Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde basın açıklaması yaptı. Ok, “Bu gün 25 Kasım, ne yazık ki bizim için bugünün adı kadına yönelik şiddetle mücadelenin günü değil; bu ülkede her gün yeniden yaşanan acının adıdır. 2025 yılında şüpheli ölümlerde dahil 482 kadın hayattan koparılmıştır. Bu ülkede neredeyse her gün en az bir kadın öldürülmektedir. Kadın cinayetleriyle ilgili yaptığımız araştırmalarda çok ilginç sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu yıl, ülkemizde işlenen kadın cinayetlerinin %65’i evlerinde gerçekleşmiştir. Geçen yıl bu oran &57 idi. Yani kadınların en güvende olmaları gereken yer, artık mezarları haline gelmiştir. 2025 yılında koruma kararı olmasına rağmen öldürülen 9 kadın var. Şiddet gören kadın devlete gidiyor, “Beni koruyun” diyor, koruma kararı çıkartıyor ama o karar sadece kağıt üzerinde kalıyor. Bu tablo, iktidarın kadına yönelik şiddeti bir öncelik olarak görmediğini açıkça göstermektedir. Bu bireysel bir sorun değil; toplumsal, kültürel ve siyasal bir meseledir. Kadına yönelik şiddetin temelinde yatan ana neden kadını eşit bir birey olarak konumlandıramayan zihniyettir” dedi.

İYİ Parti Muratpaşa Kadın Kolları Başkanı Saadet Ok, açıklamasında cezasızlığı besleyen adalet sistemi ve etkisiz koruma mekanizmalarının kadın cinayetlerinin artmasındaki en büyük etken olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi, “Kadının hayatına dair verdiği kararlar hala erkek tahakkümü tarafından denetlenmektedir. Giyimi, işi, eğitimi, boşanması, çalışması, bir sözü, bir tercihi kısaca her şeyi cinayetler için bahane olabilmektedir. Bu bahaneler kadınların mezar taşı olmaya devam ederken sorulması gereken en önemli soru şudur:

İktidar kadınları neden koruyamıyor? İyi Parti olarak iktidara soruyoruz. Neden hala caydırıcı cezalar yasalaştırılmıyor? Neden TBMM acil toplanıp şiddete karşı yaptırımları ağırlaştırmıyor? Haksız tahrik indirimleri neden kaldırılmıyor? Neden hala “iyi hal” adı altında katillere indirim veriliyor? Koruma kararları neden kağıt üzerinde kalıyor? Kadını korumakla yükümlü kurumlar neden işlemiyor? Kadına yönelik şiddetle mücadele Komisyonu Raporunu TBMM Başkanına sunalı 4,4 ay olmasına rağmen konuyla ilgili bir adım atılmaması iktidarın kadın cinayetlerine karşı duyarsızlığının en önemli göstergesidir. Ne yazık ki o günden bu güne 106 kadın daha öldürülmüştür. Bu bile başlı başına bir vicdan muhasebesidir. Bu yüzden 25 Kasım, ülkemiz için ne yazık ki kadına yönelik şiddetle mücadelenin günü değil, bu ülkede her gün yeniden yaşanan acının adıdır” diye konuştu.





