Antalya'nın ilk büyük Hastanesi olmaz özelliğini taşıyan Atatürk Devlet Hastanesi, 1968'den bu yana kent sakinlerine sağlık hizmeti sunuyordu. Son yıllarda kolonlarında oluşan hasarlar ve yapılan incelemeler sonucu yapının Depreme dayanıklı olmadığı tespit edilmişti. Yıkıma hastanenin Aksu'ya taşınacağı iddiaları gündemde yerini almıştı ancak yayımlanan ihale bilgilerine göre hastane arazisine 300 yataklı yeni bir devlet hastanesi inşa edileceği belirtildi. Atatürk Devlet Hastanesi inşaatı EKAP’da ihaleye çıkarıldı. Yayımlanan ihale bilgilerine göre hastane yıkılarak yerine 300 yataklı hastane inşa edilecek. Hastane projesinin çizim süreci için 180 gün belirlenirken, ihale ise 21 Ekim 2025'te yapılması planlandı. Tartışmaların devam ettiği Atatürk Devlet Hastanesi'nde iddialara ilişkin AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin açıklamalarda bulunmuştu. Ancak bazı birimlerin Aksu’daki yeni hastaneye taşınması bölge esnafı ve yurttaşların tepkisine neden olmuştu. Esnaf ve bölge halkı, "Hastane yenilensin amcak poliklinikler sağlık hizmetine devam etsin" çağrısında bulunmuştu. Tartışmaların odağında olan Atatürk Devlet Hastanesi önünde yapılan açıklanmaya CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Can Okan Kıran, CHP Döşemealtı İlçe Başkanı Veli Çot, CHP örgütü ve yurttaşlar katıldı.
"ORTAK BİR AMAÇ İÇİN TOPLANILDI"
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı hastane önünde yaptığı konuşmada, AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin'e göndermede bulundu.
Ortak bir amaç için toplandıklarını ifade eden Kamacı, "Toplanmamızın nedeni, birkaç yıldan beri yılan hikayesine dönen Atatürk Hastanesi’nin yıkımıyla ilgili son dönemlerde gelişen olaylardır. Özellikle ben siyasi yönüne ağırlık vermek istiyorum. Geçen gün burada AK Parti İl Başkanı da açıklama yaptı. AK Parti İl Başkanı açıklama yaparken yanında hastanenin güvenliği vardı, Sağlık Müdürü yanındaydı.
Öncelikle şunu bilmek zorundayız: Devlet sadece AK Parti demek değildir. Devlet, seksen beş milyonu oluşturan bir yapıdır. O yüzden Sağlık Müdürü’nün ve güvenlik güçlerinin AK Parti İl Başkanı’nın yanında olmasını doğru bulmuyorum" sözlerini kullandı.
"HİZMET VERMEYE DEVAM ETMELERİNİ İSTİYORUZ"
"Bizim amacımız, aynen müzede olduğu gibi daha doğru bir yaklaşıma yönelmektir"diyen Kamacı, Amacımız yapılacak bir hizmeti engellemek değildir. Bu memlekette geçtiğimiz dönemlerde çok hizmetler yaptık. AK Parti sata sata bitiremedi. O yüzden burada yeni bir bina yapılacaksa biz ona “hayır” demeyiz. Ama şunu da söylemekten çekinmeyiz: Daha önceden araştırmada olduğu gibi, başka hastanelerde olduğu gibi bina yapılırken buradaki çalışmaların, muayenelerin ve tedavilerin devam etmesi bizim önceliğimizdir. Hastanenin kapladığı alan 6 bin metrekare. Toplam alanı 32 bin metrekare. Demek ki istersek burada yeniden bir inşaat yapabiliriz. Bu hastanedeki çalışanları, doktorları, görevlileri ve personeli başka bir yere gönderme şansı yoktur. Bu anlamda biz onların yanındayız. Burada hizmet vermeye devam etmelerini istiyoruz.
"İNSANLAR NEREYE GİDECEK"
Hastanenin 1968’den beri hizmet verdiğini aktaran Kamacı, "Hemen yakın mesafeden gelip burada tedavi olunan bir hastane. Eğer buradan kalkarsa insanlar nereye gidecek? Bahsediyorlar Aksu’ya veya başka yerlere. Şehir içinde hizmet alanı varsa, hizmet verebileceğimiz alan varsa burada yapmaya devam etmeliyiz. Niye Aksu’ya gitsinler? Niye Şehir Hastanesi’ne gitsinler İrfan’ı ya? O yüzden bu hastanemizin burada kalmasını arzu ediyoruz ve burada kalmalıdır" dedi.
EN DEĞERLİ NOKTA OLARAK GÖRÜLÜYOR
Antalyalıların ve herkesin SSK Hastanesi olarak hatırladığı Atatürk Devlet Hastanesi'ni korumak ve kurtarmak için toplandiklarını hatırlatan CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, "Hastanenin yerine yeni bir hastane yapılmasını sağlamak için buradayız. Yani iktidar buraya hastane yapacakmış da efendim biz bunu istemiyormuşuz diyenler ya da öyle göstermeye çalışanlar var. Bu hastane ile ilgili yaklaşık 4 yıldır uğraşılmakta. Önce “Şehir Hastanesi bitsin, oraya taşınacağız” denildi. Bölgede yaşayan vatandaşımız huzursuz edildi. Esnafımız huzursuz edildi. Ve yine çalışan binlerce personel arkadaşımız huzursuz edildi. Şehir Hastanesi tamamlanmak üzereyken birçok bölüm burada boşaltıldı. Taşınma işlemlerine girişildi. Neredeyse Şehir Hastanesi’ne burası taşınmak ve burası da kapanmak üzereydi. Bu meydanda, bu alanda tepkimi dile getirdim. Mecliste defalarca bu konuyu anlattım, dile getirdim. Dönemin Sağlık Bakanı’na anlattım. Burasının Antalya’nın en değerli yeri, halkın en kolay ulaştığı, hastanın en kolay ulaşabileceği hastane olduğunu anlattım. Ve biz bu hastanenin korunmasını ve yerine yeni bir hastane yapılması gerektiğini söyledik, anlattık" dedi.
"İKTİDARA DA GÜVENMİYORUZ"
"Bu değerli, hastanın en kolay ulaşabileceği hastanenin korunması ve burada halkımıza uygun, insani değerlere yakışır modern bir hastanenin yapılmasını istiyoruz" diyen Arı, konuşmasında şusözlere yer verdi:
"Ancak iktidara da güvenmiyoruz. Hemen hemen benzer birçok olayda olduğu gibi iktidara da güvenmiyoruz. Sebebini söyleyeyim: Bundan önceki, mevcut il başkanından önceki AK Parti il başkanı arkadaşımız 22 Aralık 2019’da bir açıklama yapmış: “Antalya Atatürk Devlet Hastanesi yıkılacak, yerine 300 yataklı yeni bir hastane yapılacak.” Yıl 2019. Dönemin il başkanı açıklamış. 14 Ocak 2020: “Atatürk Devlet Hastanesi yıkılacak, yerine 300 yataklı bir hastane yapılacak.” 12 Ocak 2021: Dönemin il başkanı açıklama yapmış: “Atatürk Devlet Hastanesi yıkılacak, yerine yeni bir hastane yapılacak" 2025. Söylediklerinin hiçbirini yapamadılar.
Dolayısıyla şimdiki il başkanının da buraya gelip söylediklerinin hiçbirinin inandırıcılığı yok. Kendilerine inanmıyoruz da güvenmiyoruz da. Buradan şimdi soruyorum: Burada yeni bir hastane yapılması Cumhurbaşkanlığı yatırım programında var mı? Önce bir projenin yapılabilmesi için böyle bir projenin Cumhurbaşkanlığı yatırım programında olması gerekiyor. Soruyorum: Yatırım programında var mı, yok mu? İki: Buranın yapılabilmesi, yani ihaleye çıkabilmesi için ayrılmış bir bütçesi var mı, yok mu? Eğer bu iki soruya cevap olumluysa biz de gerçekten bu olumlu cevapları bekleriz, bekliyoruz. Çünkü buraya yeni bir hastane yapılmasını biz onlardan daha çok istiyoruz. Ama bu iki sorunun cevabı hayır ise soruyorum."
"HANGİ HASTANEYE GİTMEK İSTERSİNİZ?"
Bir haftayı geçen bir süreden beri burada çalışan personel arkadaşların içerisinde Antalya’nın en tecrübeli doktorları, hemşireleri, sağlık çalışanları, güvenlikçisi, temizlikçisi 10 gündür huzursuz olduğunu aktaran Arı, hastanedeki sağlık çalışanlarından gitmelerine yönelik zorla imza alındığını öne sürerek, "Neden on gündür huzursuz edilmekte? Neden kendilerine zorla “Nereye gideceksiniz? Hangi hastaneye gitmek istersiniz?” diye belge imzalatılmakta, o insanlar huzursuz edilmekte?" iddialarını gündeme taşıdı.
"Bu mücadelemiz başladıktan sonra il başkanımız da biraz önce söyledi. AKP’nin il başkanı arkadaşımız geldi, “Buraya hastane yapıyoruz” dedi. “İhalesini yaptık” dedi" diyen Arı, "Burada bu girişimlerimizle, tepkimiz nedeniyle alelacele yapılan bir işlem var. O işler ne derseniz, “İhalesini yapıyoruz” dedikleri işler ne biliyor musunuz? Bakın, ihale elimde. İlanı. İhale bilgileri: “Antalya Atatürk Devlet Hastanesi 300 yatak uygulama projeleri ve ihale dokümanlarının hazırlanması için. 18 Eylül 2025 ihale onay tarihi. İhale ilan tarihi de 24 Eylül 2025 ihale ilanı. Bu ihale sadece buraya bir hastane yapılması ile ilgili “Nasıl bir hastane yapılsın?” diye projesinin ihaleye açılması. Yani yerinde proje uygulaması ve projenin yapılmasıyla ilgili ihale süresi 6 ay. İhale 21 Ekim'de yapıldığını düşünürsek, 6 ay içerisinde projenin teslim süresi var. O süreden sonra inşaat için yeniden ihale süresi var. Yeniden o süreçlerin işlenmesi var. Nereden baksanız bir buçuk sene, iki seneyi bulacak. Bizim yıllardır verdiğimiz mücadelede burada hastane yapılmalı ve bir an evvel yapılmalıydı. İşte AKP iktidarı yaklaşık 6 yıldır “300 yataklı hastane” diye diye gelmiş, ortada bir şey yok. Yani kısacası halkımıza maalesef zor koşullarda, uygun olmayan koşullarda sağlık hizmeti almaya mecbur bırakmışlar" dedi.
Hastane önünde açıklamada bulunan Arı, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
A blok, B blok. A blok gördüğümüz olan, B blok da daha sonra yapılan yeni yer. Önceki Sağlık Bakanı’na yine talepte bulundum, bir saat söyledim, dedim ki: “Orada bir inşaat yapılırsa mevcut bina faaliyette bulunur, hastalar hizmet alırken yeni inşaat yapılabilme imkânı, ihtimali var mı?” dedik. Buraya bir heyet gönderildi. Ama sonucu talebime bildirilmedi.
Yani buraya bir hastane başlansa, aynı Araştırma Hastanesi’nde olduğu gibi burası faaliyette bulunurken yeni hastane yapımı da olabilir arkadaşlar. Bu da mümkün. Bizim talebimiz de bu. Neden bunu talep ediyoruz? Bu iktidar zamanında bu hastane boşaltılır ve bu alan yıkılır ise herkeste olan korku bende de var. Bu iktidar bu alana hastane yapmaz, birilerine ihale eder, birilerine satar diye hepimiz korkuyoruz.
O nedenle burada yeni hastane inşaatı başlansın. Ondan sonra burada eğer bir yerler yıkılacaksa yıkılmalı. Sonuç olarak bu süreçte bu hastanenin kapanması, boşaltılması halinde, başta buradaki tecrübeli doktorlarımız, temsilcilerimiz, sağlık çalışanlarımız mağdur olacak. O insanları mağdur etmeyin. Onlar sağlık emekçileri. Onlara biz saygı duyuyoruz. Onlar sayesinde insanlar ayakta.
Ve yine bu bölgedeki esnaf arkadaşlarımız, ticaretini buraya göre şekillendirmiş olan esnaf arkadaşlarımız bundan zarar görecek. Ve yine en hızlı şekilde hastanın ulaşabildiği yer olması nedeniyle bölgedeki bütün vatandaşlarımız ve yine başka mahallelerde, ilçelerde otursa da günlük çalışma hayatı içerisinde buralara gelip çalışan ortalama gündüz bir buçuk milyon vatandaşımıza hizmet veren bir hastane olduğunu unutmayalım.
ESNAFIMIZI MAĞDUR ETMEYELİM. VATANDAŞIMIZI MAĞDUR ETMEYELİM.
Ve tekrar sesleniyorum: Buraya, Antalya’ya yakışır; vatandaşımıza yakışır, buraya “300 yataklı” demişler ama yer müsait, daha da donanımlı, ilk dönemde söylendiği gibi en az 500 yataklı bir hastane yapılmalı ve Antalya halkına kazandırılmalı diyorum."