Av. Cavit ARI açıklamasında; “TBMM Genel Kurulunda, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren Kanun Teklifi’nin görüşmeleri devam etmektedir. Bugün burada görüşülen yasa teklifi sadece bir ağacın değil; bir yaşam biçiminin, bir kültürün, bir tarihin ve en önemlisi ortak geleceğimizin tehlikeye atılmasıdır.
Zeytin, bu toprakların kutsalıdır. Yalnızca bir ağaç değil, Anadolu’nun binlerce yıllık hafızasıdır. Soframıza bereket, köylümüze geçim, doğaya denge sunan zeytinlikler, ne yazık ki büyük bir tehdit altındadır.” dedi.

ZEYTİNLİKLER YAŞAM ALANIDIR, YATIRIM ALANI ASLA DEĞİLDİR!
Av. Cavit Arı; “TBMM’ye sunulan teklifle, zeytinlik alanları enerji ve maden yatırımlarına açmayı hedefleyen düzenleme; sadece çevreye değil, ülkemizin tarım politikalarına, kırsal kalkınmaya, gıda güvenliğine ve gelecek nesillerin yaşam hakkına karşı açık bir tehdit oluşturmaktadır. Biz buna asla izin vermeyeceğiz!
CHP olarak biz, doğanın ve emeğin partisiyiz. Tarımı, köylüyü, üreticiyi yok sayarak, sermayeye sınırsız alan açan bu anlayışa karşı durmak boynumuzun borcudur. Çünkü biliyoruz ki;
Zeytin sadece bir ürün değil, bir yaşam alanıdır. Zeytinlikleri yok etmek; tarımı yok etmek, çiftçiyi köyünden koparmak, soframızdaki ekmeği azaltmaktır. Zeytini feda etmek; doğayı, kültürü, toplumsal adaleti feda etmektir.” dedi.

BU SADECE AĞAÇ KESMEK DEĞİL, GELECEĞİMİZİ KESMEKTİR!
Av. Cavit Arı konuşmasının devamında; “Bir güne uyandığımızda yeşil zeytinliklerin yerinde maden sahalarını, fabrikaları, otelleri, beton yığınlarını görmek istemiyoruz. Çünkü bu sadece ağaç kesmek değil, geleceğimizi kesmek, geleceğimizi elimizden almaktır. Bugün alınacak her karar; sadece bugünü değil, çocuklarımızın yaşam hakkını da doğrudan etkilemektedir.
Buradan İktidara açıkça sesleniyorum; Zeytin ağacı vicdana sığar, yıkıma değil; bu yüzden yasa değil adalet gerekir. Bunun için bu yasa derhal geri çekilmelidir! İktidar, bugün zeytinlik alanların taşınabileceğini savunuyor. Ağaçların sökülüp aynı il ya da ilçede başka bir bölgeye dikileceğini söylüyorlar. Ancak bilim insanları, ziraat mühendisleri ve doğa uzmanları bu konuda ciddi uyarılarda bulunuyor. Zeytin ağacı, öyle kolayca yerinden sökülüp başka bir yere dikilecek sıradan bir bitki değildir. Hele ki yüzlerce yıllık zeytin ağaçları, taşındıklarında kuruyarak ömrünü tamamlar. Taşınan sadece bir ağaç değildir.

Peki, köylünün geçimi ne olacak? Peki, kültürel kimliğimiz ne olacak? Unutulmamalıdır ki zeytinlikleri taşımak demek, yalnızca kökleri yerinden sökmek değil; toprağın ruhunu, emeğin izini, Anadolu’nun belleğini de yerinden sökmektir.” dedi. CHP Olarak Toprağın ve Emeğin Sesi Olmaya Devam Edeceğiz! CHP olarak bizler, bu toprağın sesini, zeytinliklerin gölgesinde çalışan üreticimizin alın terini, doğanın dile gelişini, Meclis kürsüsünden de, tarlalardan da, meydanlardan da haykırmaya devam edeceğiz. Unutmayın, bir ülke zeytin gibi köklü bir ağacı bile koruyamıyorsa, geleceğini de koruyamaz. Biz, zeytinden yanayız; emeğin, toprağın ve geleceğin tarafındayız. Ve bu duruştan asla geri adım atmayacağız!" diyerek açıklamasını tamamladı.





