Mol, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıkladığı teklife göre 2026 yılı için ilk altı ay yüzde 10, ikinci altı ay yüzde 6; 2027 yılı için ise her iki altı ayda yüzde 4’lük zam önerildiğini hatırlatarak, “Bu, 4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye, aileleriyle 25 milyon kişiye sefalet teklifidir” dedi.
İktidarın önce düşük teklifler sunup ardından göstermelik küçük artışlarla süreci tamamladığını söyleyen Mol, yandaş konfederasyonların da bu oyunda rol aldığını belirtti. Geçmiş toplu sözleşme dönemlerinden örnekler veren Mol, “7 dönemdir sonuç değişmedi; Hakem Kurulu eliyle iktidarın teklifi kabul edildi” ifadelerini kullandı.
“TÜİK VERİLERİYLE MAAŞLARIMIZ ERİYOR”
Mol, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle yapılan zamların reel gelirleri artırmadığını vurguladı. “Enflasyona göre maaş zammı sıfır zam demektir” diyen Mol, 2012’den bu yana kamu emekçilerinin temel taleplerinin — ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, gelir vergisi adaletsizliğinin giderilmesi, ek gösterge eşitliği, mülakatın kaldırılması gibi — karşılanmadığını söyledi.
“UZLAŞMA DEĞİL, MÜCADELE”
Teklifin kabul edilmemesi gerektiğini belirten Mol, “Bu teklifle uzlaşma olmaz, ancak mücadele edilir” dedi. Kamu emekçilerine insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam, seyyanen zamların emeklilere yansıtılması gibi taleplerin hayata geçirilmesi için ortak hareket çağrısı yaptı.
KESK, sendikalı-sendikasız tüm kamu emekçilerini, “gerçek bir toplu pazarlık hakkı” ve yeni bir satış sözleşmesine izin vermemek için seslerini yükseltmeye davet etti.