Antalya’da havalar ısınmaya başladı. Artık giysiler değişti. Gitti uzun kollular, geldi kısa kollular. Geçen yıl daha sıcaktı diyenler olacak ama korkarım bu yıl daha sıcak olacak gibi…
Antalya’da yıllardır yaşıyorum, yaz gelmeye başlayınca o nemin artışı, nefes alamama ve terlemekten önünü görememe durumu. Birçok kez denize giderim, komşular falan toplanıp gittiğimiz de olur. Bey Dağları’na şöyle bir bakarım ve derim; “Yine Bey Dağları’nı nem kaplamış görünmüyor.”
Nemden dolayı giysilerim terlemekten sırılsıklam olur. Nefes almak deseniz o da yok ya neyse… Saçım karışır, daha beş dakika önce duş alsam da o nem onu da yok eder.
Ah, kimse bilmez benim neler çektiğimi o an? Geçen yıllarda nemden dolayı başım birkaç kez döndü. Mineral kaybıma uğramışım, sıcak ve nem bendeki tüm o güzel mineralleri alıp götürmüş. Dondurmacıya oturduk, bir maden suyu, bir dondurma yiyip kendime geldim.
Telefondan nem oranına baktım yüzde doksanı geçiyordu. Yüzde doksan ne demek? Nem yüzde yüzü geçerse olacaklar şu şekilde; bağıl nem yüzde yüz olması, havanın artık suyla doymuş olması demek daha fazla su alamayacak ve havaya katılmaya çalışan buhar yoğunlaşarak sıvı duruma dönüşüyor.
Ne yapmak gerekli;
Mevsimine uygun giyinmek gerekiyor
Günlük su gereksinimi sağlamak, mineralli su tüketmek gerekiyor
Güneşin en yoğun saatlerinde güneşlenmeyin,
Spor yapıyorsanız da akşam saatlerinde yapın,
Ilık su ile yıkanmayı tercih edin,
Klimayı 23-24 derecede çalıştırın,
Sindirimi kolay besinler tüketin, yağlı, ağır ve salçalı yemeklerden uzak durun,
Hijyen kurallarıyla birlikte sindirimi daha kolay besinler tercih edin. Ağır, salçalı ve yağlı yemeklerden uzak durun.
Bedendeki ödemi atmak için buzlu suya el ya da ayaklarınızı koyun 10-15 dakika bekletin
Bunlara büyük ölçüde uymak gerekiyor.