Muğla'nın Datça ilçesinde yaşayan Muharip Gaziler Derneği Başkanı Ahmet Raman, emeklilikten sonra başladığı hobiyle hayatına yeni bir yön verdi. 2013 yılında eşiyle birlikte Datça'ya taşınan Raman, Halk Eğitimi Merkezi'nin kurslarına katılarak önce peynir yapmayı, ardından deri işçiliğini öğrendi. Peynir yapmanın zorluğu nedeniyle bu uğraşı bıraksa da deri işçiliği kısa sürede onun için bir tutkuya dönüştü. Deriden ürettiği çanta ve takıları "Deriden Sanata" adıyla Datça Liman Sergi Salonu'nda sergileyen Raman, üretmenin kendisi için adeta terapi olduğunu belirtti. Düzenlenen törenle sergisinin açılışını gerçekleştiren Raman, kendisini yalnız bırakmayan misafirlerine teşekkür ederek, el emeği ile hazırladığı deri çanta ve takıları, katılımcıların beğenisine sundu. Sergiyi gezen misafirler ise görücüye çıkan el emeği göz nuru ürünleri tek tek inceleyerek, Raman'ı tebrik etti.
“BENİM İÇİN ÇOK İYİ TERAPİ”
Boş zamanlarını üretim yaparak ve okuyarak geçirdiğini ifade eden Raman, serginin açılış töreninde kısa bir konuşma yaparak "2013 senesinde eşimle beraber Datça'ya yerleştik. O zaman Halk Eğitimi Merkezi'nin özel kursları vardı. O kurslara devam ettim, bir şeyler öğrendim. Sonra bir tane hanıma bir tane annesine bir tane kızıma derken iş buralara kadar geldi. Memnunum. Benim için çok iyi bir terapi oluyor. Vakit geçiriyorum. Kahve kültürüm zaten yoktu. Şimdi hiç yok. Evde bunları yaparak oyalanıyorum. Boş zamanlarımda da okuyorum, yürüyorum. Fırsat bulursam denize giriyorum. Aynı zamanda Datça Muharip Gaziler Derneği temsilcisiyim. Buradaki tüm gazi arkadaşlarımın dilek ve şikayetleri ile ilgileniyorum.
“ÜRETTİĞİ ŞEYLER ÇOCUĞUN GİBİ OLUYOR İNSANIN”
Törenlerde herkesin toplanıp dağılmasına kadar onların yardımında ve yanlarında oluyorum. Eskiden, yani Datça'ya yerleşmeden önce yoğun bir iş akışım vardı. Doğru dürüst bırak bir şey becermeyi hiç bir şeyden anlamazdım. Hakikaten düğme bile dikemezdim. Ama burada geldikten sonra her şey değişti. Önce peynir yapma kurslarına gittim. Peynir yapmayı öğrendim. Ama peynir yapma çok zahmetli ve yorucu bir iş olduğu için devam ettirmedim. İkinci sene deri yapma kursu açıldı ve o kursa gittim. Orada hem oturarak çalışmak hem de bir şeyler üretmek hoşuma gitti. Ürettiği şeyler çocuğun gibi oluyor insanın" dedi.