Antalya’nın giderek artan nüfusu beraberinde yeni yapılaşmaların kapısını aralamaya başladı. Uygun olduğu düşünülen birçok noktaya ise yeni binaların yapılması inşaat sektöründe hareketlilik yaşanmasına neden oldu. İnşaat sektörü iş kazalarının en çok yaşanıldığı sektör olması akıllara iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeteri kadar tedbirler alınıyor mu sorusunu getirdi. Birçok firma ve firmada çalışan birçok işçi çalışırken gerekli tedbirleri almaktan kaçınıyor. Bu durum ise beraberinde ağır yaralama ve ölümle sonuçlanan kazaların yaşanılmasına neden oluyor. Bun tarz kazaların yaşanılmaması için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor.
“UYGULAMA NOKTASINDA EKSİKLİKLER VAR”
Antalya İş Sağlığı Ve Güvenliği Derneği Başkanı Ümit Ant, bazı iş yerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almaktan kaçındığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Antalya İş Sağlığı ve Güvenliği Derneği olarak Antalya'daki iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları baktığımız zaman çok güzel ve olumlu bir noktada ilerliyor gözüküyor. Şundan kaynaklı bugün iş sağlığı ve güvenliği dediğimiz zaman OSGB'ler üzerinden yürütülen yani Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yetkilendirdiği ortak sağlık güvenlik birimleri üzerinden yürütülen bir sistemdir. Bu sistem içerisine baktığımız zaman özellikle 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren hem kamu kurumlarının hem de az tehlikeli iş yerlerinde dahil olduğu tüm iş yerlerinin artık iş sağlığı ve güvenliğe hizmeti verilmektedir. Bu noktada baktığımız zaman bazı iş yerleri bu hizmeti almaktan kaçınıyor. Hala İSG takip dediğimiz sistemde atamaların yüzde 60'lar seviyesinde kaldığını görüyoruz. İş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi sözleşmelerinin tüm iş yerlerinde yapılması gerekiyor. Yüzde 60'lar seviyesi baktığımız zaman düşük bir seviye. Fakat bunun ötesinde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alan iş yerleri ile alakalı baktığımızda uygulama noktasında da eksiklikler olduğu görülmektedir.”
KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM NEDEN ÖNEMLİ?
İnşaatta yaşanan kazaların kişisel koruyucu donanım olan paraşüt tipi emniyet kemerini kullanmamalarından dolayı gerçekleştiğini belirten Başkan Ant, “Antalya'da iş kazalarının, ölümlü iş kazalarının en fazla olduğu sektör inşaat sektörü, yaralanmalı iş kazasının en fazla olduğu sektör metal sektörü, endüstriyel sektör diyebiliriz. Antalya'da da inşaat sektörünün fazla olmasından kaynaklı ölümlü iş kazalarını sık sık duyuyoruz ve karşılaşıyoruz. Bunun sebebi de inşaattaki çalışanların kişisel koruyucu donanım dediğimiz paraşüt tipi emniyet kemerini kullanmamalarından dolayı düşme kaynaklı pek çok iş kazası meydana geliyor. Zaten bizi üzen en fazla iş kazası bu noktada gerçekleşiyor.
Özellikle Antalya Organize Sanayi Bölgesinde, endüstri sektöründe ve metal sektöründe yaralanmalı iş kazaları gerçekleşiyor. Parmak kesilmesi, cisim batması ya da göze çapak kaçması gibi. Yine bunların pek çok sebebi kişisel koruyucu donanım kullanmamaktan kaynaklanıyor. Kişisel koruyucu donanım dediklerimiz nelerdir? Maske, eldiven, baret, iş ayakkabısı gibi pek çok aslında bizi koruyucu malzemelerdir bunlar. Bunların kullanılmadığını görmekteyiz” ifadelerine yer verdi.
“UYGULAMALAR KAĞIT VE SİSTEM ÜZERİNDE KALIYOR”
Bunu yanı sıra iş sağlığı ve güvenliğinin yasal düzenlemeleri ile ilgili konuşan Başkan Ümit Ant, pek çok iş yerinin bunun eğitimini alıp kendi iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini verme noktasında adım attığını fakat uygulama noktasında çok eksikler olduğunun görüldüğünü ifade ederek şu sözlere yer verdi:
“6331 sayıda iş sağlığı ve güvenliği kanunuyla yasal düzenlemeler yerine getiriliyor. İş yerlerinde çok tehlikeli iş yerlerinde yüzde 65 seviyesinde fakat az tehlikeli iş yerlerinde bu henüz yılbaşında bu gündeme girmiş olmasına rağmen yüzde 25’ler seviyesinde kalmakta. Bunun sebebi de yeni yılla birlikte Bakanlık 50'den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde online bir eğitimle iş yerleri kendi iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini verebilmektedirler. Buna baktığımız zaman pek çok iş yeri bunun eğitimini aldı, kendi iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini verme noktasında adım attı. Fakat baktığımızda bununla ilgili uygulama noktasında çok eksikler olduğunu görüyoruz. Az tehlikeli iş yerleri 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerleri, kendi iş yerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verme noktasında risk analizi yapamıyor, acil durum eylem planı hazırlayamıyor, eğitim veremiyor, tatbikat gerçekleştiremiyor, önlemleri de alamıyor. Dolayısıyla bu uygulamalar kağıt üzerinde ya da sistem üzerinde kalıyor.
“İSG PROFESYONELLERİNE PEK ÇOK İŞ KAZASININ ÖNÜNE GEÇEBİLİR”
Denetimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılıyor. Yeterli olmadığını düşünüyoruz. Çünkü sektör bazlı yapılıyor. Şu an örnek veriyorum, madencilik ve mermer sektöründe denetlemeler gerçekleşiyor. Daha sonra farklı sektörlerde denetlemeler gerçekleşiyor ama sadece bakanlık yetkililerinin, bakanlık çalışanlarının denetlemesiyle bu iş yetişmeyeceği aşikar olarak ortaya çıkıyor. Antalya İş Sağlığı ve Güvenliği Derneği olarak biz şunu istiyoruz. İş güvenliği uzmanlarının, işyeri hekimlerinin, işyeri hemşirelerin de sahada denetmen konumunda olması, işyerlerini danışmanlık adı altında sadece ziyaretlerin dışında ziyaret ettikleri, gittikleri işyerlerinde denetmende olabilmeleri. Emin olun ki bunu yapabilme yetkisi gelirse İSG profesyonellerine pek çok iş kazasının önüne çok daha fazla geçirilebilir.”