Sadece Antalya’da değil Türkiye’nin birçok yerinde motosiklet sürücüleri fark edilmemekten dolayı trafikte sorun yaşıyor. Trafiğe çıkan motor kullanıcıları sanki araç değillermiş gibi hareket edilmesinden dolayı birçok kaza da yaşanılabiliyor. Antalya gibi yoğun trafiğin olduğu şehirlerde ise bu durum daha da belirginleşiyor. Özellikle kadın motosiklet sürücüleri trafikte cinsiyet temelli yaklaşımlara maruz kalabiliyor. Kadın sürücüler, diğer sürücüler tarafından ciddiye alınmama gibi durumlarda yaşanıyor. Trafikte tehlikeli sıkıştırmalar, rahatsız edici bakışlar ve laf atmalar gibi durumlarla sık sık karşılaşılıyor. Büyük araçların motosikletleri araç gibi görmemesinden dolayıda sollama ve sıkıştırma olayları yaşanıyor. Bunlar beraberinde sürücülerin güvensizlik yaşamasına neden oluyor. Tüm bunlara rağmen kadın sürücüler trafikte varlıklarını sürdürmeye devam ediyor.
TRAFİKTE KADIN SÜRÜCÜLERİN YAŞADIĞI ZORLUKLAR
Yıllardır bir kadın sürücü olarak trafikte varlığını sürdüren Ceren Taşkıran, trafikte yaşadığı soruları şu ifadelerle anlattı:
“Yaklaşık 5 yıldır motosiklet kullanıyorum. Antalya içerisinde, Antalya dışarısında uzun yolculuğu da yapmışlığım var. Antalya içerisinde özellikle işe giderken çok çok fazla sıkıştırma, sözlü taciz ya da fark etmiyor kadınsan her şekilde bir sıkıştırma yaşıyoruz. Yakın zamanda küçük bir araba tarafından sıkıştırıldım. Neden sıkıştırıyorsun dediğimde ise tekrar sıkıştırdı. Sonra bu beyefendi trafikte arabadan indi ve üstüme yürüdü. Yandaki otobüsün kamerası varmış. Otobüs şoförü dedi ki, bende kamera var, al bunu git karakola ver, bak ben senin yanındayım dedi. Sağ olsun, teşekkür ediyorum ona da. Karakola gittim ve maalesef kısa sürede cevap alamıyoruz. Burada mesele şu, kadınların başına bir şey geldikten sonra maalesef bir çözüm buluyorlar. Mesela benim olayım hala çözülmedi. O adama bir ceza yaptırıma uygulandı mı uygulanmadı mı bilmiyorum. Aradan belki üç ay geçti, hala bir sonuç yok.”
“BİZİ GÖRSÜNLER, BİZİ FARK ETSİNLER”
Ceren Taşkıran, trafikte motosiklet kullanıcılarının görülmesini ve saygı duyulmasını belirterek, “Biz motosiklet kullanıyoruz. Sağ şerit senindir, sol şerit benimdir muhabbeti olmaması lazım. Zaten biz hız sınırımızı biliyoruz. Nereden gideceğimizi biliyoruz. Biz bunların eğitimlerini alıyoruz. Ama şöyle bir şey var. Ya sen motosikletsin kenardan da kaldırımdan da sürebilirsin. Böyle bir şey yok. Ben de taşıdım ve ben bu motosikleti ehliyetle kullanıyorum. Gerçekten saygı istiyoruz. Önümüzde kedi, köpek çıkabilir. Biz iki teker üstünde olduğumuz için sürekli refleks halindeyiz. Araba gibi sağlam değiliz ya da bir anda duramayabiliriz. Bir anda sağ sol yapabiliriz.
Refleks içindesin ve bir an refleksini kaybettiğin an her şeye çarpabilirsin. O yüzden yavaş gittiğimiz anlar oluyor. Birazcık arkadakinin, yandakinin, öndekinin saygı duymasını bekliyoruz. Bizi görsünler, bizi fark etsinler” sözlerine yer verdi.