Hacamatın geçmiş tarihi bin yıl öncesine ve uzak doğu kültüründe başlayıp İslam kültürüne kadar yayılmıştır. Özellikle Osmanlı kültüründe büyük bir öneme sahipti. Osmanlı kültüründe hacamat, geleneksel ve dini referansları olan bir uygulama olarak kendine sarsılmaz yer edinmiştir. Binlerce yıl öncesine dayanan geçmişi ile kadim bir yöntem olarak halk ve Osmanlı hekimlerinin tercihi olmuştur. O dönem sağlık korunması için ve hastalıkların tedavisinde sık sık uygulanan bir yöntem olmuştur. Bugün ise 10 yılı aşkın süredir Sağlık Bakanlığı onaylı hekimler tarafından yapılmaktadır. Bunun yanı sıra hacamat evlerde ve ocaklarda sık sık uygulanması ile bilinmektedir. Hacamatın ne tür hastalıklara iyi geldiği, nasıl uygulandığı ve ne sıklıkla uygulandığı merak konusu olmuştur.
HACAMATIN GEÇMİŞİ BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR
Tamamlayıcı Tıp Doktoru Selçuk Karadayı, hacamat son 8-10 yıldır özellikle Sağlık Bakanlığı, hekim onaylı sertifikalarla artık daha temiz, daha düzgün yapıldığını belirttiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Hacamat, yaş kupa ve kuru kupa tedavisi olarak dediğimiz şey ikiye ayrılır. Biz burada her ikisini de uygulamaktayız. Yaş kupa dediğimiz bu kesi yapılarak yapılan tedavi, kuru kupadan hiçbir şekilde kesi olmadan sadece vakum yöntemiyle yapılan işlemdir. Hacamat uzak doğu kültüründen başlayarak İslam kültüründe de yüzyıllardır devam ediyor. Esas bunun kaynağı tabi uzak doğuda bin yılları varan bir geçmişi var. Orada çeşitli kupa yöntemleriyle yapıldı. Tabi şu anda modern tek kullanımlık kupalar kullanıyoruz ama gerek keçi boynuzları gerek vakumlu cam bardaklar olsun birçok şekilde bu işlemi yapılmış. Günümüze kadar modernleşerek gelmiştir. Son 3-4 yılda özellikle pandemi döneminde popülaritesi artan bir tedavi ama yaklaşık 10 küsur senedir özellikle Sağlık Bakanlığı'nın başlattığı tıbbi bir işlemdir. Tamamen Sağlık Bakanlığı onaylı hekimlerin yapması yönünde güncellenmiş bir durum söz konusudur. Bu güncellemelerle beraber de şu an günümüzde revaçta sürüyor. Aslında Türkiye şartlarında da bu Türkiye'nin başlangıcından itibaren yapılıyordu ama merdiven altı yapılıyordu. Daha çok el verme usulü yapıldı. Bu son 8-10 yıldır özellikle Sağlık Bakanlığı, hekim onaylı sertifikalarla artık daha temiz, daha düzgün, bunun geçmişinde ne olduğu ya da yapılan işlemin ne işe yaradığı şeklinde araştırmalarla beraber şu anki duruma geldik.”
“70 KAT AĞIR METAL İÇERİYOR”
Hacamat kanını normal kandan 70 kat daha fazla ağır metal içerdiğini belirten Karadayı:
“Burada aslında modern tıp olarak Hacamat'a şöyle bir şey var. Önceden sadece kupa çekme, kan akıtma gibi bakılırken aslında Hacamat'ın ne işe yaradığıyla alakalı araştırmalar oldu. Bu ne işe yaradığıyla alakalı da birkaç tane çok önemli komponent var. Bir tanesi hiçbir şey yapmadan, sadece kupa çekerek bradikinin dediğimiz vücutta ağrı kesici mediatörleri orada toplanıyor. Bu da ağrı kesmeye yarıyor. Yani sırt ağrıları, bel ağrıları, omuz ağrıları yani yapılan yerde o ağrı kesici mediatörler toplanıyor. Bir diğeri ise kanama yöntemidir. Siz çizik attığınız zaman oradan bir miktar kan çıkıyor. Ama bu kanın en önemli özelliği şu hacamat kanıyla, normal biz kan verirken aldığımız o kan arasında bakıldığında 70 kat daha fazla ağır metal içerir. Hacamat kanında 70 kat daha fazla ağır metal içermesi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.”
KİMLERE HACAMAT YAPILIR?
Karadayı, hacamatın her bölgeye yapılabildiğini, küçük çocuklara yapılsa da merkezde çoğunlukla 18 yaş üstü ve 70-75 yaş arasındaki kişilere yapıldığını belirttiği konuşmasında:
“Hacamat herkes için uygundur fakat biz bazı şeylere dikkat ediyoruz. Küçük çocuklardan itibaren yapılabilir ama merkezimizde 18 yaş üstü ve 70-75 yaşa kadar, kişinin durumuna göre yapabiliyoruz. Burada önemli noktalardan bir tanesi kan sulandırıcı içip içmemesidir. Ya da hacamat öncesinde yine dini ritüellere uygun olarak bir gün öncesinden başlayan bu diyetler, et ve süt ürünleri, sadece hayvansal gıdanın uzağında bir diyet öneriyoruz. Biz tedaviye yönelik bir işlem uyguluyoruz. Hastanın şikayeti neyse o şikayete uygun olarak yerlerini belirliyoruz. Mesela tüm vücut kupa, tüm vücuttan kan almak bize göre mantıklı değil. Çünkü bunlar insan vücudunu kaldırabileceği şeyler değil. Kupa bazlı para ödemek bize göre mantıklı değil. Kupalı uygulama noktasında da tabii kişilerin şikayetleri ve taleplerine göre belirleniyor. Hacamat her bölgeye yapılıyor. Hastanın şikayetine göre ayaklara, bele, kafa ve kollara yapılabiliyor. Mesela kafaya yapıldığı zaman migren hastalarında ağır metallerin uzaklaştırılması, kafa içi basıncın azalmasında içerideki sıvı miktarı, kan miktarı azaldığı için hem atakları azaltıyor hem de o basıncı azaltmış oluyor. Hacamat mekanik şeylere iyi gelmeyebilir. Mesela mekanik şeylerden kastım hastanın bir bel fıtığı var. Fıtık orada sinire baskı yapıyor. Fıtığı çözmez ama fıtığın ağrısı azaltır” ifadelerine yer verdi.
HACAMAT NE ZAMAN YAPILDIĞI ÖNEMLİ MİDİR?
Tamamlayıcı Tıp Doktoru Selçuk Karadayı, hacamat işleminin yapıldığı mevsim değil ama günlerinin önemli olduğunu ve bunun temelinde bir mantık yattığını belirttiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bilinçsiz yerlerde, bilinçsiz şekilde yapıldığı zaman özellikle çiziklerin iyileşmesi noktası risk taşıyor. Biz burada kendi yaptığımız ve öğretilen şeyler derinin çok ince bir tabakasına çizik atıyoruz. Çok aşırı derecede kan çıkartmak hedefimiz değildir. Orada önemli olan işlemin uygulamasıdır. Ama bunu bu şekilde uygulamazsanız eğer bu sefer yara iyileşmeleri gecikiyor, enfeksiyonlar oluşabiliyor. Bunlar dezavantajlar olabilir. Genel olarak tedavi edicidir ama ağır metallerin uzaklaştırılması bazı yerlerde önleyici olarak da düşünülebilir. Yılda bir ya da iki sefer yaptırmayı tavsiye ediyoruz. Bazı hastalıklara spesifik olarak değişebiliyor. Migren hastalarına üç ayda bir öneriyoruz.
Hacamatta haftanın günleriyle alakalı bir durum var. Pazartesi, salı, perşembe ve pazar günleri yapılması daha uygun. Onun haricinde bugünlerin aslında hacamat yönteminde temel bir mantığı var. Bu mantık da şundan kaynaklanıyor. Mesela dünya üzerinde gelgitler var. Bu gelgitler de nasıl dolunay zamanında sular en yüksek seviyeye ulaşıyor. Yine vücudumuzda doğayla bütünleşik olduğu için bu verilen tarihlerde vücut sıvılarının en yukarıda olduğuna inanılıyor. O yüzden bu tarihlerde yapılması daha önemli. Yaptırılan yerlere dikkat etsinler. Merdiven altı işletmelere gitmesinler. Steril ortamlarda, güzel hizmet alabilecekleri yerlere giderlerse daha iyi olur.”