5 Temmuz 2025 (Dün) polis tarafından gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Muhittin Böcek'in mahkemede verdiği ifadesi ortaya çıktı. Başkan Böcek kendisine yöneltilen iddialar ile ilgili savunmasını yaptı. işte Başkan Böcek'in açıklamaları:
"Hangi konuda ifade vereceğimi biliyorum. Konuya ilişkin kollukta vermiş olduğum ifademi aynen kabul ve tekrar ederim. Huzurunuzda avukatlarım eşliğinde ifademi vermek istiyorum. Ben 1962 yılında Antalya ilinde dünyaya geldim. İlk - orta ve lise eğitimimi Antalya ilinde tamamladım. Akabinde Eskişehir Anadolu Üniversitesinde 2 yıllık halkla ilişkiler bölümü ve sonrasında da 4 yıllık iktisat bölümü eğitimi aldım. Son olarak da siyaset bilimi üzerine yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Antalya da uzun yıllardır yerel siyasetin içerisinde bulunmaktayım. İlk kez 1994 yılında Anavatan Partisi Merkez İlçe Başkanı olarak aktif ve idareci olarak siyasete başladım. 5 yıl sürdürdüğüm bu görevimi 1999 yılında Konyaaltı İlçe Belediye Başkanı seçilmem üzerine tamamladım.
"CHP'YE GEÇTİM"
Konyaaltı ilçesinde aralıksız 4 dönem belediye başkanlığı yaptım. 2002 yılı Aralık ayına kadar Anavatan Partisinde belediye başkanı olarak görev yaptım. 6 Aralık itibariyle Cumhuriyet Halk Partisine geçiş yaptım ve halen Cumhuriyet Halk Partisi bünyesinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hizmet etmeye çalışıyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 2019 ve 2024 yerel seçimlerini kazandım. Siyasete atılmadan önce çeşitli ticari faaliyetlerde de bulunuyordum. Ayrıca ailemden gelen ve miras yoluyla geçen arsa gelirleriyle de geçimimi temin etmekteyim.
"KESİNTİSİZ 27 YILDIR BELEDİYE BAŞKANIYIM"
Yaklaşık ve kesintisiz olarak 27 yıldır Antalya'ya belediye başkanı olarak hizmet ediyorum. Şuanda bekar olarak hayatıma devam etmekteyim. Sadece bir çocuğum vardır. Oğlum Mustafa Gökhan Böcek yaklaşık 2 yıldır yöre insanlarıyla birlikte müteahhitlik işi yapmaya başladı. Kendisi işletme mezunudur. Soruşturma dosyasıyla ilgili olarak emniyette detaylı beyanlarda bulundum. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum.
YUSUF YADOĞLU'NU 10 YILDIR TANIYORMUŞ
Soruşturma dosyası kapsamında İstanbul ve Antalya ilinde ayrı ayrı kez ifadesi alınan Yusuf Yadoğlu isimli şahsı yaklaşık 10 yıldır tanımaktayım. Kendisi genel olarak kamu kurumlarıyla çeşitli sahalarda iş yapan bir iş insanıdır. 27 yıldır bu kentte görev yaptığım için her türlü iş insanı tanımak zorunda kalıyorsunuz. Bu şahısla detay bir diyaloğum ya da samimiyetim yoktur. Yusuf Yadoğlu ya da başkaca bir iş insanıyla detay bir diyaloğa girecek bir konumda zaten değilim. Kendisinin şahsıma ve oğlum Gökhan Böcek’e yönelik isnatlarından ben haberdar değilim. Oğlum Gökhan Böcek’in Yusuf Yadoğlu ile olan tanışıklığı yada samimiyetini bilmiyorum. Aralarında nasıl bir ticaret ya da ilişki vardır ben haberdar değilim. Oğlum Gökhan 1993 doğumludur. Şunu ifade etmek isterim ki oğlum kendini bildiğinden beri ben belediye başkanlığı görevini yapmaktayım. Sosyal çevresinde hep belediye başkanının oğlu olarak bilindi. Sonradan bu makamları tanımış bir aile değiliz.
GÖKHAN BÖCEK'E GELİNİNİ MAĞDUR ETMEMESİNİ SÖYLEMİŞ
Oğlum Gökhan Böcek dosya kapsamında gözaltı kararını emniyette öğrendiğim eski eşi Zeynep Kerimoğlu ile kısa bir evlilik süreci yaşadı. Ancak bu evlilik süreci öncesinde 10-12 yıllık bir tanışıklıkları vardı. Oğlum evlenmek istediğini söyleyince düğün merasimini yaptık ancak sonrasında detayını çok fazla bilmediğim sorunlarla boşandılar. Söz konusu boşanma anlaşmasına konu bir ev geçişi yapıldığını tüm samimiyetimle söylüyorum ki emniyet ifadesi esnasında öğrendim. Zeynep Kerimoğlu’nu küçük yaştan itibaren tanıdığım ve sevdiğim için oğluma sadece bu süreçte kızım gibi gördüğüm Zeynep'i mağdur etmemesini söyledim. Ancak tarafıma okunan emniyet ifadesindeki beyanlardan anladığım üzere Özpınarlar isimli firmadan Zeynep Kerimoğlu’na bir ev geçişi yapılmış ve bu evin parası da iddiaya göre Yusuf Yadoğlu tarafından ödenmiştir. Yine tekraren söylüyorum ki bu süreçlerin herhangi bir noktasında benim bir bilgim yoktur. Hatta emniyette okunan Yusuf Yadoğlu’nun ifadesinden de anladığım üzere Gökhan bu parayı Yusuf Yadoğlu’ndan borç olarak almıştır.
"BENİM ADIMLA İLİKİ KURDUĞUNA ŞAHİT OLMADIM"
Benim temsil ettiğim makam ve geçmişten süregelen kariyerim göz önüne alındığında benim için çok detay bir iş için bilgi sahibi olmamda beklenemez. Şunu da özel olarak belirtmek isterim ki ortaokulda babasını kaybetmiş biri olarak Zeynep Kerimoğlu’na ayrı bir samimiyetim ve muhabbetim vardır. Ağır bir şekilde Covid virüsü geçirdiğim dönemde kendisi benimle ilgilenmiştir. Oğlumun bu evlilikte yaşadıklarını Zeynep'e olan muhabbetimden dolayı bana anlatabilecek cesareti yoktu ancak boşanma fikri oturunca yukarıda da belirttiğim gibi Zeynep'in hiçbir şekilde mağdur edilmemesini söyledim. Benim mal varlığı değerim ortadadır. Bir tane ev için başkaca bir şahsa minnet edecek durumda değilim. Ancak belirttiğim gibi oğlum Gökhan ile diğer şahıslar arasındaki ilişkilerden haberdar değilim. Oğlumun benim adımla insanlarla ilişki kurduğuna hiç şahit olmadım. Bu yönde bir şikayet de bana ulaşmadı. Oğlum Gökhan şuanda yurt dışındadır. Bu olay gerçekleşmeden ailesiyle planlı bir seyahata gitmiştir. En kısa zamanda da dönüp ifade verecektir. Kaçması gibi bir durum kesinlikle söz konusu olamaz.
"PARTİM VE ŞAHSIM GİDERLERİ KARŞILAYACAK GÜÇTEDİR"
Yusuf Yadoğlu‘nun ifadesinde belirtmiş olduğu yine 2024 yılı yerel seçimlerinden önce propaganda çalışmalarında kullanılacak araç giydirme için oğlum Gökhan Böcek aracılığıyla yine benim adımı kullanarak çeşitli firmalara ödettiğini gerçekten bilmiyorum. Antalya gibi özel ve ekonomik bir kente seçim çalışmalarında ben şahsım adına böyle bir yol izlemedim. Partimiz ve şahsım bu giderleri sağlayacak güçtedir. Ben 2019 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirken 6. 1 Milyar TL borç ile belediyeyi devraldım. Burada herhangi bir kişiye isnat yada ithamda bulunmuyorum.
2025 BÜTÇESİ 66 MİLYAR 250 MİLYON TL
Ancak şuan SGK ya da herhangi bir kuruma borcu olmayan tek büyükşehir belediyesi benim. Yönetmiş olduğum kurumda bizzat şahsımın dahil olduğu herhangi bir ödeme yada ihale süreci söz konusu olamaz. Altta bulunan bürokratlar kendi çevrelerinde bu tarz işlere girdiyse ona bir şey diyemem. Benim ihtilaf gördüğüm her konuya doğrudan müdahale etmişliğim vardır. Bu konuda da gerekeni yaptığımı herkes bilmektedir. Şuanda belediyemiz mali açıdan sorunsuzdur. Belediyemize bağlı yanlış hatırlamıyorsam 14 iştirak şirketiyle belediyemizin hissedarı olduğu şirketler bulunmaktadır. 19 ilçeye hizmet eden bir belediyenin kontrol ettiği mali güç ortadadır. Belediyemizin toplam bütçesi 2025 yılı itibariyle 66 Milyar 250 Milyon TL'dir.
SAYIŞTAY DENETİMLERİNDE SIKINTI YOK
Bugüne kadar Sayıştay denetimlerinden hiçbir sıkıntı çıkmamıştır. Yine belediye meclisinde CHP dışındaki muhalefet partileri de denetim komisyonunda yer almaktadır. Bu yüzden ihalelerde ya da iştirak şirketleri üzerinden herhangi bir şahsıma izafe edilecek usulsüzlük olamaz. Belediyemizin yapmış olduğu tüm ihaleler Kamu İhale Kurumu denetimine açıktır. Yusuf Yadoğlu'nun kendi hüsnü kuruntusuyla belediyeden hak edişlerini alamayacağı gibi korkularla oğlum Gökhan Böcek vasıtasıyla bir takım işlere girdiği iddiası kesinlikle asılsızdır. Oğlumun belediye üzerinde resmi ya da gayri resmi hiçbir nüfusu söz konusu değildir. Hiçbir mali işten sorumlu personel oğlumun lafıyla ödeme gerçekleştiremez. Yine oğlumun hak ediş ödemesi yaptırmak için insanlardan maddi menfaat elde etmesi söz konusu değildir. Oğlumun bu yönde bir paraya da ihtiyacı yoktur.
"KESİNLİKLE HABERİM YOK"
İfade içeriklerinden anladığım üzere Yusuf Yadoğlu oğlum Gökhan Böcek’e Zeynep Kerimoğlu’na alınan daireyi borç para olarak vermiştir. Benim oğlum ve Yusuf arasındaki bu hukuki meseleden kesinlikle haberim yoktur. Üzerime atılı suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bu aşamada ekleyecek başkaca bir hususum yoktur. İhtiyaç duyulması durumunda her konuda ifade vermeye hazırım. Belediye bünyesinde yapılan her iş şeffaf ve denetime açıktır. Alt personelin yapmış olduğu usulsüzlüklerden konumum gereği sorumlu tutulamam. Yakın çevremde çalışan hiç kimse bu yönde bir ilişki içine giremez. 27 yıllık tecrübemle de yakın çevremde bu şekilde de bir kişiyi tutmam mümkün değildir. Bu aşamada serbest bırakılmayı talep ediyorum.”