Türkiye, 2025 yılını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla ’Aile Yılı’ ilan edilmişti. Bu kapsamda pek çok yardım ve destek kampanyası yapılmıştı. Ancak 2007 ile 2021 yılları arasında Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) öncülüğünde yapılan araştırmaya göre, Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattına gelen aramaların analizine göre 28 bin 198 arama gelmişti. Araştırmaya göre, ihbar olarak gelen aramalara göre, fiziksel saldırı 17 bin 601, duygusal 15 bin 59, sosyal 5 bin 608, ekonomik 4 bin 346 olarak şiddet uyguladığı ortaya çıkmıştı.

İHBARDA REKOR ARTIŞ

TKDF tarafından yürütülen Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattına 1 Ocak 2024- 1 Ocak 2025 tarihleri arasında toplamda 3 bin 908 ihbar yapıldığı açıklandı. Yapılan ihbarların 404’ü İstanbul’dan gelirken 118 çağrı ile Ankara, 80 çağrı ile Aydın 61 çağrı ile İzmir takip etti Antalya ise 30 ihbarla 8’inci sırada yer aldı. İstatistikler ve saha araştırmalarına göre aile içi kurumun ciddi bir kriz içinde olduğu görülüyor. Son yıllarda kadınlara ve çocuklara yönelik aile içi şiddet artış yaşanırken bu artışın temelinde eğitimsizlik, ekonomik sorunlar ve çarpık kültürel yapının bulunuyor.

Konuya ilişkin Aile Danışmanları Derneği Başkanı Yusuf Erdemir ise toplumsal ve kültürel etkiler nedeniyle arattığını dikkat çekti. Erdemir, “Bu, bireysel çabalarla çözülebilecek bir sorun değil. Ülkeyi yönetenlerin çözmesi gerekiyor” dedi.

Aile Yılı (1)-1

KÜLTÜREL SORUNLAR ÖN PLANDA

Aile içi ya da ev içi şiddet vakaların artışında kültürel problemlerin ön plana çıktığını ifade eden Erdemir, “İnsanların yeterli eğitimi almamış olmaları büyük bir etken. Aile içinde sağlıklı bir denge kurulamaması, erkeğin kendisini üstün görmesi ve kadının ekonomik özgürlüğünün olmaması da önemli faktörler. Bununla birlikte, yalnızca eğitim seviyesi düşük kesimlerde değil, üst düzey eğitim almış bireyler arasında da şiddet vakaları görülüyor. Tabii ki diğer gruplara kıyasla daha düşük oranlarda olsa da yine de var” diye konuştu.

Aile Yılı (2)

“TOPLUMSAL OLARAK CİDDİ BİR DÖNÜŞÜM BEKLEMEK ÇOK ZOR”

Yaşanan sorunların tamamen ekonomik ve sosyal bozulmayla bağlantılı olduğunu söyleyen Erdemir, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Üstelik bir noktayı daha eklemek isterim: Biz din ve inanç konularını birbirine karıştırmış bir toplumuz. Müslümanlığı, Araplaşmak olarak algılamış durumdayız. Bugün gündemde, Nurettin Yıldız isimli bir kişinin üniversitelerde konuşmacı olarak yer alması var. Bunun iktidar tarafından desteklendiği, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından organize edildiği görülüyor. Zaten Milli Eğitim Bakanlığı’nın içinde tarikat üyeleri olduğu iddia ediliyor. Biz bu durumu değiştirmediğimiz sürece, toplumsal olarak ciddi bir dönüşüm beklemek çok zor. Öncelikle insan olmayı, insana değer vermeyi öğrenmemiz gerekiyor. Empati yapabilmek çok önemli; bunu başaramadığımız sürece değişim beklemek gerçekçi olmaz.”

Aile Yılı (3)

EĞİTİM SİSTEMİ YENİLENMELİ

“Bu bireysel çabalarla çözülebilecek bir sorun değil. Ülkeyi yönetenlerin çözmesi gerekiyor” diyen Erdemir, “İlkokul seviyesinden itibaren eğitim sistemine bakıldığında, kız çocuklarının erkek çocukların ellerine su dökerek abdest aldırdığı gibi uygulamalar görüyoruz. Böyle yetişen bir toplumdan ne beklenebilir?” diye konuştu

İNANÇ VE KÜLTÜR KARIŞTIRILIYOR

Ülke genelinde inançla kültürü birbirine karıştırıldığını söyleyen Erdemir, “Müslümanlık farklı bir şeydir; kişi inanıyorsa inancına sahip çıkmalıdır. Ancak biz Müslümanlığı bir kenara bırakıp Araplaşmışız. Tarihe baktığımızda, Türk kültüründe kadın her zaman erkeğin yanında olmuştur, hatta çoğu zaman daha üstün bir konumda bulunmuştur. Kadın Han’dır. Ancak Arap kültürüne baktığımızda, bir erkeğin dört kadınla evlenebildiğini görüyoruz. Bir erkeğin birden fazla kadınla evlenebilmesi, zaten kadına değer verilmediğinin en açık göstergesidir” ifadelerini kullandı.

Aile Yılı (1)-2

TOPLUMSA BASKI ARTIYOR

Toplumsal baskılar nedeniyle insanlar istemeseler de bu durumu kabullenmek zorunda kalabildiğini dile getiren Aile Danışmanları Derneği Başkanı Yusuf Erdemir, “Bazı kadınlar bile çok eşliliği kabul ediyor. Oysa bu geçmişte kalması gereken bir anlayışken, mevcut yönetimin tarikatlar aracılığıyla bu kültürü yeniden yaygınlaştırmaya çalıştığını görüyoruz. Bugün Nurettin Yıldız gibi bir isim hâlâ üniversitelerde konuşma yapabiliyorsa, durum gerçekten düşündürücü” diyerek konuşmasına son verdi.

Muhabir: ABDULREZZAK KILIÇ