Antalya Barosu, 20 Eylül’de Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Antalya’ya gerçekleştirdiği ziyaretle ilgili kamuoyuna açıklamada bulundu. Baro, Bakan Tunç’un resmi programda avukatlarla buluşma olmasına rağmen kendilerine herhangi bir davet gelmediğini ifade belirtti. Açıklamada, Bakan Tunç’un Baro’ya karşı olan takındığı tavrın adalete, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve bağımsız savunmaya mesafeyi fiilen gösterdiği ifade edildi.

Ayrıca Antalya Barosu, Manavgat’ta bir avukatın silahlı saldırıya uğrayan ve tedavi gören meslektaşlarının ziyaret edilmemesi ve failin yakalanmaması nedeniyle Bakan Tunç’a tepki gösterdi.

Açıklamada avukatların yaşam hakkını tehdit eden bir ortamda mesleklerini sürdürdükleri ve olayın suskunluk içinde karşılanmasının hazin bir tabloyu ortaya koyduğunun altı çizildi.

Antalya Barosu Başkanı Kim (1)-1

ANTALYA BAROSU’NA DAVET GELMEDİ

20 Eylül’de Adalet Bakanının resmi program çerçevesinde Antalya'ya geldiği haricen öğrenildiğini aktaran Antalya Barosu, açıklamasında “Bakanlık tarafından paylaşılan resmi programda yer alan "Avukatlarla Buluşma" kısmıyla ilgili avukatların meslek kuruluşu olan Baro'ya davet gelmediğini, bilgi verilmediğini ve bu şekilde bir toplantıyı doğru bulmadığımızı belirtmek isteriz. Adalet Bakanının Avukatlarla teması içeren resmi programında Baro'ya karşı takındığı tutum, döneminin yönetim pratikleri göz önünde bulundurulduğunda adalete, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve bağımsız savunmaya olan mesafeyi de eylemli olarak ifade etmekte” ifadelerini kullandı.

Antalya Barosu Başkanı Kim (1)

BAKANA ZİYARET TEPKİSİ

Asıl beklentinin Bakan Tunç’un, yaralanan avukatın ziyareti ve faalinin yakalanmamasına olduğunu ifade eden açıklamada şu sözlere yer verildi:

“Avukatların temsilcisi olarak Baroyu dinlemek zorunda hissetmesinden de ziyade, haciz sırasında silahlı saldırıya uğrayan ve hastanede tedavisi süren meslektaşlarının ziyaret etmesi ve neredeyse bir hafta olmasına rağmen hala failin neden yakalanamadığına ilişkin açıklamada bulunmasıydı. Avukatların yaşam hakkını tehdit eden bir atmosferde mesleğini ifa ettiğini gösteren bu vahim olayın suskunlukla ve kayıtsızlıkla karşılanması da bir başka hazin durumu ortaya koymakta.”

Muhabir: ABDULREZZAK KILIÇ