Sosyal medyalarda yer alan filtrelenmiş fotoğraflar ve güzellik algısı birçok genç insanın hayatını kabusa çeviriyor. Güzellik uğruna bıçak altına yatılması ve sonrasında yaşanan pişmanlık sonrasında psikolojik sorunlarında yaşanmasına neden oluyor. Özellikle güzellik ve estetik kavramının 18 yaş altına kadar düşmesi aileleri zor durumda bırakıyor. Bazı ebeveynler çocukları ile baş edemedikleri için onların isteklerine boyun eğiyor ve aile izni ile birçok çocuk estetik ameliyat oluyor. Bu durum ilerleyen yaşlarda sorunlara neden olabiliyor. Ya da çocuk ameliyat olduktan sonra kendisine bunu yaptığı için büyük pişmanlık duyabiliyor. Bu noktada ise ebeveynlere büyük rol düşüyor. Çocuklarının sosyal medyalarda yer alan güzellik motiflerine uymaya çalışmamaları ve doğal güzelliklerinin farkına varmaları için çaba sarf etmeleri gerekiyor. Çok küçük yaşlarda yapılan yanlış işlemler ve yanlış ürün kullanımı ilerleyen yaşlarda büyük hayal kırıklığı yaşatabiliyor.
AİLELERİN BİLİNÇ DÜZEYİ ÖNEM TAŞIYOR
Psikolog Nurcan Avcı Çavuş, 18 yaş altındaki gençlerin estetikten uzak tutmak için ailelerin bilinçli olması gerektiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Ailelerin imzalarıyla 13-16 yaşlarındaki gençlere operasyonlar gerçekleşiyor. Genç yaşta çilt bakım ürünlerinden kırışıklık kremleri, ileride yaşlanmamak, beden algısındaki yoğun bir kaygıya, kişilerdeki kaygının da aynı zamanda yükselmesi artmasına da sebebiyet veren de bir yapı var. Bunlarla ilgili de ailelerin daha bilinçli olması gerekiyor. Evet filtrelenmiş hallerinin güzel ama onun dışındaki kendilerinin de belki çok daha güzel olduklarıyla ilgili çocuklarına bilgi vermeleri gerekiyor. Hani bu tek çocuklar dediğimiz gençlerin, yetişkinlerin, eşlerin cinsiyet fark etmeksizin birbirlerine olduğu haliyle, doğal haliyle, güzel olduğu ile ilgili doğru yönlendirmeler yapılması gerekiyor. Çünkü kişiler beden altındaki durumda da bir eksiklik, bir yetersizlik hissetmesin. Bununla ilgili mesela medya okuryazarlığı öğrenmeliler.”
“ÇOCUKLAR ACILI SÜREÇ YAŞAYABİLİR”
Kişilerin birbirlerine bakarken ki ilk beden imajıyla değerlendirme yapmalarının yanlış olduklarıyla ilgili de çalışmaların yapılması gerektiğini vurgu yapan Psikolog Çavuş konuşmasında, “Hayatların arkasında backgroundlar vardır, arka tarafı incelenmesi olayı vardır. Gözlerler kameranın önünü görür ama arka tarafın aslında gerçeklikle ilgisi yoktur. Şu günlerde sadece cilt bakım ürünleri değil bununla birlikte zayıflama ürünleri var. Bunlarla ilgili en son birçok algı yaratıldı. Mismorfik bozukluklar dediğimiz kategoride kişilerin beden algısı ile ilgili ciddi bir ruh sağlığı ile ilgili sıkıntılar oluşuyor diyebilirim. Bunlardaki hem normatif olarak bir baskının, tüketimdeki hızlılığın, ilişkilerdeki yüzeyselleşmenin ya da kişilerin birbirlerine bakarken ki ilk beden imajıyla değerlendirme yapmalarının yanlış olduklarıyla ilgili de çalışmaların yapılması gerekiyor. İlerleyen zamanlarda çocuklarla ilgili bu noktalarda daha çok bu ürünlerin olduğu ama olurken ki belki acılı süreci yaşayabilir” sözlerine yer verdi.
SOSYAL KAYGI GÜN GEÇTİKÇE ARTACAK
Psikolog Çavuş, sosyal kaygının kişilerin üzerindeki olumsuz etkileri gün geçtikçe artacak bir durum olarak gözüktüğünü belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Hatta size şöyle bir örnek verebilirim. Bu benim güzellik algısı ile ilgili bir tane danışanımın kızı 18 yaşına girmeden burun estetiğiyle yaptırdı. Ama hani böyle afaki derecede bir algı da yok. Ama arkadaşlarının üzerindeki etkisi, baskısı günün sonrasında ailenin artık buna hayır diyemeyişiyle ameliyata imza atmışlar. Ve kız ameliyat sonrasında ben neden böyle bir şey yaptım, canım çok acıyor, aslında benim burnum o kadar da kötü değildi diyerek çok pişman olmuş. Yoğun derecede bir pişmanlık duygusu ve bununla ilgili aslında beden imajıyla ilgili daha farkındalığının olduğu ama kendine bile itiraf edemediği ama o ameliyatı gerçekleştirdikten sonra bunun kendini itiraf ettiği bir süreç bile yaşamış oldu. Pişmanlık duyguları, kişilerin algılarının bozulması, sosyal kaygının kişilerin üzerindeki olumsuz etkileri gün geçtikçe de artacak bir durum olarak gözüküyor.”