Antalya’nın kalbi sayılan ve Osmanlı döneminde kurulan kendini özgü mimarisi ve dar sokaklarıyla yaşayan bir tarih müzesi niteliği taşıyor. Tarihi mahallenin son yıllarda ise işgal olaylarına maruz kalması, tarihi dokusuna ve mahallenin huzuruna büyük zarar veriyor. Mülk sahipleri, uzun yıllardır boş duran ya da miras yoluyla kendilerine kalan konaklarda bir anda tanımadıkları kişilerce ele geçirildiğini öğrenince polis çağırıyor ancak polislerde bir şey yapamıyor.
KIRIK CAM TEOİRİSİ
Balbey Mahalle Muhtarı Abdullah Uyaroğlu, işgalciler ile ilgili şu sözlere yer verdi;
“Mahallemiz bu sıralar işgalci sorunu var. Adrese dayalı beyan olayının muhtarlıklardan alınması bu durumu daha tetikledi. İşgalci, başka bir yerden Antalya’ya gelip iş arıyor, bulmaya çalışırken kalacak yer bulamayınca buradaki konaklara bakıyor. Terk edilmiş olduğunu düşünüyor, hemen bir taş alıp pencereye atıyor ses gelmiyor, ikinciyi atıyor ses gelmiyor en sonunda kapıyı kırıp içeri giriyor yerleşiyor. Tıpkı ‘Kırık Cam Teorisi’ gibi, biliyorsunuz Kırık Cam Teorisi’nde toplumun dikkate almadığı müdahale etmediğinde daha büyük ve toplumda ciddi etkilere yol açabilecek olayların meydana gelmesine verilen ad. Burada da ilk camın kırılmasıyla bu süreç başlamış oldu.”
“İŞGAL EDEN İŞGAL ETTİĞİ İLE KALIYOR”
Muhtar Uyaroğlu, işgal sürecinde eve girenlerin ilk önce boya badana, daha sonra elektrik, su, interneti bağlatarak oturduğu ileri sürdü. Uyaroğlu; “Sahibi bir geliyor. Bana, ‘muhtarım bizim eve girmişler’ diye. Ben sosyal medya üzerinden paylaşıyorum, ‘aman atadan, dededen kalan evlerinize, bahçenize sahip çıkın, arada bir gelin, benimle konuşun, bir görüşün, hep birlikte mahalleyi kurtaralım’ diyorum. İşgal eden işgal ettiği ile kalıyor. ‘Yıkılana kadar kalırım’ diyor, ‘dışarıda mı yatayım, sokakta mı yatayım, ben tamir edip oturuyorum’ diyor. Bu olaylar bu aralara duruldu ancak geçtiğimiz yıllarda çok oluyordu. Bu aralar durulmasının nedeni de işgal edecek ev kalmaması” sözleriyle işgalcilerin işgal etmesiyle kaldığına değindi.
“POLİS ÇAĞIRIYORUZ, POLİS BİR ŞEY YAPAMIYOR”
İşgalcilerin akrabalarının da daha sonra gelmeye başladığından söz eden Uyaroğlu; “Muhtarım burada ev varmış, falanca akrabanın sözleriyle bana geliyorlar ancak ben diyorum öyle birini tanımıyorum. İçeri girmiş yerleşmiş, ben diyorum ‘bu haneye tecavüz nasıl girer içeri?’ diye. Bunu duyunca ya yan çiziyor, geri adım atıyor ya da öyle battım böyle de battım deyip işgal ediyor. Polis çağırıyoruz, polis bir şey yapamıyor. Haneye tecavüz sayıldığı için mahkemelik olduğundan söz ediyor. Mahkeme olunca mahalleli de vazgeçiyor. Nasıl olsa yıkılacak dönüşüme girecek diye. Hayırsever Halil Uyaroğlu’nun konağını da işgal ettiler. Amcam oluyor kendisi. Kapıyı kırıp girmişler içeri polisi çağırdık, polislerde bir şey yapamadı. Bu işler mahkemelik diye. Daha sonra anlaştılar kira ödüyorlar kalıyorlar orada.”
Balbey Mahalle Muhtarı Abdullah Uyaroğlu, mahallede evi bulunan vatandaşların sahip çıkması konusunda çağrıda bulundu. Kentsel dönüşüm ve yenileme çalışmalarının yavaş yavaş ilerlemesi mahallenin demografik yapısının da bozulmasına yol açıyor.
