Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak için gittiği Hollanda'nın Laheyn kenti dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Avrupa Atlantik güvenliğinin krizler, çatışmalar ve savaşlarla sınandığı bir dönemde Lahey Zirvesini gerçekleştirdiklerini uluslararası basın toplantısında zirveye ve alınan kararlara dair detaylı bilgilendirmeyi yaptıklarını hatırlattı. Müttefiklerin savunma harcamalarını artırmaları, en öncelikli gündemde olduğunu dikkat çeken Erdoğan, "Savunma harcamalarının, 10 yıllık sürede gayrisafi yurtiçi hasılalarımızın yüzde 5'i düzeyine çıkartılmasında mutabık kalındı. Esasen yüzde 5'i yakalamaya en yakın ülkelerden biriyiz. Bunun için müttefikler arasındaki kısıtlamaların kaldırılması çok önemli. Keza, Avrupa Birliği üyesi olmayan müttefiklerin, milli savunma ve güvenlik girişimlerine katılımının garanti altına alınması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

"EV SAHİPLİĞİ YAPACAK"

Bu zirvenin Türkiye için bir başka önemli yönü, gelecek sene zirveye ev sahipliği yapma önerisinin kabul edilmesi olduğunu aktaran Erdoğan "2026 yılında NATO Liderler Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak, müttefiklerimizi bu vesileyle inşallah Türkiye'de ağırlayacağız."

"DAHA FAZLA HUZUR VE DAHA FAZLA İSTİKRARDIR"

Bir gazetecinin "ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığınız görüşmeyi sormak istiyorum. Trump birkaç kez sizin gıyabınızda, sizinle ilgili çok mültefit sözler söylemişti. Bu sözlerden sonra ilk kez buluştunuz. Nasıl bir atmosferde gelişti görüşmeniz? Yine size yönelik sıcak mesajlar verdi mi? Gazze konusunda siz her zaman bu konuya dikkat çeken liderlerin en başında geliyorsunuz. Trump ile görüşmenizde de yine Gazze konusunda, Gazze'deki soykırımın sona erdirilmesi konusunda, bir irade beyanınız oldu mu? Nasıl gerçekleşti görüşme?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dostum Trump ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Sayın Trump ile ikili ilişkilerimizden NATO ortaklığına, bölgesel ve küresel meselelere kadar pek çok başlığı ele aldık. Biliyorsunuz, ABD ile 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefimiz var. Bu hedefe ulaşmak arzusundayız. Bölgemizdeki çatışmaları ve gerilimleri ele alma fırsatı bulduk. İsrail-İran arasındaki ateşkesteki gayretlerine atıfta bulunarak, Gazze ve Rusya-Ukrayna'daki çatışmaların sonlandırılması konusunda da aynı gayretin beklendiğini ifade ettim. Gazze'deki insani krizin sona erdirilmesinin önemini vurguladık. Türkiye'nin bu konuda tarihi ve vicdani sorumluluğu var. Bu vahşet devam edemez. Gazze'de kan durmadıkça hiç kimse kendini güvende hissedemez. Birileri rahatsız olsa da biz bu gerçekleri söylemekten çekinmeyeceğiz. Çözüm perspektifiyle yaklaşıldığında, adil ve kalıcı çözüme ulaşabiliriz. Yeter ki diyalog kanallarını açık tutalım ve çözümü isteyelim. Özellikle bölgemizin yeni gerilimlere, çatışmalara kesinlikle tahammülü yoktur. İsrail, insani yardımların gönderilmesinde Kızıl Haç'a dahi engel oluyor. Bunun üzerinde de durduk. Bölgemizin ihtiyacı, daha fazla barış, daha fazla huzur ve daha fazla istikrardır. Tüm bu konularda çözümleri içeren yaklaşımımızı Sayın Trump'a aktardık ve kendisinden bu konuda destek bekliyoruz. Trump önerilerimize olumlu yaklaştı" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Önemli Açıklama (2)

"BİZ F-35'LERDEN DE VAZGEÇMİŞ DEĞİLİZ"

‘Kendimiz yaparız, hem de en iyisini yaparız' dediklerinde dalga geçenler olduğunu hatırlatan Erdoğan "Kendi İHA'mızı, SİHA'mızı, milli muharip uçağımızı, KAAN'ı ürettik. Bazıları KAAN'a başladığımızda, onu 'kalorifer peteği' diye aşağılamaya kalktılar. Bunları hep birlikte yaşamadık mı? KAAN bugün göklerde. Her projenin engellenmesi için beşinci kol faaliyeti yürütenleri benim milletim çok iyi biliyor. Biz F-35'lerden de vazgeçmiş değiliz. Projeye dönüş ile ilgili niyetimizi muhataplarımızla görüşüyoruz. F-35 programı, teknik olduğu kadar siyasi bir süreçtir. Türkiye haksız yere program dışı bırakılmıştır. Müttefiklik ruhuyla bağdaşmayan bu adımı hep eleştirdik. Sayın Trump ile yaptığımız görüşmelerde konuyu ele aldık, teknik düzeyde görüşmelere başlandı. İnşallah ilerleme sağlayacağız.

"HÜRMÜZ BOĞAZI'NIN KAPATILMASI BÜYÜK SIKINTI OLUŞTURUR"

"Hürmüz Boğazı'nın kapacağı iddiaları üzerine enerjide küresel kriz beklentisi yaşandı. Biz şu an kendi kaynaklarımızla enerjide tam bağımsızlık noktasına doğru ilerliyoruz. Olası bu tarz küresel enerji krizlerinde Türkiye, böyle fırtınalı ortamları kendi yerli imkanlarıyla atlatabilecek seviyeye nasıl gelir?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan şu şekilde cevap verdi:

Hürmüz Boğazı'nın kapatılması büyük sıkıntı oluşturur. Biz, İran'ın böyle bir adım atmayacağına inanıyoruz. Son gerilim enerji arz güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Türkiye olarak biz kendi enerji kaynaklarımızı artırmak için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Gabar'daki petrolden Karadeniz'deki doğal gaza kadar birçok noktada üretim yapıyor ve bunu artırmaya gayret ediyoruz. Diğer taraftan da petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerimizi ciddiyet ve kararlılıkla sürdürüyoruz. Enerjide tam bağımsız olma hedefiyle ithalatımızı düşürmek, üretimimizi artırmak için çaba içindeyiz. Nihai hedefimiz ise Türkiye'yi kaynakta ve teknolojide ihracatçı bir ülke haline getirmektir. Yaşananlar enerjinin ülkeler için beka meselesi olduğunu ayan beyan ortaya koymuştur. İki gün önce bir dedikodu yayıldı, dediler ki; ‘İran doğalgazı kesti.' Bu konuyu derhal Enerji Bakanımla görüştüm; o da muhatabıyla temas kurdu. Aslında böyle bir durum yok. Biz ayrıca İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'la görüşmemizi yaptık. Bizim doğal gazımızı kesme gibi bir durumun olacağına asla ihtimal dahi vermiyoruz. Şu anda bizim İran'dan doğal gazımız geliyor. Herhangi bir sıkıntımız yok."

Kaynak: İHA