Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TAGYAD) Başkanı İsmail Uğural, ‘7 Soru, 7 Cevap’ programına konuk olarak Türkiye ve Antalya tarımını değerlendirdi. Bir turizm kenti olan Antalya’nın tarımsal hasılada Konya’nın ardından ikinci sırada yer aldığını belirten Uğural, kentin turizm ile tarımı aynı anda geliştirmeyi başardığını söyledi. Yüksek girdi maliyetleri, kur baskısı ve finansmana erişimde yaşanan sorunlar nedeni ile tarımda ciddi sıkıntılar yaşandığını belirten Uğural, arazilerin birleştirilmesi ve suya dayalı tarım yapılması konusunda atılan adımların uzun vadede olumlu sonuç vereceğini söyledi.
Tüm Türkiye'yi geziyorsunuz. Türk tarımının genel bir fotoğrafını çekseniz, neler söylersiniz?
Bu konu saatlerce konuşulabilecek bir konu. Ancak çok kısa bir şeyler söylemek gerekirse şöyle özetleyebilirim; Türkiye'de tarım sektörünün yapısal sorunları var. Yani bugünün sorunu değil. Çok uzun yıllardan beri devam edilen yapısal sorunlar var. Kısaca değinmem gerekirse; aşırı parçalanmış arazi yapısı. Dolayısıyla ölçek ekonomisine uygun üretim yapamamamız. Yine çok aşırı sayıda küçük çiftçimizin bulunması. Verimlilikte son yıllarda büyük mesafeden attık ama üretim planlaması konusu hala belimizi büküyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, özellikle Tarım ve Orman Şurası'nda alınan kararlarla, suya göre tarım modelini hayata geçirmek için büyük çaba harcıyor. Üretim planlanması ve suya göre tarım modeli bugünden yarına gerçekleşecek bir konu değil. Uzun vadeli bir konu ama bir yerden başlamak gerekiyordu, başlandı. Genel üretim itibariyle Türkiye tarımsal hasılada 70 milyar dolarlık tarımsal hasılasıyla dünyada 9’uncu sırada Bu küçümsenecek bir performans değil. Üretim planlaması ile tarımsal hasılada değişiklik olabilir. Bence önemli olan çiftçimizin sürdürülebilir bir gelir yapısına kavuşmalı.
Tarımsal hasıla açısından illeri değerlendirdiğinizde Antalya'nın yeri nedir?
81 il arasında tarımsal hasılat, yani o ildeki üretim miktarı ile ürünün fiyatına çarptığımızda tarımsal hasılayı elde ediyoruz. Bu tabii ki tek başına çiftçinin refah seviyesi hakkında bilgi vermez ama o ilin tarımsal üretim potansiyeli ve performansı hakkında bize net bilgiler verir. Bu çerçevede baktığımızda Konya birinci sırada. Çünkü gerek hayvansal üretim, gerekse bitkisel üretim açısından Konya çok güçlü. Hem tarım yapılabilir arazi miktarı çok büyük hem de hayvansal üretim açısından da çok elverişli. İkinci sırada birçok insan için sürpriz olarak görülen Antalya var. Dünya çapında bir turezm merkezi. Antalya'nın bu özelliğiyle gurur duyuyoruz. Ama bu özelliğinin yanısıra Antalya’da çok ciddi bir bitkisel üretim yapılıyor. Son 30 yılda Antalya'da meydana gelen büyük turizm gelişmeleriyle bağlantılı olduğunu görmemiz gerekiyor. Çünkü geçen yıl 16 milyon turistin geldiği Antalya’da bu misafirlerin gıda talebi var. Buna bağlı olarak Antalya, örtü altı üretim, seracılık, meyve ve sebze üretimi hatta tropik bitkiler üretimi konusunda çok önemli bir tarımsal merkez oldu. Hayvansal üretim, özellikle süt üretimi Antalya'da yeterli düzeyde olmasa bile bitkisel üretimin çok büyük olmasıyla Konya'dan sonra ikinci sırada Antalya'ya geliyor. Üçüncü sırada yine kamuoyu tarafından sürpriz olarak değerlendirilen bir il var; İzmir.”
