Antalya Arkeoloji Müzesi'nde kimsenin fark etmediği ancak dönemin deniz ticaretinde Antalya'nın önemli bir konumda olduğunu gösteren 3 heykelin asıl öyküsü ortaya çıktı. Bu heykeller Anadolu'dan ya da Yunanistan'dan değil...
Antalya'nın Aksu ilçesinde bulunan Perge Antik Kenti kuruluşu milattan önce 4000lere kadar dayanmaktadır. Hellenistik dönemde güçlenen Perge, özellikle Likya ve Pamfilya'nın önemli şehirleri arasında yer almıştır. Antalya turizmi açısından önemli bir cazibe merkezidir.
PERGE YALNIZCA BÖLGESEL ÖNEME SAHİP DEĞİLDİ
Arkeoloji müzesinde yer alan heykeller arasında bulunan İsis, Serapis ve Harpokrates heykelleri Anadolu - Yunan tanrıları arasında bulunmuyordu. Bu heykellerin, Mısır tanrı kültünde yer aldığı biliniyor. Bu nedenle bu heykellerin deniz ticareti ile pergeye gelen tüccarlar için yapıldığı düşünülüyor. Bu durum, Perge'nin yalnızca bölgesel değil, aynı zamanda deniz aşırı ticaret noktaları arasında yer aldığını gösteriyor.
İSİS
İsis, antik msıır inancında, bağlılı ve dayanıklılığı temsil ediyor. Mısır mitolojisinde annelik,şifa ve koruma tanrıçası olarak saygı duyulan merkezi bir tanrıçaydı.
SERAPİS
Serapis tasvirleri, çoğu zaman bereket ve dirilişi simgeleyen, yani bereket boynuzu ile simgelenmiştir. İlerleyen süreçte Serapis, hemen hemen Hades'e yakın bir konuma gelmiştir. Yeraltı tanrısı olarak bilinen Serapis, şifacı ve sıkıntılıların koruyucu olarak kabul edilmiş. Tapınaklarında bir sığınak sağlanmıştır.
HARPOKRATES ( ÇOCUK HORUS)
İskenderiye'de görülen Helenistik dindeki sessizliğin, sırların ve mahremiyetin tanrısıydı. Harpokrates genellikle dudaklarına bir parmak götürmüş küçük bir çocuk olarak tasvir ediliyordu.