Deniz kirliliği birçok canlı için büyük sorun teşkil ediyor. Sadece canlıları değil insanları da etkiliyor. Denizlerde oluşan kirlilik birçok deniz türünün sonunu getirmeye başladı. Denizlere atılan plastik atıklar, endüstriyel atıklar, tarımsal atıklar, aşırı balıkçılık ve deniz taşımacılığı deniz kirliliğinin başında geliyor. Bu kirliliğe dur denilmediği sürece deniz kirliliği birçok neslin tükenmesine neden olmaya başlarken bunların başında ise deniz kaplumbağaları geliyor. Denizlere atılan mikroplastikler caretta carettaların ölümlerine neden oluyor. Mikroplastikler sadece carettaların değil balık türlerinde de görülmeye başlandı. Bu durum ise beraberinde insan sağlığını da etkileyeceğe benziyor.
“BÜTÜN SAHİL KIYILARI İŞGAL EDİLDİ”
Çevre Mühendisleri Oda Başkanı Hakkı Dikmen, Kemer kıyılarının işgal edildiğini, carettalara yumurtlayacak ve yaşayacak alanların bırakılmadığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Caretta carettaları yuvalarının korunmasını Antalya'da mahalleler bazında veya ilçeler bazında bunu en güzel Çıralı başardı. Kendilerini tebrik ediyorum. Akşam belli bir saatten sonra deniz kaplumbağalarına üremeleri ve yaşam alanı sunmak için insanları plajdan uzaklaştırdılar. Orada bir dernekleşme gerçekleştirildi. Kemer'e de eskiden geliyordu. Maalesef artık sayıları çok azaldı. İnsanlar şejlonklarını denizin içine kadar soktuklarından dolayı hayvanlara yaşam alanı ve yumurtlayacak alan bırakmadılar. Bütün sahil kıyıları işgal edildi. Denizdeki kirlilikten kaynaklı sadece deniz kaplumbağaları için değil, diğer tüm canlılar zarar görüyor. Bakın Grenpeace'in bir raporu var. 10 balığın 4'ünde mikroplastik olduğundan bahsediliyor. Eğer şimdi 10 balığın 4'ünde mikroplastik varsa, hani carakterlerle ilgili bir çalışmak yok ama onlar da bu mikroplastikleri almışlardır. Biliyorsunuz bu zamanlar bünyede biriktiğinde ölümlere sebep olmaktadır.”
“SERA İPLİKLERİ DENİZ KİRLİLİĞİNE VE DENİZ CANLILARIN ÖLÜMLERİNE NEDEN OLUYOR”
Resmi rakamlara göre sera atıklarının 1 milyon ton olduğu ve bunların yüzde ikisinin sera ipliklerinden oluştuğunu ve denizlere karışarak kirliliğe neden olduğunu belirten Başkan Dikmen konuşmasında, “Bunun dışında denizde yeni bir kirliğimiz daha oluşuyor. Bu da sera atıklarından kaynaklanıyor. Özellikle Kumruca, Demre, Finike bölgeleri sadece seracılıkla geçiniyor. O bölgelerde turizm biraz zayıf. Seradan kaynaklı atıkları ne yapıyorlar? Maalesef kuruyan derelere bırakıyorlar. Bu atıkların içinde de ki yeşil ve mavi renkten oluşan plastik bir ip var. Kışın yağmur sularıyla beraber bunlar denize gidiyor.
Bu durum deniz kaplumbağalarının ve balıklarının dolanıp ölmesine neden oluyor. Türkiye'de tarımın lokomotif ili Antalya’dır. O zaman bu sera ipinin, sera atığının çıktığı lokomotif ilde Antalya'dır. Bir rakam verilmişti. Sera atıklarının 1 milyon tona yakın olduğundan bahsedilmişti. Yani 1 milyon ton sera atığının içerisindeki yüzde ikilik kısmın sera ipi olduğundan bahsediliyordu. Bunlar resmi rakamlardı. 1 milyonun yüzde ikisini ne kadar yapıyordur? Bu kadar ton atık her sene denizlere gidiyor. Gerçekten bunu bir şekilde artık durdurmamız gerekiyor” sözlerine yer verdi.