Perge'nin altın çağında, şehre sayısız anıtsal bağışla adını tarihe yazdıran Plancia Magna Antalya Müzesi'nde sergilenen heykelleriyle bile ziyaretçileri büyülemeye devam ediyor. İmparatorluk kültünün başrahibesi olarak görev yapan Magna, şehre kapılar, anıtsal caddeler ve hamamlar kazandırarak Perge'nin çehresini değiştirmiş, dönemin en güçlü ve etkili kadın liderlerinden biri olmuştur.
AURELİA PAULİNA'DAN ANITSAL BİR ARMAĞAN
Plancia Magna'dan yaklaşık bir asır sonra sahneye çıkan Aurelia Paulina, Perge'deki kadınların gücünü ve hayırseverlik geleneğini sürdüren bir başka önemli figür olarak öne çıkıyor. Aslen, Suriye kökenli zengin bir aileden gelen Paulina, Perge'ye yerleşerek kentin dokusuna kendi imzasını atmıştır.
Paulina'nın Perge'ye yaptığı en büyük katkı, şehrin güney kapısı dışında inşa ettirdiği anıtsal bir Nymphaeum (çeşme anıtı) olmuştur. Tanrıça Artemis'in baş rahibesi olarak dini hayatta da aktif rol oynayan Paulina, bu görkemli çeşmeyi sadece Artemis'e değil, aynı zamanda dönemin Roma İmparatoru Septimus Severus ve imparatorluk ailesine de adamıştır. Bu bağış, onun hem dindar kişiliğini hem de imparatorlukla olan güçlü bağlarını gözler önüne sermektedir. Nymphaeum'un zengin kabartmaları ve kadınsı sembolizmi, Paulina'nın kimliğini ve etkisini de yansıtır. Günümüzde ulaşan heykelleri ve çeşme üzerindeki figürler, onun sadece bir rahibe değil, aynı zamanda Perge'nin sosyal ve dini yaşamından söz sahibi, aktif bir birey olduğunu kanıtlamaktadır. Suriye kıyafetleriyle betimlenmesi, belki de İmparatoriçe Julia Domna ile olan bağlarına veya kendi kökenlerine bir atıftır.
ANTİK DÖNEMDE GÜÇLÜ KADINLARIN MİRASI
Hem Plancia Magna hem de Aurelia Paulina, Roma İmparatorluğu'nda kadınların ne denli önemli toller üstlenebildiğinin, hayırseverlikleriyle kentlerinin gelişimine nasıl katkıda bulunabildiğinin somut örnekleridir. Şehre yaptıkları yatırımlar ve üstlendikleri dini görevlerle, bu kadınlar Perge'nin sadece fiziksel olarak değil, kültürel ve ruhani olarak da zenginleşmesine öncülük etmişlerdir.
Günümüz Perge ziyaretçileri, bu iki güçlü kadının bıraktığı mirasla antik kentin ihtişamını daha derinden hissedebilirler. Antalya, sadece arkeolojik kalıntılarıyla değil, aynı zamanda Plancia Magna ve Aurelia Paulina gibi vizyoner kadıların hikayeleriyle de yaşayan bir müze olmaya devam ediyor. Bu iki kadının, kendi dönemlerinde sahip oldukları güç ve etkiyle şehirlerine bıraktıkları kalıcı eserler, kadınların toplumsal hayattaki yerinin ve gücünün antik dönemden bugüne uzanan ilham verici bir kanıtıdır.
