Havada görünmez şekilde dolaşan toz ve polenler, milyonlarca kişinin mevsimsel alerji yaşamasına neden oluyor. Halk arasında saman nezlesi olarak da bilinen alerjik rinit, ilerleyen süreçlerde farklı hastalıklara neden olabileceği uzmanlar tarafından belirtiliyor. Uzmanlar sadece polenler değil ev tozlarının alerjik reaksiyonları tetiklediğini ve en etkili yöntemin tetikleyici un surlardan uzak durulması gerektiği ifade ediyor. Bununla beraber birçok insan mevsimsel alerjiden kurtulmak için ne yapması gerektiği hakkında çok az şey biliyor. Özellikle yaz nedeniyle sık sık dışarda vakit geçirildiği için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Peki mevsimsel alerjileri olduğumuzu nasıl anlarız? Hangi korunma yöntemleri etkilidir? En çok nelere dikkat etmeliyiz?
“BİRAZCIK DAHA İLERLEMİŞ ŞEKLİ ALERJİK ASTIM VE BRONŞİTE NEDEN OLABİLİR”
Uzman Çocuk Doktoru Burak Emre Demir, mevsimsel alerjiye yakalandığımızda nelere dikkat etmemiz gerektiğini ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Mevsimsel alerjiler saman nezlesi olarak da bilinir. Bizim alerjik rinit dediğimiz bir durumdur. Burunda kaşıntı, tıkanıklık, doluluk, su gibi açık renkli burun akıntılarına ve damakta küçük dil taraflarında kaşıntılara sebebiyet verir. Eşlik eden üst üste hapşuruklar olabilir. Özellikle çocuklarda burnuyla sürekli oynama, kaşınma hissiyatı eşlik edebilir. Bu hastalıkların birazcık daha ilerlemiş şekli alerjik astım, bronşit denilen biraz yürüme eforla gelen öksürük, tıkanma, nefes darlığına veyahut sigara dumanı, parfüm kokusu, yeşil çayır, çimen, çamlık alanlarda gelişen solunum sıkıntısı, öksürük gibi durumlara sebebiyet verebilir. Çoğu zaman göz alerjileri de buna eşlik eder. Gözlerde sulanma, kaşınma, kızarıklık gibi durumlar eşlik edebilir.
“SONRADAN ALERJİ ÇIKMA İHTİMALİ DE MEVCUTTUR”
Bunlar havada uçuşan, gözle göremeyeceğimiz kadar küçük polenler, çiçek tozları, çayır çimen tozlarına bağlı olabilir. Bazen de ev tozlarına bağlı bunlar tetiklenebilir. Vücudun abartılı bir şekilde havada uçuşan bu maddelere karşı verdiği bir yanıt sonucunda oluşmaktadır. Çocuklarda daha sık olur. Zaman içerisinde özellikle ergenlik dönemlerinde genelde azalır. Fakat bazen ömür boyu da devam edebilir. Önceden alerjisi olmayan birisinde sonradan alerji çıkma ihtimali de mevcuttur.”
“MASKE TAKMANIN BİR NEBZE KORUYUCULUĞU OLACAKTIR”
Uzman Demir, olası bir enfeksiyon durumları yaşanıldığında muhakkak bir doktora başvurulması ve gerekiyorsa tedaviye başlanılması belirttiği konuşmasında, “Tedbir almak en güzel korunma yöntemidir. Tedbir olarak tozun, polenin olduğu yerlere mümkün olduğunca gitmemek gidilirse de eğer imkan varsa maske takmak bir nebze koruyuculuğu olacaktır. O tozlu ortamdan geri döndüğümüzde dışarıda giydiğimiz kıyafetleri ev içine sokmamak, hemen kapıda üzerimizi değiştirmek, eğer imkan varsa vücudumuzda, saçımızda, gövdemizde yapışan polenleri arındırmak için banyo yapmak, burnumuzu su çekerek yıkamak faydalı olacaktır.
KÜÇÜK ÇOCUKLARDA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Bunun dışında korunmalara ilave olarak mutlaka doktor gözetiminde ve muayenesi sonrasında bazı çocuğun veyahut da erişkinin klinik durumuna bağlı olarak hap, şurup tedavileri, sprey tedavileri, damla tedavileri bazen astım durumlarında ağızdan fıs fıs ya da buhar tedavisi olarak bilinen tedaviler de kullanılabilir. Gene gözlerde oluşan kaşıntılar, eğer özellikle küçük çocuklarda her yere değip ellerini gözlerine değdirip enfeksiyonlara da sebebiyet verebileceğinden, gözlere kirli ellerle dokunulmaması için, ağza buruna kirli ellerle dokunulmaması için çocuklar telkin edilmeli, tembihlenmelidir. Olası ikinci alerjin üzerine binen ikincil enfeksiyonlar olursa da bunun için gene doktor muayenesi sonrasında gerekli tedaviler başlanabilir” ifadelerine yer verdi.
