Kepez Belediyesi’nin 2025 yılı haziran ayı olağan meclis toplantısı Belediye Başkanı Mesut Kocagöz başkanlığında toplandı. Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşen toplantıya 41 meclis üyesi katılım göstererek çoğunluk sağlandı. Mesut Kocagöz başkanlığında gerçekleşen haziran ayı gündem maddelerini meclis üyelerinin oylarına sunuldu. Meclis Toplantı Salonunda gerçekleşen haziran ayı olağan meclis toplantısında her madde tek tek oylamaya sunuldu. 22 madde oy birliği ile kabul edilirken 3 madde oy çokluğu ile kabul edildi.

Meclis (2)-4

Kepez Belediyesi’nin haziran ayı meclis toplantısında gündem maddelerinin oylamaya sunulmasından hemen önce söz alan Kepez Belediyesi CHP Meclis Grup Sözcüsü İzzet Çeliktürk, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve milletin iradesi ile ilgili konuşmasına, Kepez Belediyesi AKP Meclis Grup Sözcüsü Muhammet Çayır’dan tepki geldi. Çayır, Kepez Belediye Meclis Toplantısında halka düzgün hizmet verilmesi ile ilgili konulara değinilmesini talep etti.

Meclis (6)

“85 MİLYONUN ARTIK YETER DEDİĞİ DÜZENİ İFŞA ETMEKLE SORUMLUYUZ”

Kepez Belediyesi CHP Meclis Grup Sözcüsü İzzet Çeliktürk, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve halkın iradesi ile ilgili yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

“Bugün bu kürsüden konuşmak bir görev değil, bir vicdan meselesidir. Çünkü ülke öyle bir noktaya getirilmiş ki artık susmak, suça ortak olmaktır. Kepez halkının, Antalyalının ve 85 milyonun artık yeter dediği düzeni ifşa etmekle sorumluyuz. Biz burada halkın haklı öfkesini, gasp edilen umutlarını, susturulan gençliğini, ezilen emekçisini haykırmakla yükümlüyüz. Bugün Türkiye'de sadece ekonomi değil, adalet çökmüş, ahlak çürümüş, devlet ciddiyeti yok olmuş durumdadır. Saray rejimi bu ülkeyi sadece yoksullaştırmadı. Aynı zamanda tutuklaştırdı, korkuttu ve susturdu. Zalimlik o kadar arttı ki susarak ve durarak eylem yapanları bile tutuklar hale geldiler.

Meclis (1)-5

“HALKIMIZ ET KUYRUĞUNDA SARAY ŞATAFAT İÇİNDE”

Sarayın beş maaşlı danışmanları özel uçak filosuyla gezen bürokratları dolar garantili müteahhitleri varken Türkiye'de bir anne pazardan çocuğuna meyve alırken iki kere düşünüyor. Halkımız et kuyruğunda saray şatafat içinde. Ahtapot meselesi doğrudur. Ahtapot'un kolları da Ahtapot'un kollarında gemicikleri olanlar, pudra çekenler, Kızılay’ın çadır satması, kendi bakanlığına dezenfektan satan bakan, dünya üzerinde kamudan en çok ihale alan ve vergi borçları silinen firmalar, hem de 10 yılda 30 defa 17-25 Aralık yolsuzluğu yapanlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin önceki dönemlere ait dosyalarını alanlar ve işlem yapmayanlardır. Umarım ahtapotun kolları anlaşılmıştır. Ne yaparsanız yapın. Bu milletin sesi yükselecek. Çünkü biz korkmuyoruz, çünkü biz susmuyoruz. Çünkü biz halkız, çünkü biz cumhuriyetiz.

“HALKIN OYLARIYLA SEÇİLMİŞ BİR BELEDİYE BAŞKANI

SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Genel başkanımız Sayın Özgür Özel'in söylediği gibi biz adayımızı yanımızda sandığımızı önümüzde istiyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu'na yönelik sistematik bir linç kampanyası yürütülmektedir. Yalanlarla, kumpaslarla, yargı sopasıyla, idari baskılarla, halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanı sindirilmeye çalışılıyor. Neden mi? Çünkü 2019'da millet onlara öyle bir tokat attı ki etkisi hala geçmedi. Sandıkta dört kez kaybettiler. Ama hala sonucu kabul edemediler. Ama buradan açıkça ilan ediyorum. Ekrem İmamoğlu yalnız değildir. Arkasında 16 milyon İstanbulluların arkasında yüz yıllık Cumhuriyet Halk Partisi arkasında bu milletin vicdanı vardır. Birileri belediye kaynaklarını yandaşlara akıtmadı. Ama bilsinler ki ne yaparsanız yapın.

“DEMOKRASİYE İHANETTİR VE DARBEDİR”

Ekrem İmamoğlu'nu susturamayacaksınız. İstanbul'u kaybettiniz, sindiremiyorsunuz. Ama bu millet sizin vesayet anlayışınıza, kibir siyasetinize bir kez daha teslim olmayacak. Yargı üzerinden siyaset dizayn etmeye çalışmak, demokrasiye ihanettir ve darbedir. Milletin seçtiği belediye başkanına kumpas kurmak, milli iradeye ihanettir. Ama biz bu oyunu görüyoruz. Bu dava artık sadece Ekrem İmamoğlu'nun değil, bu dava halkın iradesine saygı davasıdır. Bu dava sandığın namusunu savunma davasıdır. Ve biz mücadeleden bir adım geri atmayacağız. Buradan açık ve net söylüyorum. Artık bu ülkenin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Sadece bir seçim kazanmadık. Bir devri kapattık, bir halk uyanışını başlattık. Bazıları çıkıp hala Lozan'a hezimet diyebiliyor. Bazıları hala Lozan'ın maddeleriyle uğraşıyor. Bunu bir kaybedilmiş fırsat gibi göstermek gayretine düşüyor. Ama biz çok iyi biliyoruz. Lozan bu milletin onurudur. Lozan, esareti reddedenlerin zaferidir. Lozan, sergi yırtıp atanların masada kazandığı savaştır. Şunu çok pes söylüyorum. Lozan'a dil uzatanlar aslında cumhuriyete düşmandır.”

Meclis (9)

HALKA YAPILACAK HİZMETLERİN KONUŞULMASI TALEP EDİLDİ

Kepez Belediyesi AKP Meclis Grup Sözcüsü Muhammet Çayır, Kepez Belediyesi meclis toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve halkın iradesi ile ilgili yapılan konuşmanın kendilerini rahatsız ettiğini ve meclislerde artık gündemde yer alan ve halka daha iyi nasıl hizmet verilmeli ile ilgili yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Sayın Başkanım Ben buraya gelirken Kepez Belediyesi Meclis Toplantı Gündemi diye elime dosya verildi. Ama ne üzücü bir durumdur ki 31 Mart 2024'ten bugüne yaptığımız tüm meclis toplantılarında meclis gündemimizi Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü arkadaşımızın bugünkü okuduğu konuşma metinleriyle meşgul edilmesi bizleri rahatsız ediyor.

Biz Kepez'in gündemiyle meşgul olmak isterken halka nasıl daha güzel hizmetler bırakılmasının tartışılmasını beklerken tepedeki idarenin mesela merkezi idarenin yanlış ve doğrularını veya Türk yargısının yaptığı uygulamaların yanlış ve doğru olduğunu burada tartışmamız bize hiçbir şey kazandıracağı kanaatinde değilim. Bu toplantıdan sonra Kepez Belediyesi'nin gündemi, İstanbul Belediyesi ve benzeri yerlerde yapılan uygulamaların tatsızlığı konuşulsun istemiyoruz. Neden? Çünkü biz yargının alacağı kararların daha neticesini görmeden hiç kimseyi suçlu veya suçludur diye zan altında bırakmıyoruz ve AK Parti grubu olarak böyle bir düşüncemiz de yok. Çünkü yargının kararlarına herkes saygı duymak zorunda. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.”

Muhabir: DEMET GÖKÇE