Serik Belediye Başkanı Op. Dr. Kadir Kumbul, son günlerde Serikspor’un siyasete alet edildiğini belirterek, kamuoyuna bir açıklama yaptı. Serikspor’un satılmadığını, 120 kulüpten 110’unun yaptığı gibi şirketleştiğini belirten Kumbul, şirketleşme ile tüm futbolcu ve piyasa borçlarının temizlendiğini, sadece SGK’ya olan borcun kaldığını bunun için de görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Serikspor’un şirketleşme sürecini, bugün kendilerinin eleştirdiği Cumhur İttifakı döneminde olduğunu belirten Kumbul, belediyelerin profesyonel kulüplere destek vermesinin yasadığı olduğunu belirterek, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
İŞTE KADİR KUMBUL’UN AÇIKLAMASI
“Son günlerde Serikspor üzerinden şahsım ve belediyemiz hakkında gerçeği yansıtmayan, kamuoyunu yanıltmaya yönelik açıklamalar yapılmaktadır. Bu çarpıtmalara cevap verme zarureti doğmuştur.
1- Satış Değil, Mecburi Şirketleşme Serikspor’un anonim şirkete dönüşmesi bir “satış” değildir. 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu gereği profesyonel kulüplerin şirketleşmesi yasal bir zorunluluktur. Antalyaspor’dan Alanyaspor’a, kadar pek çok kulüp aynı süreçten geçmiştir. 120 kulübün 110’u şirketleşmiştir. Serikspor satılmamıştır; sadece borç yükü olan bir kulüptü ve şirketleşme ile kurumsal bir yapıya kavuşmuştur.
Şirketleşme ile ilgili süreci dönemin yönetimi yürütmüştür ve takibi de kendilerince yapılmıştır. Bu belediyenin işi değildir. Takımın borcunun büyük kısmı ödenmiş, ilerleyen süreçte kalan SGK borçları da sıfırlanacaktır. Ayrıca Şirketleşme sürecinde Ramazan Karabulut’u 3 istekli arasından Kadir Kumbul değil Serikspor yönetimi tercih etmiştir. Serik Belediyesi kimseye sırt çevirmiş değildir. Şirketleşme ile borç yükünü azaltmış ve SGK ile anlaşılarak borç yükü tamamen bitirilecektir. Şirketleşme olmasa idi borç yükü kat ve kat daha fazla olacaktı. Şirketleşme olmasaydı bu borcu kim ödeyecekti?
2- Borç Tablosu ve Çözüm Biz göreve geldiğimizde Serikspor’un borcu 50 milyon TL idi. Buna rağmen: 2020 yılından bu yana devam eden 50’ye yakın futbolcunun alacağı sıfırlanmıştır, Esnafa olan borçların hepsi ödenmiştir. Piyasaya borcu kalmamıştır, SGK ile görüşmeler sürmekte olup, borçların yapılandırılması ve ödenmesi için adımlar atılmaktadır. Tüm bu ağır mali tabloya rağmen kulübümüz şampiyon olmuş ve bir üst lige çıkmıştır. Bu başarıyı görmezden gelip, yapılan çalışmaları küçümsemek haksızlıktır.
3- Belediyelerin Yetkileri ve Çifte Standart Kanunen belediyelerin profesyonel kulüplere doğrudan maddi kaynak aktarması mümkün değildir. Siz de bunu gayet iyi biliyorsunuz. Peki sizin çözüm öneriniz neydi? Otel otel dolaşıp her sezon bağış mı toplayacaktınız? Üstelik Antalyaspor’un ve birçok kulübün SGK’ya çok daha büyük borçları olmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmazken, sadece Serikspor’un üzerine gidilmesi hangi adalet anlayışıyla açıklanabilir? Bu çifte standart sizi neden rahatsız etmiyor? İktidar partisinin ilçe teşkilatı olarak bu konuda tek bir girişiminiz oldu mu? Yoksa işinize geldiğinde susmak, işinize geldiğinde eleştirmek daha mı kolay? Şirketleşme söz konusu olmasaydı; futbolcu borçları, esnaf borçları da dönemin yöneticilerine borç olarak yansıyacaktı. Şirketleşme sayesinde sadece SGK borçları kaldı. Bu borçların da ödeme çalışmaları devam etmektedir. Bu bağlamda desteklerini esirgemeyen Sayın Kemal Çelik Vekilimize teşekkür ediyorum.
4- Stadyum Konusunda Gerçekler Takımın geleceğini güvence altına almak için stadyumun TFF standartlarına uygun hale getirilmesi gerekiyordu. Bu nedenle kiralama ihalesi düzenledik. Ancak, Serik’e değer katacak bu projeye dahi mecliste ret oyu veren Cumhur İttifakı üyeleriydi. Madem Serikspor’a sahip çıkmak istiyorsunuz, Serikspor’un gelişmesinin önünü neden tıkıyorsunuz?
5- Samimiyet Sorgusu Bugün çıkıp bizi eleştirenler, şirketleşme sürecinde görev alan kendi partililerine tek bir soru sormuyor. Açıkça ifade ediyorum: Şirketleşme sürecinde dönemin yönetiminde AK Parti ilçe teşkilatının üyeleri de görev almıştır. Eğer bu sürecin yanlış olduğunu iddia ediyorsanız, önce kendi teşkilatınızdaki arkadaşlarınıza hesap sorun. Ama görüyoruz ki, işinize geldiğinde sessiz kalıyor, işinize geldiğinde eleştiriyorsunuz. Bu yaklaşım kötü niyet ile Serikspor’u siyasetinize alet ettiğinizi gözler önüne seriyor. Sonuç Olarak Serikspor’u iflastan kurtarmak, borç batağından çıkarıp geleceğe taşımak için adım attık. Geliri olmayan hiçbir profesyonel kulüp belediyenin imkânlarıyla gelişim sağlayamaz. Kendi geliri olmayan hiçbir takım 1. Lig’de bağış toplayarak başarı sağlayamaz ve borç batağına saplanır. Kaldı ki belediyelerin profesyonel takımlara maddi yardım yapması imkânsızdır ve yasadışıdır. Bu, Serik için yapılmış bir hizmettir. Biz işimizi yapmaya devam ediyoruz. Serik’in takımı üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışanlara en güzel cevabı yine Serikli hemşerilerimiz verecektir. Keşke 1955 yılından bu yana ilçemizin gururu, gençlerimizin hayali, hemşerilerimizin ortak sevdası olan Seriksporumuzu siyasetinize alet etmeseydiniz. Gönlümüzle sevdamızla, kalbimizle her zaman Serikspor’umuzun karşısında değil yanındayız”.
