Muhammet Güçlü'nün "Kuruluşundan Günümüze Balıbey Mahallesi (Balibey - Bali Bey - Balbey Mahallesi) Antalya Kentinde Bir Mahallenin Tarihi Gelişimi" adlı çalışmasında Balbey'in kuruluşunu anlatmıştır. Balbey Mahallesi'nin kuruluşu, Osmanlı dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip olup, Antalya'nın ticaret, kültür ve yerleşim yaşamının önemli bir parçasıdır. Mahallenin gelişimi, Antalya'nın tarihsel kentleşme süreciyle paralel olarak ilerlemiş ve günümüzde de tarihi mirasını yaşatan bir mahalle olarak devam ediyor.
BALBEY MAHALLESİNİN KURULUŞU
Balıbey Mahallesi'nin kuruluşu, 1207 yılında Gıyaseddin Keyhüsrev'in Antalya'yı fethetmesiyle başlar. XIV. yüzyıl başlarında İbn Batuta, Antalya'da halkın ırk ve dinlerine göre farklı mahallelerde yaşadığını belirtir. Şehir, surlarla çevrili olup yeni mahalleler XV. yüzyıldan itibaren Kaleiçi dışında ve surların ötesinde, cami ve mescitlerin bulunduğu bölgelerde oluşmaya başlamıştır. Bu gelişmeler, II.Murad döneminde yapılan vakıf kayıtları ve Balı Zaviyesi ile de ilişkilendirilir. Bu bilgiler, Balıbey Mahallesi'nin ilk nüvesinin Selçuklular dönemine kadar uzandığını gösterir.
20.YÜZYILDAKİ BÜYÜK DEĞİŞİM
1911 yılı Evkaf-ı Hümayun Nezareti ödeme listesinde, Balıbey Camii vakfının adı bulunmamakla beraber, yüksek miktarda ödeme yapan vakıflar arasında Şeyh Balı Zaviyesi yer alıyordu. Bu durum, Balıbey Camii'ni ve vakfını kuranların, büyük olasılıkla Şeyh Balı Zaviyesiyle yakın bir ilişki içinde olabileceğini düşündürmüştü. Cumhuriyetin ilk yıllarında, Antalya'yı haritalayan ve imar planlarını hazırlayan Rum asıllı mühendis ve müteahhit Iskapra'dır. Iskarpa'nın hazırladığı haritada, günümüz Balbey Mahallesi sınırları içerisinde Demirci Süleyman Mahallesi'nin de bulunduğu görülüyordu. Daha sonraki düzenlemelerle, bu iki mahallenin birleşerek, günümüzde Balbey Mahallesi adını aldığı biliniyor.