Sağlık sistemindeki yeni gelişmeler hız kesmeden tüm ülkede gündeme oturmayı başardı. Birçok aile hekimi yeni hayata geçirilecek sistemin aile hekimlerini zora sokacağını belirtti. Hayata geçirilecek yeni sistem ile aile hekimleri muayene sonrası gerek duyarlarda eğer hastalarını kendilerine ayrılan rezerv kontenjan ile uzman hekimden randevu oluşturabilecek. Bu uygulamanın aile hekimlerin yoğunluğuna ekstra bir yoğunluk katıp katmayacağı, sürecin hastalar için hızlı ve etkili olup olmayacağı ve tanı oyma sürecini nasıl etkileyeceği ise kafalarda bir soru işareti olarak kaldı.

Aile Hekimi Nasil Olunur

“DOĞRU BİR YÖNTEM OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”

Antalya Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dilek Şahin, yeni uygulamanın artmış iş yükünü arttırarak hastaların bekleme süresinin uzayacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Bu tür gelişmeleri genelde biz sizlerle beraber duyuyoruz. Bizlere bilgi verilmeden bizimle ilgili kararlar alınıyor. En büyük sıkıntımız bundan dolayı oluyor. Hiçbir altyapı hazırlığı olmadan pat diye kamuoyuna ilan ediliyor. Bu sistem aslında basamakla getirilebilecek bir sistemdir. Ancak bu şekilde bir sistem tabii ki aile hekimliğine çok ciddi bir yük getirecek. Artmış iş yükünü arttırarak hastaların bekleme süresini arttıracak, muayene süresini arttıracak. Yani amaç ikinci basamakta yükü azaltmaya çalışmak. Ama bu başka bir sistemi tıkayarak olmaz. Doğru bir yöntem olmadığını düşünüyoruz.

Aile Hekimi-1

UYGULAMA VATANDAŞIN MUAYENE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLAYACAK MI?

Hem federasyon hem de dernekler olarak Bununla ilgili zaten görüşlerimizi de bildiriyoruz. Bir defa vatandaşın muayene özgürlüğünü kısıtlıyorsun. Vatandaş ikinci basamağa gittiğinde randevu gerekli olduğunda oradaki uzman hekimler de alabiliyorlardır. Bunu engelliyorsun, direkt aile hekimliğine zorunlu hale getirmiş oluyorsun. Aile hekimliğinde muayene olacak ve tedavisi güncellenecek hastalarında çok fazla beklemesine ve tedarik kalitesinin düşmesine neden oluyor. Bütün getirilen uygulamalar gibi bununda çok sağlıklı bir sistem olduğunu düşünmüyorum. Bu da göç yolda düzelir mantığıyla uygulamaya çalışılan bir sistem. Biz zaten hastalarımıza randevularını alıyorduk. Öncelikli olmasa bile ben muayene ettiğim ve uzman görüşü istediğim hastaların randevunu alarak gönderiyorduk. Ama öncelikli derseniz o zaman tüm vatandaş biraz kışkırtılmış sağlık talebini provoke eden, arttıran bir uygulama olduğunu düşünüyoruz.”

Aile hekimliğini randevu alan bir yere dönüştürülmesinin doğru bir uygulama olmadığını belirten Başkan Şahin konuşmasında, “Birçok aile hekimliği evet randevu sistemine geçti ama birçok sosyoekonomik olarak düzeyi düşük olan yerlerde aile hekimliği yine de kapıya gelen her vatandaşa hizmet vererek çalışıyor. İkinci basamak ve üçüncü basamaktan hariç olarak, gerçekten aile hekimliğinin yükü çok çok fazla bir noktada iş yükü artacak. Aslında bu hayata geçirilecek olan uygulama hastalara kaliteli bir şekilde hizmet edilmesine de engel olacak. Sağlık talebinden dolayı vatandaştan bize şiddet olarak da dönecek. Mesela ben uygun görmeyeceğim, gerekli görmeyeceğim ama vatandaştan karşı karşıya geleceğim. Nihayetinde vatandaş 182'den de bu hizmeti alabiliyordu. Birçok yerden ve MHRS’den alabiliyordu. Bana geldiğinde, ben uygun gördüğümde zaten ben bunun randevusunu oluşturuyordum. Ama aile hekimliğini randevu alan bir yere dönüştürmek doğru bir uygulama değil. Aile hekimliğini çok zora sokacak, vatandaştan çok karşı karşıya getirecek, vatandaşı da çok mağdur edecek. Aslında bu uygulama hasta ve doktorlar arasında bir kaos o neden olacak” sözlerine yer verdi.

Yeni Dönem Aile Hekimliği

“MUHATAP ALINMAK İSTİYORUZ”

Başkan Şahin, sıkıntıların çözülmesi konusunda aile hekimlerinden görüş alınması gerektiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Bizler aile ekimi, sahada çalışan bizleriz. Aslında sahadaki tüm sıkıntıları bizler biliyoruz. O kadar güzel çözüm önerilerimiz var ki muhatap alınmak istiyoruz. Biz sahada aktif çalışan insanlarız. Sıkıntıyı çözme noktası bizden görüş alınarak yapılmalıdır. Tabii ki idarenin, bürokrasinin de görüşü var. Bir de çalışan insanların görüşü vardır. Maalesef ki biz buna hiç hiçbir şekilde maruz kalamıyoruz. Hep bizim dışımızda ve kamuoyundan öğreniyoruz.”

Muhabir: DEMET GÖKÇE