Bir yandan kadınların siyasetin içerisinde yer alırken bir yandan da maalesef siyasi olumsuzlukların bazılarına da kadın eli değdiğine tanık oldum. 1993 yılıydı. Henüz 23 yaşındaydım. Tansu Çiller Başbakan olmuştu. Hoş o dönem Çiller menşeli bir kuyruk acımız da vardı. Gazeteci Hüseyin Demir henüz Tansu Çiller bakanken mayolu fotoğraflarını çekmiş, bu fotoğraflar Hürriyet Gazetesi’nde devasa bir şekilde yer almış, fotoğrafların Antalya’dan çekilmesi nedeniyle de o zaman görev yaptığım Milliyet yönetiminden tonla fırça yemiştik. Sayın Çiller’in mayolu fotoğrafları da etkili olmuş mudur bilmem ama Çiller bir süre sonra hem DYP Genel Başkanı hem de başbakan oldu. Türkiye’nin batıya dönmüş modern yönünü göstermek açısından bundan iyi fırsat olamazdı. Hem ABD alt yapılı, hem ekonomistti. Üstelik hepimize de bir ev birde otomobil verecekti. Olmadı. İnsanlar anahtarlarını takmak için anahtarlıklarını alsa da ucu boş kaldı. Bir süre sonra yeni kadın başbakanımızın boşbakan olduğu ortaya çıktı. Gafları ile gündem oldu, ekonomi battı, 5 Nisan travmasını ülke uzun süre üzerinden atlatamadı. Hafızalarımızda ise ona dair merhum ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile atışmaları ve oğlu tarafından alınan ve geri verilmeyen Levent Kırca’nın meşhur jet ski parodisi kaldı.
ABLA DA HAYAL KIRIKLIĞI OLDU
İkinci hayal kırıklığı ise daha sıcak. Sağ seçmen AK Parti’den uzaklaşmasına rağmen CHP’ye de oy vermek istemiyordu. Burada bir boşluk vardı. Tansu Çiller’den sonra bu kez siyasi arenaya Çiller’in eski İçişleri Bakanı Meral Akşener çıktı. Akşener kısa sürede halk desteği almayı başardı. 2017 yılında İYİ Parti’yi kurdu. Ülkücüler ve merkez sağ yeni bir adres bulmuştu. Parti bir anda büyüdü. 2018 genel seçimlerinde yüzde 10’a yakın oy aldı. 2019 yerel seçimlerinde CHP ile ittifak oldu. Böylece belediye başkanlıkları kazandı, CHP’li belediyelerin yönetimlerine girdi. Artık abla büyüyor kitleleri de arkasından taşıyordu. 2023 yılına gelindiğinde Türkiye’de tarihi 6’lı masa kuruluyordu. 6’lı masa ile CHP ve tüm sağ partiler bir araya gelecek ve böylece Cumhur ittifakını yeneceklerdi. Bu kez Türkiye ikinci hayal kırıklığı yaşatan kadın ile tanışıyordu. Meral hanım önce masayı deviriyor, sonra tepkiler üzerine yeniden masaya oturuyordu. O dönem Akşener’in aslında bir trol olduğunu söyleyenlerin sayısı da az değildi. Genel seçimlerdeki kaybın üzerine 2024 yerel seçimlerinde de yaşanan hayal kırıklığı ile Meral hanım siyasi arenadan geri çekiliyordu. İYİ Parti’nin başına Müsavat Dervişoğlu geldikten sonra parti yükselişe geçerken, Meral Akşener’de kadın siyasetçinin ikinci fiyaskosu olarak tarihteki yerini alıyordu.
TOPUKSUZ EFE
Şimdilerde yeni bir kadın siyasetçi krizi yaşanıyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu CHP’den aldığı oylarla AK Parti’ye geçti. Oysa Özlem Çerçioğlu CHP’nin kadın yüzüydü. CHP’nin tek kadın büyükşehir belediye başkanıydı. Bence bu transferin ardından Özlem Çerçioğlu’da büyük bir hayal kırıklığı olarak tarihteki yerini alacaktır. Bakıyorum da Çerçioğlu’nun bu girişimi Türkiye genelinde büyük bir tepkiye neden oldu. Antalya’da da Türkiye’dekine benzer tepkiler var. Çünkü bu travmayı Antalya seçmeni Milletvekili Serap Yazıcı’nın CHP’den seçilip AK Parti’ye geçmesi ile yaşamıştı.
Yine de enseyi karartmamak gerekiyor. Menfaatin, ihanetin kadını erkeği olmuyor. Neticede bu dünyayı yine de kadınlar güzelleştirecektir. Bu nedenle kadın siyasetçilere küsmeden, yeni kadın siyasetçiler üretmemiz gerekir. Ama belki de bir konuya dikkat etmeliyiz. Sırf kadın olduğu için fazladan yüklenen unvanlar, lakaplar, anlamlar hayal kırıklığının da büyümesine neden oluyor. İşte tam da bu nedenle kadın olduğu için değil ona inandığımız için oy vermeliyiz. Tüm bu olumsuz figürlere rağmen siyasette inadına kadın.
Esen kalın…
