Antalya’da yazla beraber birden çok etkinlik ve festivaller gerçekleştirilmeye başlandı. Birbirinden farklı etkinliklere ev sahipliği yapan Antalya’da renkli görüntülere rastlamak mümkündür. Fakat yapılan etkinliklerde yer alan müzik kültürünün rock ve pop şeklinde tek tipleştirilmesi sanat camiasında 45 yıldır varlığını sürdüren besteci, derlemeci ve yorumcu Sümer Ezgü’nün dikkatini çekti. Genlerin kültürünü kaybetmemesi için rektörlükler ve belediye başkanlarına gençlerin kendi kültür ve türküleri de yaşaması gerektiğini belirten bir sesleniş gerçekleştir.
“KÜLTÜRÜ KAYBETTİĞİNİZ ZAMAN YERİNE GELMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Antalya’nın sevilen besteci, derlemeci ve yorumcu Sümer Ezgü, X resmi sosyal medya hesabından paylaştığı videoda genlerin kültürlerini ve türkülerini kaybetmemeleri için seslendi. Belediyeler ve üniversitelerin düzenlediği etkinliklerde çoğunlukla pop ve rock müziklerinin yer aldığını ve bunun sonucunda kültürün içinin boşalabileceğini belirttiği açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sizlerle kültür ve sanat etkinlikleri hakkında sohbet etmek istiyorum. Biliyorsunuz yaz sezonuyla birlikte belediyelerin üniversitelerin kültür sanat etkinlikleri yapılıyor. Bu konuda tek taraflı rock ve pop kadrolarının ağırlıklı olarak kurulduğunu gördüğüm için bir belediyeciliğin tıpkı kanalizasyon yol hizmeti gibi kültür hizmeti de sunması gerektiğini, o halkın kendisine oy veren halkına aidiyet duygusu oluşturan o kültür hizmetini sunması gerektiğini düşünüyorum. Kaldı ki kanalizasyon ve yol tamir edilir, asfaltlar yapılabilir kültürü kaybettiğiniz zaman yerine gelmesi mümkün değil geçmiş olsun.
“KÜLTÜRÜN İÇİ BOŞALIRSA EĞER KÖKÜNÜ KAYBETMİŞ BİR AĞAÇ OLURUZ”
Sadece göbek atan bir toplum açana ne işe yarar. Sadece göbek atar. Kimsenin sorunu ile ilgilenmez. Ülkenin problemleriyle ilgilenmez. Birde Türkiye nüfusunu yüzde 15’in genç geriye de yüzde 85 gibi yoğun bir nüfus kalıyor. Ama bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Geriye kalan yüzde 85’e haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Kaldı ki gençlerimiz sadece rock ve pop müzik dinlemesi gerekiyor. Niye biz onları tek yanlı besliyoruz. Kendi kültürünü, türkülerini yaşamasınlar mı? Dolayısıyla üniversitede ki rektörlerimize ve belediye başkanlarımıza 45 yılını bu mesleğe vermiş olan bir sanatçı olarak bu konuyu hatırlatmak gereği hissettim. Kültür hepimizindir. Kültürün içi boşalırsa eğer kökünü kaybetmiş bir ağaç oluruz.”
ALINTILARLA SANATIN TOPLUM RUHU İÇİN ÖNEMİNE VURGU
Ezgü, sosyal medya hesabından paylaştığı videonun açıklama kısmına sanat etkinliklerinde yer alan müziklerin toplumun ruhu ve ahlakı için önemini şu alıntılarla belirtti:
“Bir ülkenin kültür-sanat etkinlikleri ne anlama geliyor? Bu videoda sizinle bu konu üzerinde görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Konfüçyüs’e atfedilen bir sözde şöyle der: “Bir milleti yıkmak istiyorsan, önce müziğini boz.”
Yine ondan bazı alıntılar: İyi müzik, insanı doğru davranışlara yönlendirir. Müzik, içsel dengeyi kurar, ruhu artırır, duyguları düzenler ve kişiyi dolayısıyla toplumu erdemli olmaya yöneltir. Bir ülkede müzik neyse, yönetimi de odur. Toplumda hangi tür müzikler yaygınsa, o toplumun ruhu ve ahlakı da ona göre şekillenir. Doğru müzik toplumu iyileştirir. Ahlak, insanların asil değerlerinin bütünüdür. Müzik bozulursa, halkın ahlakı da bozulur. Müzik, erdemin yankısıdır. Müzik bozulursa, kültürel ritüeller dağılır; ritüeller dağılırsa toplum çöker. Müzik, bir toplumun ruhudur. Müzik bozulduğunda, insanların davranışları yozlaşır. Yozlaşmış bireylerden oluşan bir toplum da zamanla çözülür ve çürür.”