Zeytin ağaçlarının kıyımının önünü açacağı gerekçesiyle eleştirilen, madencilik sektöründe yatırım süreçlerini hızlandıracağı belirtilen torba kanun teklifinin TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edilmesine tepkiler sürüyor.
YURDUN BAĞRINA HANÇER SAPLANDI
İlgili maddenin görüşüldüğü süreçte yaptığı açıklamalarla dikkat çeken CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, 1 ton zeytinyağının 5 bin dolar, 1 ton mermerin ise 500 dolar olduğuna dikkat çekerek, mermer ve kömür ocakları açmak için zeytin ağaçlarının kesileceğini belirtti. Zeytinlik alanların madenciliğe açılmasının, yurdun bağrına hançer saplamak anlamına geleceğini belirten Cavit Arı, Maden Kanunu ile tarım alanlarına telafisi mümkün olmayan zararlar verileceğini ifade eti.
ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇECEK
Kanunun Anayasa’ya açıkça aykırı olduğunu belirten Arı, “Bu kanun çıktıktan sonra, Anayasa Mahkemesi’ne dava açılacak. Anayasa Mahkemesi de 1 yıl sonra iptal kararı verecektir. Bunu yaparken de, son dönemlerdeki alışkanlıklar nedeni ile yasanın düzeltilmesi için 1 yıllık süre verileceğini düşünüyoruz. Bu da toplam 2 yıllık kayıp demek. 2 yıl içinde de atı alan Üsküdar’ı geçecek. 2 yıl sonra iptal edilecek yasa maddesi tekrar görüşülecek ancak şirketler amacına ulaşılıp doğa tahrip edilecek. Enerjide dışa bağımlı olunmasın. Ancak bu kanunla birkaç yıl sonra gıdaya ulaşımda da dışa bağımlı olacağız” şeklinde konuştu.
BÜROKRATLAR ARTIK İMZA ATMAYACAK
Madencilik faaliyetlerinin izin sürecinde, ruhsat düzenlemeden önce genel müdürlüğün ilgili kuruma proje hakkında soracağı görüş ile ilgili ayrıntıya dikkat çeken CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, şunları söyledi: “İlgili kurum 3 ay cevap verilmezse, ilave 1 ay süre tanınır maddesi var. Aynı maddenin devamında ‘toplam 4 ayın sonunda izin verilir’ hükmü var. ‘Cevap verilmezse reddetmiş sayılır’ olması gerekiyor. Bu düzenleme ile bu karar imza atacak bürokratların imza atmama ve cevap vermeme yolunu açıldı. Bu uygulama ile ÇED süreçleri aşılmış oldu. Sorumluluk almak istemeyen bürokratlar, artık imza atmayacak ve tarım toprakları daha rahat yok edilecek. Tarım alanları, sulama alanları ve tarihi eserlerin bulunduğu birçok alan yok edilecek”.