Antalya Havalimanı’nın evrimi, şehrin turizmdeki yükselişiyle paralel bir çizgi izliyor. 1950’li yıllarda tarımsal gereksinimler için 1954 yılında bugünkü havalimanının yerine küçük bir pist inşa edildi. Burada daha çok tarımsal ilaçlama gibi yerel ve sınırlı gereksinimler için kullanıldı. Buradaki ilk uçaklar hava ulaşımının ilk somut kanıtı olarak öne çıktı.
Antalya’da 1960 yılların sonlarına doğru turizm potansiyelinin ilk belirtisi ortaya çıktı. 1967 yılında şehre ilk yabancı turist kafilesinin gelişi, havalimanının kaderini değiştirecek bir işaret fişeği oldu. Henüz basit bir yapıya sahip olan havalimanı, 1970 yılında turizmci Yaşar Sobutay’ın Pamfilya Turizm ile başlattığı ilk dolmuş uçak seferleriyle turizmin kapılarını açtı.
TURİZM 1980'LERDE GELDİ
Gerçek anlamda turizmde bir milat ise 1980 yıllarda gelmiştir. Yabancı turist akını, mevcut imkanların yetersizliği nedeniyle 1985 yılında havalimanı dev bir çağdaşlaşma ve genişleme sürecine girdi. Bu yatırımlarla Antalya Havalimanı uluslararası düzeye kavuşarak büyük yolcu uçaklarını ağırlamaya başladı ve küresel bir güç haline gelmenin büyük adımı atılmış oldu.
1990 yıllar ise Antalya’da turizm potansiyelinin patlamasıyla Antalya Havalimanı, bu olağanüstü büyüme karşısında kapasite sorunları yaşamaya başladı. Özellikle yaz aylarında yaşanan yoğunluklar, yeni terminal binaları ve ek pistlerin aciliyetini gözler önüne sermiştir.
İKİ TERMİNAL HİZMETE GİRDİ
2000 yıllarda ise büyük değişim yaşamış, dış hatlar için iki terminal hizmete başlamıştır. İç hatlar içinde bir terminal devreye girmiş havalimanının yıllık yolcu sayısı milyonlarca seviyeye taşınmıştır. 2010 yıllarda artan yolcu talebine cevap vermek için sürekli genişleme ve iyileştirme çalışmalarını sürdürdü. 2020 yıllarda başlanan 80 milyon yolcu kapasitesiyle Antalya Havalimanının ek pistler, modern tesisler inşa edildi.
Küçük bir ilaçlama pisti olarak başlayan Antalya Havalimanı günümüze 80 milyon kapasiteli bir havalimanına evirildi.