Antalya balıkçı Barınağı’na 2024 yılında çeşitli iddialarla atanan kayyum yönetimi, kooperatif yöneticilerinin beraat etmesine ve iddianame dosyasının delil yetersizliğinden kapanmasına rağmen görevde kalmaya devam ediyordu. Söz konusu barınakta kayyum ataması yapıldıktan sonra bazı imtiyazlı kişiler hariç birçok kişinin sözleşmesi yapılmayıp ve balıkçı tekneleri hariç kara bakımına çıkmasına izin verilmemesi tartışma yaratmıştı. Olayların durulmadığı Antalya Balıkçı Barınağında yeni gelişmeler yaşanmıştı. Edinilen bilgiye göre kayyum yönetimi WhatsApp üzerinden tekne sahiplerine masaj atarak tüm sözleşmelerin sona ereceği ve barınağın boşaltmasını talep ettiği öğrenilmişti. Kayyım yönetimi, barınakta bulunan ve 7 metrenin altındaki teknelerin zorla karaya çekilme talimatı verilerek, sahiplerinin işgalci konumuna düşürüleceği bildirişmişti.
BALIKÇI BARINAĞINDA BAZI TEKNELER ÇEKİLDİ
Kayyım yönetimi, 7 metre alındaki teknelerin çekilmesi için 30 Haziran’a kadar süre tanımıştı. Son gelişmelerin ardından 30 Haziran geride kalırken edinilen bilgiye göre, 7 metrenin altındaki teknelerin bazı sahipleri kendileri kara sözleşmesi imzalayıp çekildiği öğrenildi.
BARINAKTA EŞİTLİK İLKESİ YOK SAYILDI
Devam sürece yönelik Av. Volkan Yavuzlar ise yaşanan gelişmeler üzerine yeni bir açıklamada bulundu. 7 metrenin altındaki teknelere uygulanan prosedürün ne Anayasa’ya ne de yürürlükteki mevzuatta karşılığı bulunmadığını hatırlatarak konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Balıkçı Barınağı’nda bu zamana kadar süregelen tüm girişimlerin sonuçsuz kalması ve kayyımın barınakta oluşunun dayanağı olarak gösterilen hususların tamamının bertaraf edilmesi karşısında bu kez de 7 metre uzunluğun altındaki teknelerin sözleşmelerinin uzatılmayarak karaya çıkarılmaları uygulaması gündeme geldi. Ancak bu tür bir uygulamanın gerek Anayasa’da gerekse yürürlükteki mevzuatta karşılığı bulunmuyor. Çünkü idarenin bu tür belirlemeleri yaparken eşit işlem ilkesi gereği aynı durumda olanlara aynı işlemi uygulaması gerekiyor.”
“CİDDİ SEVİYEDE ‘KAMU ZARARI’ DOĞACAKTIR”
İdarenin 7 metre uzunluğu kriterini belirlerken ne tür bir çalışma yaptığını anlamaya çalışmak bir tarafa yapılan görüşmelerden de keyfi bir yaklaşımın söz konusu olduğunu dile getiren Av. Yavuzlar, “Uygulama bu bakımdan tamamen hukuka aykırı. Kaldı ki uygulamanın hukuki dayanağı bulunduğunu varsaysak dahi karaya çekilerek burada bekletilecek ve haftanın 2-3 günü suya indirilmesi gerekecek onlarca tekne bakımından oluşacak fiziki imkansızlık ve buna bağlı personel vb. diğer giderlerin ve Sigorta Hukuku’ndan kaynaklanan mağduriyetlerin ortaya çıkacağı açık olduğu gibi en önemlisi son derece ciddi seviyede ‘Kamu Zararı’ doğacaktır” diyerek sözlerine son verdi.
