Turizm cenneti Antalya’da, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tartışmalı kararlar geniş yankı uyandırdı. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Antalya İl Örgütü, Antalya Arkeoloji Müzesi'nin yıkımı ve turizm çalışanlarının hafta tatilini ortadan kaldıran yönetmelik değişikliğine karşı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü önünde eylem gerçekleştirdi. TİP tarafından yapılan açıklamada "Turizm emekçilerinin hafta tatilini elinden alarak 1 günlük tatil için 6 gün yerine 10 gün çalışmayı zorunlu hale getirmesini kabul etmiyoruz. Emeğimize, tarihimize ve kültürümüze göz dikenlerden müzemizi yıkmak isteyen rantçılardan hesap soruyoruz" denildi.
OTELLER DOLUP TAŞIYOR
TİP MYK Üyesi Yunus Başaran konuşmasında su sözlere yer verdi:
“Antalya, turizme bağlı bir şehir. Yüz binlerce insan turizmden geçiniyor. Bir yandan askı sistemiyle uğraşırken, şimdi de haftalık izin hakkımız elimizden alınmak isteniyor. Bu uygulama hayata geçerse diğer sektörlere de hızla yayılacaktır. Antalya’ya turizmin başkenti deniliyor. Her yıl turizm rekorları kırılıyor, kârlılık artıyor, oteller dolup taşıyor. Fakat turizm emekçilerinin çalışma koşulları her yıl daha da kötüleşiyor. Ücretler azalıyor, çalışma saatleri artıyor.
12 SAAT ÇALIŞMAYA MAHKUM
Denize sıfır otellerde çalışanlar, sezonu denize hiç girmeden kapatıyor. 45-50 derece sıcak altında, koruyucu ekipman olmadan günde 10-12 saat çalışmaya mahkum ediliyoruz. Kışın iş güvencemiz yok, sözleşmemiz askıya alınıyor. Şimdi de izin hakkımızı gasp etmeye çalışıyorlar. Bu hatadan derhal dönün! İnsanların dinlenme hakkı ellerinden alınamaz.
ROBOTA DÖNDÜLER
Eskiden “robotlar geliyor, işçiler işsiz kalacak” deniyordu. Tersinden başardılar bunu! Artık işçiler robot gibi çalışıyor. İzin yapamıyor, sadece uyuyup tekrar çalışmak için uyanıyor. Türkiye'de haftalık çalışma süresi ortalama 45 saat. Bir turizm emekçisi ise günde 12 saat çalışıyor. Haftada 6 gün üzerinden hesapladığımızda bu 72 saate tekabül ediyor. Bir günlük izin için bile önce 16 saat çalışmak zorunda kalıyor.
“SÖKE SÖKE ALACAĞIZ”
Bir arkadaşımızın acil fıtık ameliyatı olması gerekiyordu. Bir ay çalışamayacağı için hemen işten çıkartıldı. Çünkü onun sağlığı önemli değil, önemli olan verim. Fıtığı ilerlesin, sakatlansın ama hizmet etmeye devam etsin... Bu sistem insanı değerli görmüyor. Ama biz bu düzeni değiştirmek için mücadeleye devam edeceğiz. Otelleri biz çalıştırıyoruz: garsonlar, aşçılar, housekeeper'lar, şoförler, rehberler. Siz olmadan da bu düzen döner. Ama biz olmadan siz bir hiçsiniz. Biz çalmayız, çırpmaz, teşvikleri cebimize atmaz, vergi kaçırmayız. Bizim vergimiz günlük kesilirken Bakan’ın şirketleri ne kadar vergi ödüyor, bir bakın bakalım! Unutmayalım, bizim bizden başka kimsemiz yok. Bu hakkı söke söke geri alacağız.”
