Türkiye’de gıdadan giyime kadar pek sektörde fahiş fiyat uygulamaları gündemde yerini almaya devam ediyor. Antalya başta olmak üzere özellikle gıda fiyatlarındaki fahiş fiyatlar ve hal yasası tartışma konusu oldu. Konuya ilişkin Anahtar Parti Antalya İl Başkanı Mehmet Çalışkan, fiyat farklarının yasayla çözülemeyeceğini söyledi. Çözümün üretici ve kooperatifler üzerinden ortak paydada hareket edilmesi ve birlikte üretim modeliyle olacağını dile getirdi. Çalışkan, hal yasasına yönelik yaptığı açıklamada, tüketicinin hal yasasından beklentisine değindi. Vatandaşların, tarla ile pazar ya da market fiyatı arasındaki uçurumun kapanmasını beklediğini aktaran Çalışkan meyve ve sebze; üreticiden çıkıp, şehir hallerinden geçer, pazara ve markete ulaştığını ve bu süreçte fiyat her adımda katlandığını vurguladı.
TARLATAN ÇIKAN ÜRÜN KATLANARAK ARTIYOR
Özelikle hal dışındaki ürünlere dikkat çeken Çalışkan, buğday, arpa, mısır, yağlık ayçiçeği, pirinç, yem bitkileri, bal, süt, peynir ve tereyağı gibi ürünlerin halden geçmediğini söyledi. Çalışkan, “Peki üreticiden tüketiciye gelene kadar hangi yollardan geçiyor? Çiftçi kaça satıyor, biz kaça yiyoruz. Örneğin çiftçiden 13 TL’ye alınan süt, sanayide 17,15 TL maliyetle işleniyor. Kaşar peyniri, klasik peynir 220 TL’ye tüketmemiz gerekirken 300 TL’ye satılıyor. 95 TL olması gereken kültür peynir, 160 TL’ye raflara çıkıyor” diye konutu.
“HAL DIŞI ÜRÜNLERDE FİYATLAR ARTIYOR”
Hal yasası bu sorunu çözmediğini söyleyen Çalışkan, yasasının sınırlı bir etki yapabileceğini vurguladı. Çalışkan, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Hal yasası tüketici lehine düzenlense bile sadece meyve ve sebze fiyatlarını sınırlı ölçüde etkileyebilir. Ancak süt, buğday, ayçiçeği, mısır gibi hal kapsamı dışında kalan ürünlerde fiyat farkları devam eder.”
GIDADA FAHİŞ FİYATLAR NASIL BELİRLENİR?
Fiyatların belirlenişine değinen Çalışkan, bu ürünlerin fiyatlarının nasıl belirlendiğini ifade ederek, “Ürün borsaları üzerinden belirleniyor, stokçuluk ve spekülasyonla şişiriliyor, döviz hareketleri veya ithalat politikaları bahane edilerek artırılıyor” sözlerine yer verdi.
ÜRETİCİ ZARAR EDERKEN ARACI VE SANAYİCİ KAZANDI
Üretici zarar ederken aracı ve sanayici kat kat kazandığını söyleyen Çalışkan, “Geçen yıl tüccar, çiftçiden buğdayı 7 TL’ye aldı, 11 TL’den üretime girdi. Çiftçi zarar ederken ekmek pahalandı. Ayçiçeği düşük fiyata alınır, stoklanır, döviz veya yurtdışı fiyat artışı bahane edilerek yağ fiyatı şişirilir. Arpa spekülasyonla yem fiyatını artırır, et fiyatı yükselir. Mısırda ya spekülasyon olur ya da ithalat vergisi sıfırlanır. İthalatçı kazanır, üretici batar” ifadelerini kullandı.
“BİRLİKTE ÜRETİM MODELİ HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”
Çalışkan, çözümün yalnızca hal yasasına bel bağlamak olmadığını ifade ederek, “Sadece hal yasasına bel bağlamak yetmez. Meyve sebze gibi, tüm tarım ve hayvancılık üretiminde Birlikte Üretim Modeli hayata geçirilmelidir. Devlet, kooperatifler aracılığıyla üreticiyle ortak olacak. Kooperatifler, merkez birlik çatısı altında fiyatları denetleyecek. Böylece tüketici, hal yasasından beklediğinin de ötesinde kazanç sağlayacak; çiftçi ise daha çok bereket görecek” sözlerini kullandı.
Çalışkan, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Hal yasası tek başına çözüm değildir. Üretim, planlama, takip, AR-GE ve girdi maliyetlerini düşüren verimlilik artışıyla büyür. Birlikte Üretim Modeli ile üretim artar, istihdam artar. Maliyetler düşer, kalite yükselir. Zararlı tarım ilaçları azalır, daha sağlıklı besleniriz. Çocuklarımız proteine ulaşır, zihinsel gelişimleri artar. Sağlık harcamaları düşer, toplumun yaşam kalitesi yükselir. Devlet tüm tarımsal girdileri çiftçisine verecek, çiftçi kredi ve faiz sarmalına girmeyecek ve çifti borcunu mahsulüyle ödeyecek, çiftçi bankacılara, tefecilere ve aracılara mahkum olmayacak.”