Her yıl düzenlenen film festivalleri uluslararası sinemalar ve filmlerin görüntülenmesi aracılığıyla düzenleniyor. Farklı noktalarda birçok insanın birleşmesini sağlayan festivaller toplumsal kaynaşma ve bütünleşmede büyük rol oynuyor. Bu festivallerin bütçeleri bir kesime normal gelirken bir diğer kesimi ise ayırılan bütçeyi aşırı buluyor. Uluslararası Filmler Festivali Sözcüsü Okan Cinemre, festivallerin yüksek bütçeli sponsor kaynaklarının festivallerin bağımsızlığını tehdit ettiğini ve insan yaratıcılığını tehlikeye attığını vurgulayarak bu hususlar hakkında sert açıklamalarda bulundu.

FESTİVALLER SIRF GÖSTERİŞ İÇİN Mİ DÜZENELNİYOR?
Festivallerin büyük büyük insanların büyük büyük paralar koyulduğu, olağan üstü bütçeler yaratıldığını savunan Okan Cinemre, “Yüksek bütçeli sponsorların festivalin bağımsızlığını tehdit ettiğini vurgulayan Okan Cinemre “40 bin lira verseydi, zaman bize hangi filmin gösterileceğini sorma doğacaktı. Bu da oto sansürü beraberinde getirir, festivalin anlamını ortadan kaldırır, Biz buna izin vermek istemiyoruz. Yani zorlandığı için... Bu konuda Organizasyon Komitesi olarak, her şeye rağmen cevabım yok. Yoksa yaşadığımız sıkıntıları biraz özetlerseniz... Yani sadece Türk Festivali'nin içinde değil, ülkede yaşamak genel olarak her şeyde... Yani şöyle söyleyeyim, şu açıdan bakmam gerekiyor. Festival gezileceği zaman, büyük büyük insanların büyük büyük paralar koyduğu, olağanüstü bütçeler yarattığı bir şey anlatılıyor. Havaalanlarında sanatçılar karşılanıyor, yurt otellerinde konaklanıyor, kırmızı halılardan yürütülüyor... Zaten genel anlamda izleyebiliyoruz. Festival böyle bir şey. Ve sanki bunun içindekiler festival değilmiş gibi... Festival başka türlü yapılamaz, başka bir alanı yok” ifadelerine yer verdi.

BU GÖSTERİŞLİ YAPININ ALTINDA FESTİVALLER İNSAN YARATICILIĞINDAN KOPUYOR MU?
Uluslar Arası Filmler Festivali Sözcüsü Okan Cinemre, gösterişli yapının ön planda olmasıyla insan yaratıcılığının tehdit altına girdiğini vurgulayarak şu sözlere yer verdi:
“İnsan yaratıcılığının Bu gösterişli yapının altında insan üretimi, insan yaratıcılığı kaybolabilir.6 yıllık büyük bir çalışma burada. Yani küçük küçük yapılar insanlara alan açacak, insanlar burada kendi yaratıcılıklarını, üretimlerini sergileyebilecekler Dolayısıyla bence Türk festivalleri önemsiz değil. Yani yaratmışsak, bunu kendi elimizle düzenlediğimiz festivaller çok önemli. Biz bunların desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama bu destekleri tabii ki genel yönetimlerden, derneklerden, örgütlerden de bekliyoruz. Bu beklentimiz, buraya bir ideal yüklemek veya bir çözüm dayatmak anlamında değil. Yani iktisadi destek vermeleri, izleyici sağlamaları, öğrencilere katılım imkânı sunmaları... O küresel ve pratikteki eyleme katkı sunmaları önemli. Bu yapıldığı ölçüde gerçek anlamda demokratik bir ülkeye kavuşacağız. Biz bu istihbarat işini bazılarının elinden veya o yönün algısından uzaklaştırmamız gerekiyor. Bir memleketin, tabii bizim mesleğimizin mutlaka küçük yükseltilerle, büyük dayanışmalarla yürütülen bir festival bu.”

MİLYONLU RAKAMLAR YATIRILAN FESTİVALLERE OKAN CİNEMERE’DEN AÇIKLAMA
Festivallerin milyonlu rakamlarla ihaleler yapıldığını dile getiren Cinemre konuşmasında, “Şu festivale her birimiz para verirsek... Ben de onunla ilgili bir ek yaparak sorunu genişletmek isterim. 1970'li yıllarda Antalya'da Altın Portakal Film Festivali, aslında işçi filmleri festivalinin neredeyse bakış açısını yansıtan içeriklere sahipti. Hatta "İşçi ve Oğulları" eklenmişti. 1970'lerde Antalya böyleydi. Bir sinema kenti olan Antalya'da böyle bir bakış açısı hâkimdi. Halbuki son yıllarda sizin altını çizdiğiniz gibi havaalanları, uçaklar, yolluklar, konaklama vs... Bu yıl Altın Portakal’ın “bütçesine baktığımızda 116 milyon TL’lik bir ihale yapıldığını görüyoruz. Yine bir devlet değişikliği olarak durmalı. Kentte bir taraftan 1970’lerin ruhunu yaşatan bir “Şükür Mührü” Festivali var, ama bir tarafta da 116 milyonluk bir ihaleyle yapılan organizasyon var” sözlerine yer verdi.




