Antalya’nın Muratpaşa ilçesinin Çaybaşı Mahallesi bir zamanlar şehrindeki içindeki köy yaşamını koruyan mahalleler arasında yer alıyordu. Değişime ayak uyduran Çaybaşı Mahallesi’nin geçmişden geriye anlatılanlar kaldı.

“ESKİDEN ÇOK SU VARDI”

Çaybaşı Mahallesi’nin Muhtarı Mustafa Önsay; “Burada dereler vardı. Yedi Arıklar bulunuyordu. Mahallenin adı da bu derelerden dolayı geliyor. Çaybaşı adı üstünde. Bizim çocukluğumuzda değirmen vardı. Suda yüzerdik, biz yüzmeyi burada öğrendik. O değirmenin olduğu yerde. Biz denize gitmedik, burada çaylarda öğrendik. Çok dereler geçerdi, Akların Değirmeni derdik biz, Akların Fabrikası vardı orada. O fabrikanın suyuyla bu değirmen dönerdi. Orada öğrendik yüzmeyi, eskiden çok su vardı. Şimdi ise yok.”

O Mahalleden Dereler Geciyordu (1)

“BURHANETİN ONAT CADDESİ’NDEN SU YOLLARI GEÇERDİ”

Burhanettin Onat Caddesi’nden bir zamanlar su yollarının geçtiğini aktaran Önsay; “Buradan geçiyordu sular. Yedi Arıklar derdik biz, oradan giderdik suya, ormanların arasından geçerdik. Çaybaşı Kahvehanesi vardı, bizim evimizde onun yanındaydı. Oraya kadar yüzerek giderdik, dikenlerin, çalıların, ormanın arasından. Şimdi ise bunlar yok. Burhanettin Onat Caddesi’nden su yollar geçerdi şimdi o yollar yok” sözleriyle çocukluğundaki dönemi anlattı.

Caybasi

“ŞİMDİ MEYVE ALAMIYOR AİLELER EVİNE”

Mahallenin önceden tarla-ev ikilisi biçimde olduğunda söz eden Muhtar Önsay; “Tarla vasfında idi, bir ev varsa mesela bir ev 20-30 metre ilerideydi. Küçük bahçeleri vardı. Küçük parselleri olan, küçük orman öyle aman büyük bir şeyden söz etmiyorum. Köy yaşantısı gibiydi. Herkesin kendine yetecek tavuğu, keçisi vardı. Portakal bahçeleri, muşmula bahçeleri gibi bahçeler vardı. Sessizlik vardı o dönemde. Bizim çocukluğumuzda meyve almazdık, komşu getirirdi ya da komşu derdi ki şu ağaçtan toplayın, toplardık. Özleniyor o dönemler, şimdi meyve alamıyor aileler evine. Dün pazara gittim bir meyve 150 TL idi. İnsan bunu çocuğuna nasıl alacak? Biz çocukken yattığımızda kapı pencere açık yatardık, klima yoktu. Komşular da aynı şekildeydi, hırsızlık olmazdı. O kadar rahattık.”

O Mahalleden Dereler Geciyordu (1)

“O ZAMAN APAR TOPAR YIKILDI”

Çaybaşı Kahvehanesi’nin zamanında yıkılmasına da tepki gösterdi. Muhtar Şen; “Tek katlıydı evde yaşadım, Çaybaşı Kahvehanesi’nin karşısında büyüdüm. Şimdi hepsi yıkıldı gitti. İlk muhtar olduğum dönemdi, tarihi kahveydi. O zaman apar topar yıkıldı. O zamanki arkadaşlar da pek ilgisiz kaldı. Bu değerler bilinmiyordu o zamanlar. Yoksa biz şimdi olsak en azından bir parçasını yıkmayın sembolik dursun derdik bir kere. İşletilmese bile belediye ilgilenirdi. Belediye şimdi değirmenin olduğu yere sembolik bir değirmen yaptı. Onun gibi sembolik bir kahve olurdu ya da düğünde, bayramda o kahvehane açılırdı. Küçük bir kahvehaneydi ancak bahçesi büyüktü. Arık geçerdi içeriden. Arığın iki tarafına masalar atılırdı. O masalarda, yazın sıcağında kavaklarına altında dinlenirdi. Koca koca kavaklar vardı, hala o kavaklardan biraz var. Keşke yeniden canlandırılsa Çaybaşı Kahvehanesi…”

Muhabir: UĞUR FİDAN