Antalya'da kamunun tepkisini çeken EKDAĞ Ekmek Fabrikası, gıda güvenliği ve kurumsal denetim tartışmalarını yeniden gündeme taşımıştı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı EKDAĞ A.Ş.’ye ait Halk Ekmek Fabrikası’nda çekildiği öne sürülen görüntülerde; ekmek hamurunun üretim kazanı içinde terlikli personeller tarafından ayakla yoğrulduğu, yere dökülen hamurun fırça yardımıyla toplanarak yeniden üretime dahil edildiği, hatta son kullanma tarihi geçmiş katkı maddelerinin tekrar kullanıldığı iddia edilmişti.

21 Haziran 2025 tarihinde CİMER’e yapılan bir ihbarla ortaya çıkan skandal görüntüler, Antalya gündemine adeta bomba gibi düşmüştü. Skandalın büyümesi üzerine antalyaningundemi.com.tr'den Yaprak Özer'e açıklamada bulunan EKDAĞ Genel Müdürü Ahmet Aydın, söz konusu görüntülerin 2024 yılı öncesine ait olduğunu ve 'kurumu karalamak amacıyla kurgulanmış" sahneler olduğunu ileri sürmüştü. Aydın, olayda adı geçen personellerin işten çıkarıldığını, görüntülerin ise temizlik süreci sırasında manipüle edilerek servis edildiğini öne sürmüştü.

Antalya’da geniş tepki çeken EKDAĞ fabrikasındaki görüntüler, uzun süre kent genelinde tartışma konusu oldu. Tartışmaların ardı arkası kesilmezken, EKDAĞ Ekmek Fabrikası’na ilişkin EKDAĞ Genel Müdürü Ahmet Aydın, 30 Ekim’de (bugün) basın mensuplarına fabrikayı gezdirdi. Gezi sırasında Ahmet Aydın, skandal görüntülerin manipülatif bir komplo olduğunu tekrarlayarak, fabrikada hijyen kurallarına uygun şekilde ekmek üretimi yapıldığını aktardı.
EKDAĞ Genel Müdürü Ahmet Aydın, konu ile ilgili şu açıklamada bulundu;
“Antalya Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Genel Müdürü olarak sizlere bazı önemli bilgiler aktarmak istiyorum. Bugün itibarıyla üretim kapasitemiz günlük 50 bin adet ekmek seviyesine ulaşmış durumda. Bu üretimi doğrudan biz yürütmüyoruz; büfeler aracılığıyla halkımıza ulaştırıyoruz. Toplamda 120 büfe bulunmakta, ancak aktif olarak çalışan büfe sayımız şu anda 85 civarında. Bazı büfeler ihaleye çıkacak ya da faaliyetlerini sonlandırmış durumda.

Antalya’daki fırıncı esnafını mağdur etmemek adına fiyat farkını makul seviyede tutmaya özen gösteriyoruz. Bildiğiniz gibi 200 gramlık ekmek piyasada 15 TL iken, biz halk ekmek olarak 10 TL’den satış yapıyoruz. Bu farkı sosyal sorumluluk anlayışıyla sürdürüyoruz.
Glutensiz ekmek üretimini ekonomik koşullar nedeniyle durdurmak zorunda kaldık. Göreve gelmeden önce glutensiz ekmeğin ne anlama geldiğini bilmiyordum. Bu ürün, sanılanın aksine sadece özel bir kesime değil, ciddi bir sağlık ihtiyacına hitap ediyor. Ancak üretim maliyetleri oldukça yüksek. Dayanıklılığı artırarak diğer illere kargo ile ulaştırma fikrini değerlendiriyoruz. Bu ürün için ayrı bir üretim alanı gerektiğinden mevcut tesisimizde değil, Meydan bölgesinde bir alan planlıyoruz.

Personel konusunda da bazı sıkıntılar yaşadık. Geçmişte bazı çalışanlar kurum içi uyumu bozacak davranışlar sergiledi. Psikolojik baskı yoluyla tazminat almaya çalışanlar oldu. Bu kişilerle yollarımızı ayırdık. Sürekli denetim halindeyiz ve kurum disiplini bizim için çok önemli. CİMER üzerinden gelen bir şikayetle bazı durumları öğrendik. Şikayet eden kişi, ismini gizlemeye çalışsa da metnin sonunda kendi adını yazmayı unutmuş. Konu yargıya taşındı.

Tesisimizde üretim tamamen otomatik sistemlerle yürütülüyor. Elektrik kesintilerine karşı jeneratör sistemimiz mevcut. Hijyen ve kalite standartlarımız üst düzeyde. Ziyaretinizde üretim sürecini doğrudan gözlemleyebilirsiniz.

Büfelerde sadece ekmek değil, çay ve diğer ürünler de satılıyor. Ancak kimseyi zorlamıyoruz. Büfe işletmecileri diğer ürünleri bizden almak zorunda değil. Bu konuda esnek davranıyoruz. Ama elbette ürün kalitesini korumak adına bazı önerilerde bulunuyoruz.

Bazı bölgelerde tekel oluşumu riski gözlemliyoruz. Özellikle simit üreticileri ve tezgah sahipleri belirli firmalardan ürün almak zorunda kalabiliyor. Bu konuda dikkatliyiz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak kamu yararını gözeterek hareket ediyoruz. Büfelerde ürün çeşitliliğini artırmak istiyoruz ama kimseye dayatma yapmıyoruz.

Sosyal kesimlere yönelik hizmetlerimizi genişletmek istiyoruz. Yeşil alanlar, balık pazarı gibi yerlerde uygun fiyatlı ürünler sunulabilir. Ancak bu bölgelerde yaşayanların gelir düzeyleri de göz önünde bulundurulmalı. Kahvaltıda balık gibi öneriler geldi ama kokusu nedeniyle uygun olmayabilir. Et ürünleri daha mantıklı olabilir. Belediyemizin uygun bir alanı olursa bu konuda adım atabiliriz.

Son olarak, kurumumuzda disiplinsizlik söz konusu değildir. Vatandaşlarımız EKDAĞ’a güvenerek halk ekmek ürünlerini gönül rahatlığıyla alabilir. Temizlik ve üretim süreçlerimiz şeffaf ve denetime açık şekilde yürütülmektedir.”





