Bu faaliyetler sırasında oluşan yağ, gres, deterjan, ağır metal ve kimyasal kalıntı içeren atıksular doğrudan zemine sızmakta; toprak kirliliği yanında yeraltı suyu kirliliğine ve deniz kirliliğine de neden olmaktadır. Antalya gibi içme suyu kaynaklarını büyük oranda yeraltı suyu sistemlerinden sağlayan bir kentte bu durum, kamu sağlığı açısından ciddi risk taşımaktadır.
2872 sayılı Çevre Kanunu, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik ve Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik hükümlerine göre;

Arıtılmamış atıksuların çevreye verilmesi yasaktır. Yeraltı sularının ve toprağın kirlenmesine neden olabilecek her türlü faaliyet açıkça yasaklanmıştır. Çevreyi kirleten faaliyetlerin tespit edilmesi halinde idari yaptırım ve faaliyet durdurma uygulanması zorunludur. Bu kapsamda, mobil araç yıkama hizmetlerinin ruhsatlandırılması veya faaliyetlerine izin verilmesi çevre mevzuatına aykırıdır. Ayrıca bu faaliyetlerde yağ ve sediman tutucu ve atıksu arıtım altyapısı bulunmadığı için çevreye verilen zarar doğrudan kamu kurumlarının sorumluluğu altına girmektedir.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak;
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine, mobil araç yıkama uygulamalarına ruhsat verilmemesi, Halihazırda faaliyet gösterenlerin derhal denetlenmesi ve ruhsatlarının iptal edilmesi, Sokak ve site içlerinde yapılan bu tür faaliyetlerin zabıta ve çevre birimleri tarafından engellenmesi, Vatandaşların da çevreye zarar veren bu tür uygulamalara karşı duyarlı olması ve araçlarını yalnızca çevresel altyapısı uygun, lisanslı yıkama istasyonlarında yıkatmaları çağrısında bulunuyoruz.
Antalya’nın yeraltı suları, sadece bugünün değil gelecek kuşakların da yaşam kaynağıdır. Kentimizin toprağını ve suyunu korumak hepimizin ortak sorumluluğudur.”





