Son zamanlarda yaşanan sağlık skandalına bir yenisi daha eklendi. Dün gece saatlerinde rahatsızlanan Saliha Üründül Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil bölümüne gitti. Üründül’ün yaşadıkları şaşkınlık yarattı. Saliha Üründül'ün kızı Buket Üründül Denizciler, yaptığı açıklamada annesinin hastaneye acil durumda hastaneye gitmesine rağmen yarım saat ayakta beklediklerini iddia ederek, yaşadığı vahim durumu anlattı. Hasta Saliha Üründül’ün kızı Buket Üründül Denizciler, “Annem bu hastanede beyin ameliyatı geçirdi. Saatlerce bizi beklettiler. Baktık olmuyor bizde imza atarak hastaneden çıkmak zorunda kaldık. Çünkü doktor bir türlü bakmadı” dedi.

Acil Servis

“KİRLİ SEPETTEN ÇARŞAF ÇIKARDI” İDDİASI

Buket Üründül Denizciler, acilde yatak olmadığını ve saatlerce yatağın boşalmasını beklediklerini ileri sürerek, şu sözlere yer verdi;

“Akşam saat 23:00’da Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil bölümüne girdik. Annemin şikayetini anlattım. Hemen serum takıldı. Sonrasında tomografi çektirmeye gittik. Tomografiden geldiğimizde yatağı almışlar ve annemi sandalyeye oturtturmak zorunda kaldım. Acilde yatak sıkıntısı var. Annemde titremeye ve üşümeye başladı. Sadece annem değil diğer hastalarda soğuk olduğu için üşüyordu. Hatta bir hasta o kadar çok üşüyordu ki adam ve çok hastaydı. Refakatçisi de yanında yoktu. Bir sağlık çalışanı, kirli sepetten çarşaf çıkardı ve 'amca bu kirli' dedi. Adamda 'Olsun ben çok üşüyorum' dedikten sonra kirli çarşaf verildi. Hanımefendiye 'Hiç temiz yok mu?' diye sordum. Çalışanda 'İnanın vermek isterdim ama hiç temiz örtü yok' dedi. Sadece bize özgü değildi herke aynı durumdaydı.

Antalya Egitim Arastirma Hastanesine Ne Gider

“SÜREKLİ AYNI CEVAPLARI ALARAK SABAH 07.00’Yİ GÖRDÜM”

Yatak olmadığını da söyledim. Doktorların oturacakları alan vardı ama hasta için ayrılmıştı. İçerisi tıklım tıklım doluydu ve oturacak yer yoktu. Sabah saat 5 olmuştu 'Birazcık oturabilir miyim?' dedim onu bile kabul etmediler. Ben saatlerce ayakta bekledim. Annem tekerlekli sandalyenin üzerinde saatlerce bekledi. Gece 23.00’da gitmişim sabah 07.00 olmuştu 'Doktor ne zaman gelecek?' dedim. Nöbetçi doktor hiçbir açıklama yapmadı. Geldi ve cerrahı beklememiz gerektiğini söyledi. Herhangi bir açıklama yapmadı. 'Cerrah ne zaman gelecek?' dediğimizde bir saate geleceği söylendi. Bir saat geçiyorti tekrar soruyorduk yine aynı cevap. Sürekli aynı cevapları alarak sabah 07.00’yi gördüm.”

Üründül Hasta Yakini

“ACİLİN ORTASINDA YATAK BOŞALSIN DİYE BEKLEDİK”

Buket Üründül Denizciler, annesinin yanında refakatçi olduğu saatlerde hastalara yapılan muamelenin hoş olmadığını ve temiz örtü istenildiğinde ‘Yok’ cevabını aldığını belirterek, “Doktorlar hakkında bir şey söyleyemem ama oradaki çalışan sağlık personellerin hastalara yaptığı muamele hiç hoş değildi. Gece 11’den sabah 7’ye kadar çok şeye şahit oldum” ifadelerine yer verdi.

Hasta Eğitim Arastirma Hastanesi

“ACİLDE YER YOK”

Annesinin ısrarları nedeniyle hastaneden çıkış yapmak için imza attığı söyleyen Denizciler, “Annemle alakalı bir bilgi verilmedi ve cerrahı beklememiz istendi. En son annem bana yalvardı 'Ya beni çıkar ya da ben burada donarak öleceğim' dedi. Annem beyin ameliyatı oldu ve duramıyor. Kafasını kaldıramıyor. Hasta bir insanı akşam 11’den sabahın 7’sine kadar beklediğini düşünün. En son ben görevli kişilerle konuştum. Acilde yer yok, annem fenalaştı. Başka hastaneye de sevk edilmedi. 'Hayır bekleyeceksiniz başka çareniz yok' denildi bize. 'Çıkmak istiyorsanız da kendi isteğimizle çıktık diye imza atın' dediler. Bende 'imza atarım' dedim. Ama imza attığım belgeye akşam saat 23.00’da acile geldim. 07.00’a kadar da doktor gelmediği için çıkmak zorunda kaldım diye belirttim. Birde tehdit vari bir şekilde çekilen tomografi ve kan alınma işleminin iptal edileceği söylendi. Yani bunları yapmamış sayacağız dediler. Giderseniz bunların hepsi yapılmamış sayılacak denildi. Bende ne yapmak istiyorsanız onu yapın dedim. Hastaneden çıktık. İnsan hayatı bu kadar basit olmalı. Bir tek annem için değil bütün hastalar için geçerli dediklerim” şeklinde konuştu.

Muhabir: DEMET GÖKÇE