Sanatseverlerin ve Antalyalı sanatçıların yoğun ilgi gösterdiği açılışta, epoksi ve doğal malzemelerle üretilmiş soyut eserler, izleyiciler tarafından “etkileyici” ve “farklı” olarak değerlendirildi. Eserler, formun ve malzemenin iç içe geçtiği bir duygu dünyası sunarken, Gubueva'nın içsel yolculuğunun da izlerini taşıyor. Sergiyi gezenler, sanatçıyı tebrik etmek için sıraya girdi. Özellikle epoksinin kristalize estetiğiyle yaratılmış işler, mekânla izleyici arasında güçlü bir bağ kurdu.

Sınırları Aşan Bir Sanat Yolculuğu (4)

SAVAŞTAN SANATA UZANAN BİR HAYAT

Sanatçının sergisi kadar öyküsü de dikkat çekici. Aslen Rusya’nın Tataristan bölgesinden, Kazan şehrinden gelen Alsu Gubueva, Rusya–Ukrayna savaşından kaçmak zorunda kaldığını açık yüreklilikle anlatıyor.

“Ülkemi terk etmemin nedeni çok açık: Savaştan kaçtım. Önce İstanbul’a geldim, yazılım firmasında müdürlük yaptım. Ama 6 Şubat depremleri sonrasında İstanbul’da kalmak istemedim. Yeni bir hayat, güvenli bir şehir istiyordum. Haritaya baktım; Antalya tehlikesiz görünüyordu. İş teklifini sonunda kabul ettim ve taşındım,” diyor.

Ancak yazılımdan çok daha önce gelen bir tutkusu varmış: Sanat. Çocuk yaşta güzel sanatlar okuluna gitmiş, satranç takımıyla kariyerine yön verse de içindeki yaratıcı sesi hiç susturmamış. Antalya’ya taşındıktan sonra epoksiyle tanışmış ve bu malzemenin ışığını, parıltısını kendi içsel parlaklığıyla buluşturmuş.

Sınırları Aşan Bir Sanat Yolculuğu (8)

“Epoksi parlak, canlı, kristal bir görüntüsü var. İnsanlara etki ediyor. İçimde bir his vardı, resimle ilgili bir hayatım olacağını hep biliyordum,” diyen Gubueva, figüratif çalışmalardan bilinçli olarak uzak durduğunu da belirtiyor:

“Klasik insan, hayvan, ev figürleri bana ruhsal olarak ters geliyor. İzleyicinin neye ihtiyacı varsa, tasarımlarımda o duyguyu almasını istiyorum.”

SOYUTTAN GELEN DUYGU

Alsu Gubueva’nın eserlerinde gözle görülür olan kadar, hissedilir olan da önemli. Sergideki soyut işler, nar gibi sembollerden yola çıkarak bereketi, umudu, iyileşmeyi çağırıyor.

Sınırları Aşan Bir Sanat Yolculuğu (6)

Ziyaretçiye figür yerine duygu sunan sanatçı, “Her izleyici, kendi iç dünyasında neye ihtiyaç duyuyorsa onu bulsun” diyor.

ANTALYA, SANATLA DÖNÜŞÜYOR

Sanatçının hem hayat hikâyesi hem de eserleri, göçün zorlayıcı koşullarından doğan güçlü bir üretim pratiğine işaret ediyor. Bu anlamda “Sınırlar” sergisi, yalnızca estetik bir deneyim değil; aynı zamanda politik, sosyolojik ve bireysel katmanları olan bir ifade alanı.

Alsu Gubueva’nın sergisi, bir sanatçının sınırları aşarak kendini ifade etme çabasını ve bir kentin kültürel çeşitliliğe verdiği alanı da gözler önüne seriyor.

Muhabir: ASLI ULUK