Yivli Minare Külliyesi'nin bir parçası olan Zincirkıran Mehmet Bey Türbesi, tarihi dokusu, kesme taş işçiliği ve piramidal külahıyla ziyaretçileri adeta 14. Yüzyıla götürüyor. Teke Beyi Mübarizeddin Mehmet Bey'e verilen "Zincirkıran" lakabının ardındaki sır, modern Antalya'nın kuruluş mücadelesini gözler önüne seriyor. Peki, bu lakabın sırrı nedir? İşte ayrıntılar...
LİMAN ZİNCİRLERİNİ KIRAN LİDER
Tarihi kayıtlara göre, Mübarizeddin Mehmet Bey, 1373 yılında kenti Kıbrıs Krallığı Lusignanlar işgalinden kurtarmak için kritik bir mücadele vermiştir. Düşman, Antalya Limanı'na girişi önlemek için iki burç arasına aşılmaz bir zincir gerdiyse de, Mehmet Bey komutasındaki kuvvetler bu devasa zinciri kırarak şehre girmeyi başardı. Bu olağanüstü cesaret ve başarı, ona sonsuza dek anılacak olan "Zincirkıran" unvanını kazandırdı.
OĞLU İÇİN YAPTIRDI, KENDİSİ DE ORADA YATTI
Sekizgen planlı, Selçuklu mimarisinin izlerini taşıyan türbe, aslında Mehmet Bey tarafından 1377 yılında vefat eden oğlu Emirzade Ali Bey için bir anıt mezar olarak inşa ettirilmişti. Ancak sadece bir yıl sonra, 1378'de Zincirkıran Mehmet Bey'de vefat ederek oğlunun yanına defnedildi. Türbe, iki kahramanın yanı sıra, Antalya Mevlevihanesi'nin Şeyhi Mustafa Dede Efendi'ye de ev sahipliği yaparak üç önemli şahsiyeti bir araya getirdi.