Batık banka meselesi büyümeye devam ediyor. Peki bu filmin sonu nasıl bitecek?
Son yıllarda daralan ekonominin çıkış noktası bankalar oldu. Önce kredi kartı ile hayatını döndürenler, bununla da baş edemeyerek bir başka yanlışa düştüler. Kredi kartını patlatmaktan endişe edenler soluğu bankalarda aldılar. Kredi çeken kart sahipleri kredi çekip kredi kartlarını yatırarak düze çıktıklarını sandılar.
Bunda da temel psikoloji, "En azından bir yere borçlanırım. Bu sayede de borcumu bilirim, kartları da bir daha kullanmam" oldu. Peki bu hedefler tuttu mu tabi ki hayır. Bu kez kredisini ödeyemeyenler, kredi kartından para çekerek kredilerini ödemeye başladılar. Bu kez hepsi patladı.
Burada aslında sorunun iki farklı kaynağı var. Bir yandan geçime yetmeyecek düşük gelir, diğer yandan da insanların kazandıkları kadar harcamalarını engelleyen tüketim çılgınlığı. Bunlardan da geriye büyük çöküşler, boşanan çiftler, yıkılan aileler ve bu konudan bir haber mağdur olan günahsız çocuklar kalıyor.
Peki bu iş nasıl düzelecek? Aslında bankalar bile konunun mağduru. Temerrüt faizleri ile şişen alacakları varlık şirketlerinin eline 3 - 30 paralarla satılıyor. O zaman bir düzenleme kaçınılmaz. Bu konuda Bankalar Birliği devreye girerek vatandaşa nefes aldıracak bir çözüm ortaya çıkarmalılar.
Aksi takdirde alacaklarını alamayan bankalar, boşanmış çiftler, borç batağında yüzen insanların dışında geriye hiç bir şey kalmaz. O zaman bu kimin işine yarar. Kimsenin...