Burdur’da köylerin ısınma ve enerji ihtiyaçlarının giderilebilmesi için elektrik kooperatifi kurulması yeniden gündeme getirildi. Daha önce de girişimde bulunulan konu İl Genel Meclisi’ne bir önerge ile gündeme getirildi. Sunulan projeye göre Burdur Gölü çevresinde yer alan araziye güneş panelleri kurularak buradan elde edilen elektriğin köylülere verilmesi talep edildi. Özellikle son yıllarda köyden şehir merkezlerine göçün artmasının önüne geçilebilmesi için bu projenin önemine vurgu yapılırken, Burdur’un köylerinde yaşamını sürdürmeye çalışan vatandaşların da hayat şartlarının iyileştirilmesi hedefleniyor.
Köylerde kış aylarında yaşanan ısınma sorununun önüne geçilebilmek amacıyla İl Genel Meclisi’ne sunulan önergede yer alan proje ile birlikte köylere ucuza elektrik verilmesi gündemde ki yerini aldı. Proje kapsamında hem köylere ucuza elektrik verilecek hem de ısınma sorunu ortadan kalkacak. Daha önceki yıllarda Burdur’a elektrik kooperatifi kurulması konusunda çalışmalar yürüten DSYB Genel Başkanı Kamil Özcan, Eski Kozluca Belediye Başkanı Şevket Aksöz ve Eski AKP İl Başkanı Diş Hekimi Süleyman Faki, konuyu yeniden gündeme taşıyarak ciddi açıklamalarda bulundu.
“BURDUR’UN REFAHINI YÜKSELTECEK BİR OLUŞUM”
DSYB Genel Başkanı Kamil Özcan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Biz bu işe giriştiğimizde hakikaten Burdur adına heyecanlandık. Enerji kooperatifi hayal ettik ve siyaset üstü bir kuruluş anlaşılsın diye Süleyman başkanım Şevket başkanım böyle bir karma yönetim oluşturalım ki burası siyaset yeri değil Burdur’un refahını yükseltecek bir oluşum olarak görülsün istedik. Sonuçta Burdur hayvancılığına bir ivme kazandıracağımızı bir farkındalık oluşturacağımızı düşündük. özetle sizler hepiniz köylerden ilçelerden geliyorsunuz hayvancılıkla alakalı özellikle benim bu işi asılmamın sebebi maliyetlerin düşürülmesi. Gençlerin bu işi tercih etmemesi televizyonlarda birçok yerde yazılıp çiziliyor. Gençler hayvancılığı istemiyor, gençler bu işleri yapmak istemiyor, gençler kazanamıyor gençler hayvancılıktan uzaklaşıyor, üreticinin yaş ortalaması 60’ın üstüne dayandı.
“BURDUR’UN YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTECEĞİZ”
Burdur’da ürettiğimiz süt miktarı Türkiye’nin yüzde üçüne tekabül ediliyor bu miktar az değil. Hem kalite olarak hem de yaptığımız hayvancılık anlamında biz burada bir farkındalık oluşturabiliriz. Belki gençleri hayvancılık konusunda tutabiliriz, köylerdeki yaşam kalitesini iyileştirdiğimizde ihtiyarlar bu enerji kooperatif ile orada para kazanmasını hem de sıcak suyu ve ısınmayı sağlayabiliriz heyecanıyla gitmiştik. Bu işi yaptığımızda Burdur’un insanlarını mutlu edeceğiz, yaşam kalitesini yükselteceğiz, para kazandıracağız. O yüzden hayvancılık yapılan yerlere hizmet ettiğimizde tüm Burdur’a hizmet edeceğimizi düşünüyorum. Ben damızlık biliyor olarak bu konuda uygulayıcı ve sizlerin yaptığı şeyleri aynı mimari üzerine biz de bedava olarak uygulamasını yaparız diyorum.”
“HALİ İÇLER ACISI”
Eski AKP İl Başkanı Diş Hekimi Süleyman Faki ise şu sözlere yer verdi:
“Gölhayat Derneği’nin bir dönem başkanlığını yaptım bu konuyla ilgili de bir takım çalışmalarımız var ama görüntüsü bugün maalesef içler acısı. Sebebi ne olursa olsun gerek iklim, kuraklık günümüzde maalesef son 30-40 yılda %50 su kaybına uğrattı. Bir dönem bir takım çalışmalar oldu, acil durum planları yapıldı ama maalesef bir sonuç elde edilemedi. Yenilenebilir enerji konusunda daha önce bir çalışmamız olmuştu. İl Başkanlığı döneminde 2017 yılında. O dönemde Kamil Özcan başkanım Şevket Aksöz başkanımla birlikte bir elektrik kooperatifi kurulmasını istedik.
Bunun örnekleri Isparta’da ve Antalya’da kurulmuş. Bu çerçevede Burdur’da böyle bir kooperatifleşme yoluyla bir enerji üretimi şeklinde bir çalışma yapalım dedik bir araya geldik. Bu konuyu bilen bir arkadaşımızla birlikte bir kooperatif kurulması yolunda adımlar atmak istedik ve bu konuda bir takım çalışmalar yapıldı. Daha sonrasında da biz Ankara’ya gittik bu konuyu resmi ve somut sonuçlar elde etmek için. O dönemde de enerji açığını da kapatmak üzere, bu tür kooperatiflerin önünü açılması açısından bir takım çalışmalar var idi. Ancak bizim gittiğimiz dönemde nedense maalesef bu çalışmalar kapanmış. Böyle çalışmaların yapılmaması veyahut tekrar bir çalışmalar sonrasında gündeme gelmesi şeklinde bize bir takım öneriler sundular ama o zamandan bu zamana bir takım çalışmaları henüz biz somutlaştıramadık.
“ENERJİYE İHTİYACIMIZ VAR”
Bu konunun önemli olduğunu sizlere hatırlatmak istiyoruz. Çünkü enerji ihtiyacımız var. Bizim Burdur olarak bir takım güneş enerjilerini hem üretim açısından hem de kullanılmayan arazilerde ki güneş ışığının ve buradaki yansıtıcıların devreye sokulması üretime katkı sunulması açısından böyle bir çalışmanın kooperatifleşmenin önemini biz biliyoruz. Bu konuda yapılabilecek bir şey varsa biz buradaki arkadaşlarımızla sizlerle birlikte yeniden gündeme alınmasında fayda var diye düşünüyoruz.”
KOZLUCA ŞEHRE GÖÇ EDİYOR
Eski Kozluca Belediye Başkanı Şevket Aksöz şu sözlere yer verdi:
“1999 yılını baz alırsak 26 yıldır köyde yaşamın gelişmesi köyden göçün önlenmesiyle ilgili kendi çapımda fikrimde projeler yapıyorum, sesimizi yükseltmeye dinlendirmeye çalışıyoruz. 2000 yılında Tarım Bakanı Kozluca’ya geldiğinde yaklaşık 2000 civarında nüfusumuz vardı. O zaman ‘Sayın Bakanım biz köyde yaşamak istiyoruz, çalışmak üretmek istiyoruz, ürettiğimizden kazanmak istiyoruz lütfen köylülere acımayın bizi üretime sevk edin, Biz Antalya’da ya da başka yerlere otellerde hizmetçi bulaşıkçı olarak çocuklarımızı göndermek istemiyoruz’ dediğimizde sayın bakan bu sözü Tarım Bakanlığı’nın sloganı yaptı. Ancak geçen 25 yıl içerisinde Kozluca nüfusunun 1000 olduğunu gördük. 25 yıldan itibaren hep geriye gidiş olmuş.
“YASA İPTAL EDİLDİ”
Bir süre önce bir duyum aldık çok heyecanlanıp örgütlenmeye uygun, bir araya gelmeye uygun bir konu olduğu için Ankara’ya gittik. Konunun neden iptal edildiğini ben söyleyeyim: Türkiye’den enerji sektörüne binlerce watt gönderenler köylerde bir watt yapılmasından hoşlanmadılar ve mani oldular. Biz Ankara’ya varmadan 20-25 gün önce yasa iptal edilmiş. Peki bu yasa iptal edilmeseydi ne olurdu? Burdur’un köylerinden nüfusuna göre birer megawatt ikişer megawatt güneş panelleri kurulsaydı insanlar ineklerini ucuza sağsaydı, arkasından 5-6 yıl sonra sistemin borcu ödenince kooperatif sistemi aylık pay alsaydı.
Bir yandan genç nüfus kaybediyoruz bir yandan yaşlı nüfus kaybediyoruz daha sonra da devletimizin yıllarca bütçelerden yaptığı yol yatırımları, elektrik yatırımları, telefon, kanalizasyon, altyapı, üstyapı projeleri heba oluyor. Avrupa’da bu konunun 70’lerden itibaren uygulanması rüzgâr enerjileri, katı atıkdan samandan ya da ağaç dallarından üretilen enerjiler jeotermaller, okyanus kenarı olduğu için dalgadan üretilen elektrik gibi doğaya fosil yakıt atığı değil de yenilenebilir doğaya zarar vermeyen materyallerden üretilen enerji geçişini yapmışlar. İnsanlarda doğduğu yerde doysun dedik doymuyor.
“BORCU ÖDENDİKTEN SONRA VATANDAŞ PAY ALSIN”
Sayın başkanım nedenini bilmiyorum dedi ama ben anlatayım Türkiye’de sistemi ele geçirmiş büyük enerji santralleri kuran şahıslar var. Köyde yaşayan insanlara bir hak verelim hiç olmazsa ısınma sağlasınlar hiç olmadı ineğini sağsın sera bölgelerinde serasını uyguna ısıtsın, ardından 3-5 yıl sonra bu sistemin borcu ödendikten sonra köyde yaşarken ayda 3000 TL 5000 TL kooperatiften pay alsın yaşamını kalitelendirsin. Ben bugün burada bu konunun ciddiye alınmasından dinlenmesinden belki bir kıvılcım çıkabileceğini Burdur her alanda örnek olduğu gibi bu alandan da belki bir atılım yaparak bütün Anadolu’ya belki bir yayım yapılabileceğini düşünüyorum.”
