CHP’nin eski Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile 1974’lü yıllarda Ankara’da tanışmıştık. Antalya’da gazetecilik mesleğine başlarken eski günleri konuşup yad ederek ilişkilerimize köprü atmıştık.

Yıl 1994’lü yıllardı. Deniz Baykal her yıl Antalya’ya gelir annesinin evinde kalırdı. Sabah sporunu hiç aksatmazdı. Bazen Atatürk Parkı’ndan başlar bazen Konyaaltı Akdeniz’in mavi sularına kendini bırakırdı.

Bir gün geldiğini duyunca onu parkın içinde yürüyüş yaparken yakaladım. Bir kayaya oturarak sohbet ettik.

Antalya da yaşanan siyasi gelişmeleri konuştuk.

Baykal’a ne zaman hükümet olacaksınız?

Hep muhalefette kalmak sizi üzmüyor mu?

Ne düşünüyorsunuz dediğimde hemen konuya girdi.

“Mahmut haklısın zamanı geldi ama önce bir mesele var. Maalesef CHP’nin oyları iktidar olmaya yetmiyor. Sağ kanattan oy almak lazım. Bunu başarabilirsek iktidar yolu açılır’’ dedi.

Bu nasıl olabilir ki? Taban bunu kabullenir mi vize verir mi?

“Anlatmalıyız vermeli başka şansımız yok….’’

Ona 1968-1970’li yılları bir avuç gencin köylerden fabrikalardan başlayarak örgütlendiğini Deniz’lerden Mahir’lerden Hüseyin’lerden söz ederek ‘’İnanmış insanlarla yola çıkılmazsa o insanlara nasıl güvenilir ki Sayın Genel Başkanım. Bakın bugün CHP’li vekiller inançlarını yitirmişler. Halka tepeden bakıyorlar. Halktan uzaklaşmışlar sadece meyhanelerde ahkâm kesiyorlar ve bir zamanlar nasıl devrimcilik yaptıklarını anlatıyorlar.

1968 kuşağından kalan boşluğu MHP dolduruyor. Varoş çocukları çetelerin elinde oyuncak gibi. Mafyalığa soyunmuşlar. Bu boşluğu doldurmak bu kaleleri kurtarmak gerekmez mi? şeklinde konuşurken, sohbetin harareti arttı.

Rahmeti sağ ile ittifaka sağdan insanları partiye alma projesinden başka bir şey düşünmüyordu.

Örnek olarak bana Tansu Çiller’i verdi..

‘’Bak DYP birinci parti neden?”

Demirel olmadığı halde Tansu Çiller Başbakanlık yapıyor. Çok mu akıllı? Hayır. Halk onun arkasından koşuyor. Birinci parti. Zeki olduğu için mi?

Tabi ki hayır….

İşte o yıllarda sağ cenahla başlayan transfer bu günlerde kendini belli ediyor.. İstifa eden CHP’li belediye başkanları sonbahar yaprağı gibi tek tek dökülüyor..

Tıpkı mevsimsiz açan çiçekler gibi…

İnanç yok…

İdealizm yok…

Ahdi vefa yok…

Haydi hayırlısı….