Aşırı sıcaklar çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak artan vücut ısısı ve metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığını belirten Antalya İl sağlık Müdürü Prof. Dr. Behzat Özkan, aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısının dengede tutulamayacağını belirtti.
HAYATİ ORGANLARA ZARAR VEREBİLİR
Ortamdaki nem oranı yüksek olsa bile terleyerek vücut ısısının yeterli düzeyde düşmeyebileceğini belirten Behzat Özkan, “Aşırı sıcaklık; insan vücudunda sıcak çarpması denilen tuz ve su kaybıyla ortaya çıkan ağır hastalıklara ve yükselen vücut ısısı ile de beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir. Sıcaklıktan en çok etkilenenler yani risk altında olanlar; çocuklar, yaşlılar, kalp ve akciğer hastaları ile farklı cilt hastalığı olanlardır” diye konuştu.
SICAKTAN KORUNMA TEDBİRLERİ
Günün en sıcak saatleri olan 10:00-16:00 saatleri arasında mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmamasını öneren İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Behzat Özkan, şunları söyledi: “Açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli, geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidir. Spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmelidir, her bir saatlik spor için en az 2-3 bardak sıvı alınmalıdır.”
RİSK ALTINDAKİLER DİKKAT!
Risk altındaki bireyler için önerilerde bulunan Özkan, “Bu vatandaşlarımız güneş ve sıcak çarpması yönünden günde en az iki kez izlenmelidir. Bebek, çocuk, engelli ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Güneş gören pencereler perde gibi güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık duş alınmalı, bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir” şeklinde konuştu.
TÜKETTİĞİNİZ SIVIYA DİKKAT!
Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla sıvı tüketilmesini öneren Özkan, “Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmelidir. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran, meyve suyu, ıhlamur, kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Ayrıca kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içeceklerin vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı unutulmamalıdır. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir” şeklinde konuştu.
SEBZE VE MEYVE TÜKETİMİ ÖNEMLİ
Yağlı ve kızartılmış besinlerden kaçınılmasını öneren Özkan, “Vücut direncini artırmak ve yeterli miktarda vitamin-mineral alınımını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir” ifadelerini kullandı.
AŞIRI SICAKLARIN SAĞLIĞA ETKİSİ
Aşrı sıcak havaların insan sağlığına etkilerini sıralayan İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Behzat Özkan, şunları söyledi: “Güneş ve sıcak çarpması, aşırı sıcağa maruz kalma sonucu beden ısısının düşürülememesi ile karakterize bir tablodur. Kişi hemen serin ve hava akımı olan bir yere alınmalı, içmesi için sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.
Sıcak bitkinliği, güneş çarpmasının daha hafif şekli olup hayati tehlike yoktur.
Sıcak krampları, aşırı aktivite sonucunda terlemeye bağlı olarak vücuttan hızlı bir su ve tuz kaybı gelmesi sonucu oluşan genellikle karın, bacak ve kol kaslarının ağrılı spazmlarıdır.
Güneş yanıkları, uzun süreli güneş ışığına maruz kalmakla meydana gelir. Deri kızarık, ağrılı ve aşırı derecede sıcaktır. Eğer etkilenen kişide ateş, su toplaması ve şiddetli ağrı varsa veya 1 yaşından küçükse en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
İsilik, sıcak ve nemli havalarda aşırı terlemeye bağlı olarak derinin tahrişidir. Kızarık bölgeler kuru tutulmalı, daha serin ve daha az nemli ortam sağlanmalıdır.
Güneşin Geç Dönem Etkileri, ciltte erken yaşlanma, gözde katarakt gelişimi, deri kanseri ve güneş lekelerinin ortaya çıkması güneşin geç dönem olumsuz etkilerindendir”