Antalya’da Nisan ayında etkili olan don afetinde, özellikle sert çekirdekli meyvelerde yüzde 80’lere varan kayıplar yaşanmıştı. Benzer olayın 2016 yılında da yaşandığını ancak bu yılki afetin çok daha geniş bir coğrafyada hissedildiğini belirten Ziraat Mühendisi Sertaç Ünal, don sonrası ağaçlarda yapılabilecek uygulamaları anlattı.

Don Neden Olur

DON OLAYI AŞAMA AŞAMA OLUYOR

Don esnasında ağaçların hasar gördüğünü ve takviyeye ihtiyaç duyacağını beliren Ziraat Mühendisi Sertaç Ünal, sulama ve budama yöntemi ile ağacın desteklenmesi gerektiğini söyledi. 10-13 Nisan tarihlerinde etkili olan don olayının, en şiddetli olarak 11 Nisan Cuma gecesi yaşandığını belirten Ünal, “Sıfır derecenin altına düşen hava durumlarında bitki gelişimini durdurur. Eksi 18 dereceyi gören yerler oldu. Don olayı, ağaçlar çiçekteyken, tomurcuk halindeyken ve gelişim aşamasındayken yaşandı. Çiçeklerde kararma ve kahverengileşme yaşandı. Hem çiçeklerin hem de sürgünlerin kahverengileşmesi aşırı don olayı yaşandığını gösteriyor. İnsan vücudundaki yanıklar derece derece olduğu gibi, don olayı da aşama aşama oluyor” ifadelerini kullandı.

Sertaç Ünal

AĞACA SU TAKVİYE EDİLMELİ

Don olayını yaşayan bitkinin, özsuyunu kaybettiğini belirten Sertaç Ünal, üreticilere şu tavsiyelerde bulundu: “Bitkiye kaybettiği suyu geri vermek için gerektiği kadar sulamalıyız. Toprağı tavında tutacak suyu vermeliyiz. Ancak sulamayı vahşi sulama olarak değil, ihtiyacı kadar olan suyu geri kazandırmak üzere yapmalıyız. Çiçekleri zarar görmüş ama yaprakları yeşil kalmış bitki stres faktörü yaşamış demektir. Aminoasit gibi organik kaynaklı ürünlerle takviye yapılmalı”.

KAVRULMUŞ DALLAR BUDANMALI

Çiçek ve tomurcuk döneminde don nedeni ile yaprakları kavrulmuş bitkilerin dal içindeki sıvıyı kaybetmiş olabileceğini belirten Ünal, “Bu durumda, üreticilerimiz bu yılın ürünlerini kaybettikleri gibi gelecek yılın meyve özlerini de kaybettiler. Bu durumda hasar gören ve kararan yerlere kadar budama yapılmalı. Yeni sürgünleri meyve gözü oluşabilecek kadar besleme yapmalı” şeklinde konuştu.

Muhabir: HASAN YAVAŞLAR