CHP İl Başkanlığında gerçekleşen basın toplantısında, 1 Haziran günü gerçekleşecek mitinge tüm Antalyalılara davet çağrısı yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi TBMM Grup Başkan vekili Ali Mahir Başarır'ın "Bu ülkeyi zalimlerden hep beraber kurtaracağız" sözleri dikkat çekti.
CHP İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, şu ifadelere yer verdi:
“Değerli arkadaşlar, gazete, televizyon, radyo kuruluşlarının değerli temsilcileri bugün Antalya İl Bina'mızda yapacağımız toplantıya hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bildiğiniz gibi bugün il başkanlığımızda yaptığımız bu toplantının amacı mitingimizi daha geniş anlamda kitlelere iletmek ve sesimizi hem Türkiye genelinde hem de Antalya genelinde genel başkan yardımcımız, grup başkan vekilimiz ve Antalya koordinatörümüzle beraber tüm Türkiye'ye ve Antalya'ya yaymaktır. Antalya Türkiye'nin beşinci büyük kenti. Antalya turizm, tarım ve ticaretle Türkiye'nin milli gelirine önemli miktarda katkı sağlıyor. Yıllardan beri on 16 milyon yurt dışı turist ve 10 milyon yurt dışı turisti ağırlayan bir kente sahibiz. Hızla büyüyen bir kente sahibiz. Bu anlamda Antalya bizim için çok önemli. Yaşayanlar için çok önemli. Ve Antalya demokrasiye, özgürlüğe, cumhuriyete, laikliğe önem veren kentlerin başında gelir.
“HEM DEMOKRASİYE HEM ÖZGÜRLÜĞE VURULMUŞ BİR DARBEDİR”
Özellikle bu düşüncelerinin 31 Marş seçimlerinde 16 tane ilçe ve bir büyükşehir belediyesi alarak tüm Türkiye'ye gösterdi. Bundan sonra da başarılarımız devam edecek. Özellikle 19 Mart'tan sonra 31 Mart'ı hazmedemeyenler gözünün üstünde kaşın var diyerek hiçbir suçu olmayan belediye başkanlarımızı başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'mızı ve diğer belediye başkanlarımızı görevlerinden alarak İstanbul'a ve Türkiye'nin birçok yerlerindeki hizmet veren belediyelerimizi halka hizmet vermekten menettiler. Bunu öncelikle burada Antalya'da en çok belediyeye almış bir partinin il başları olarak kınıyorum. Bu hem demokrasiye hem özgürlüğe vurulmuş bir darbedir. Bu vatandaşlarımızın verdiği oylara bir kumpastır. Çünkü vatandaşlarımızın karşısına çıkan belediye başkanlarımız Alınların akıyla bu oyları alarak İstanbul'a hizmet etmek başka ilçelere hizmet etmek için görevlerini almışlardır. Bunun bu şekilde sırf kendisine rakip oldu diye cezaevine atmak ne insani davranıştır ne de hukuki bir davranıştır. Zaten öyle olmadığını Sayın Genel Başkanımız yirmi beş miting yaparak sizlerin de halkın da gösterdiği teveccühle beraber yüksek bir orana geldiğini görüyoruz.
“EYLEMLERİMİZ SADECE SÖZEL OLMADI”
Halk bu davaların içi boş bir söylenti olduğunu biliyor. O anlamda biz de 19 Mart'tan sonra kırk üç tane eylem yaptık Antalya'da. Arkadaşlarımız da burada. Örgüt başkanlarımız da var. Bütün örgütümüze teşekkür etmek istiyorum. Eylemlerimiz sadece sözel olmadı. Eylemsel de oldu her yerde. Ve olmaya da devam edecek. Ne yıllara kadar? Bizim tutuklu bulunan belediye başkanlarımız görevlerine dönünceye kadar Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezden başlamak üzere il başkanlıklar da bu eylemlerle devam edecektir. Bu eylemlerden en büyüğü olan dayanışma sandığında Antalya Türkiye ortalamasının çok üstünde 511 bin Ekrem İmamoğlu oy vermiştir. Arkasından yaptığımız imza kampanyasında ise 520 bin imzaya ulaştık. Bu daha hala devam ediyor. Vatandaşlarımız imza vermeye devam ediyor. O anlamda 511 bin de 520 bine baktığımızda Antalya'nın oyunun yüzde 25’ine tekabül ettiğini hepimiz biliyoruz. Bu anlamda önümüzde sandık yok. Adayımız yok. Seçim mecburiyeti yok. Vatandaşlarımızın gelip de yüzde yirmi beşinin oy vermesi değerlidir, katkı verici bir şeydir. Bu sadece Cumhuriyet Halk Partililer olmadı. Kendini demokrat sayan herkes geldi oy verdi. O anlamda Antalya'da verilen oyların hepsini değerli sayıyoruz. Değerli görüyoruz.
“ANTALYA HAKKINI İSTEYEN BİR KENT”
Bildiğiniz gibi Türkiye'de çarşamba günleri İstanbul mitingleri, ilçe mitingleri, pazar günleri büyük il mitingleri oluyor. Bu hafta iki tan il mitingi var. Antalya için özel yapılan miting. Birisi Düzce cumartesi, pazar günü de Antalya. Sayın genel başkan bu hafta üç tane miting yapacak. Bu mitingi önemsiyoruz. Çok önemli görüyoruz. Antalya hakkını isteyen bir kent olarak bu mitingde Antalyalılar ve dışarıdan gelecek, ilçelerden gelecek kardeşlerimiz, partilerimiz ve halkımız orayı dolduracaktır. Bundan hiç kuşkum yok. Çünkü Antalya hakkını istiyor. Antalya demokrasi ve özgürlükler istiyor. Sadece hakkını alması yetmiyor. Türkiye'de bir demokratik rejimin kurulmasını istiyor. O anlamda baktığımız zaman Antalyalıların bu mitinge geleceğine ve o alanı dolduracağına ümidim tamdır. Şimdiden kendilerini davet ediyorum. O gün Turgut Özal meydanında 1 Haziran Saat 18:00’da Sayın Genel Başkanımızın kazanacağı mitingde bütün Antalyalıları mitinge davet ediyorum. Saygılar sunuyorum.”
Cumhuriyet Halk Partisi TBMM Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır yeni bir anayasanın yapılacağını ama bunu yeni meclis, yeni iktidar, yeni cumhurbaşkanıyla yapılacağını belirttiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Demokrasiye inanan, hukuka inanan, adalete susayan tüm Antalyalıları Kepez'de adalet, hukuk, hak diye haykırmaya davet ediyorum. Türkiye'nin ekmek kadar, su kadar, aş kadar adalete ihtiyacı var. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Daha dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sözde bir infaz indirimi geldi. Oysa benim güzel ülkemde yürüyen, duran, konuşan ya da susan iftira atmayan siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler susturuldu. Bu iktidar bir yanda sözde infaz indirimi yaparken bir yandan muhalefete yargısız infaz yapıyor. İşte bu miting o yüzden çok kıymetli.
Antalya demokrasi, hukuka, adalete özgürlüğe inanan yurttaşlarımızın yaşadığı bir şehir. En üst yaylalarda yaşayan yörüklerden deniz kenarında yaşayan emekli amcamıza kadar hepsi hakkı, hukuku, adaleti savunuyor. O yüzden gençleri, emeklileri, işçileri, çiftçilerimizi, Antalya'nın dağlarında yaşayan yörüklerimizi de davet ediyoruz. İki gündür parti meclis üyelerimiz, genel başkan yardımcılarımız, milletvekillerimiz, Antalya milletvekillerimiz, il başkanlarımız tüm ilçeleri gezdi. Yurttaşlarımızla dertleştik.
“O KOLTUKTA OTURAN TEK ADAM DERHAL GİTMELİ”
Türkiye büyük bir felaketi yaşıyor. Daha dün açlık sınırı açıklandı. 27 bin lira civarında. Oysa bu bayramda 4 bin lira emekliye ikramiye verildi. Aslında ceza verildi. 14.500 en düşük emekli maaşı, açlık sınırı 26.600 TL’nin üzerinde. Utanmadan, sıkılmadan Türkiye'nin iyi yönetildiğini söylüyorlar. Ama Türkiye iflasa doğru gidiyor. Eğer bir ülkede asgari ücretli, emekli 40 milyonun üzerinde aile insan açlık sınırının altında yaşıyorsa o koltukta oturan tek adam derhal gitmelidir.
O koltukta oturduğu her dakika halkı için bir eziyettir. Hala umut vermeye çalışan, evrensel hukuk kurallarını egemen kılıp anayasa yapacağız diyen bu tek adam bu ülke için alacağı tek hayırlı bir karar vardır. O da erken seçimdir. Eğer vicdanı varsa eğer bir parça siyasi hakkı varsa eğer bir parça vatan sevgisi, halk sevgisi varsa Recep Tayyip Erdoğan'a Antalya'dan sesleniyoruz. Seninle bir konuda uzlaşırız. Anayasa falan değil. Erken seçim konusunda uzlaşırız. Gel sonbaharın herhangi bir ayında pazar günü geçir sandığı görelim. 19 Mart İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan kumpas mı değil mi halk karar versin. Yaptığın tutuklamalar, gözaltılar, kanallara verdiğin cezalar, karartmalar hak mı değil mi halk karar versin.
“86 MİLYONA HAYKIRACAĞIZ”
Sen artık ikinci partisin. Birinci parti Cumhuriyet Halk Partisi. Antalya'da olduğu gibi, Mersin'de olduğu gibi, Denizli'de olduğu gibi. O yüzden biz burada genel başkanımızla birlikte pazar günü 86 milyon için, Silivri’dekiler için, çiftçiler için, emekliler için, işçiler için, gençler için 86 milyona haykıracağız. Bu böyle gitmiyor. Bu düzen bitecek, bu düzen değişecek ve zalimler gidecek. Bu ülkeyi zalimlerden hep beraber kurtaracağız. Ekonomik veriler ortada. 19 Mart darbesinin 86 milyonun cebinde, mutfağında, dolabında yarattığı tahribat ortada. Konuşacak bu konuda çok fazla bir şey yok. Evet bir anayasa yapılır. Demokratik bir anayasa yapılır. Evrensel hukuk kuralları egemen kılınır. Siyasetçilerin, konuşan, düşünen insanların tutuklanmaları zorlaştırılır. Ama bunu yeni meclis, yeni iktidar, yeni cumhurbaşkanıyla yapacağız. Biz onayasa yapmayacağız, biz anayasa yapacağız. Tüm Antalya'yı Pazar günü Kepez’e bekliyoruz. Antalya'yı kıpkırmızı Türk bayraklarıyla rengarenk yapıp Türkiye’ye mesajımızı vereceğiz.”