Turizmin başkenti Antalya, plajlarıyla ön planda olmaya devam ediyor. Mavi bayraklı plajlar, yerli yabancı turistin ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Ancak Antalya’da 248 mavi bayraklı plajın sadece 67’si halka ücretsiz olurken, 181 plajın ise özel işletmeler tarafından kullanılması dikkatlerden kaçmıyor.
PLAJ SAYISINDA VE NİTELİĞİNDE ARTIŞ
Konuya ilişkin Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Antalya İl Koordinatörü Mustafa Ergiydiren açıklık getirdi. Ergiydiren, halk plajlarının hem sayısının hem de niteliğinin arttığını ifade etti. Bunun yanı sıra Ergiydiren, plaj işgaline asla müsaade edilmediğini aktardı. TÜRÇEV Antalya İl Koordinatörü Mustafa Ergiydiren, sayı bakımından halk plajlarının hâlâ sınırlı bir noktada olduğunu ancak geçmişle kıyasla daha iyi noktada olduğunu aktardı.
ARTIK HER BELEDİYENİN BİR PLAJI VAR
Halk plajlarında geçmişe oranla artış olduğunu söyleyen Ergiydiren, “Dikkat çekmek istediğim nokta şu: Geçmişe oranla halk plajlarının sayısında gerçekten bir ivmelenme var. Bugün neredeyse her belediyenin kendi ilçesinde bir halk plajı bulunuyor ve bu plajların hem sayısı hem de niteliği gün geçtikçe artıyor” diye konuştu.
HALK PLAJLARI ÖZEL İŞLETMELERLE YARIŞABİLİYOR
Eskiden kulübesi, cankurtaranı olmayan, sorumlu bir görevlinin bile bulunmadığı, tuvaletleri kötü durumda olan halk plajlarının olduğunu ifade eden Ergiydiren, “İnsanlar rahatça giremiyordu. Bu yüzden sayıdan çok nitelik önemli. Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar uzanan kıyı şeridinde halk plajları teknik anlamda ciddi şekilde gelişti. Öyle ki; bazı halk plajlarımız özel işletmelerle yarışabilecek düzeye geldi” sözlerini kullandı.
HAKLAR İHLAL EDİLİRSE KARŞISINDA DURURUZ
“Kıyı kanununda belirtilen kurallar oldukça açık. Plajlara nelerin yapılabileceği ve yapılamayacağı net şekilde tanımlanmış durumda” diyen Ergiydiren, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Bu noktada karar alıcıların bu kuralları değerlendirmesi gerekiyor. Bizler de bu kurallara riayet edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Hiçbir plajımızda halkın erişimini engelleyecek çit, bariyer ya da yapıların bulunmamasına özen gösteriyoruz. Elbette sorunlu alanlar da var. Bayındırlık kapsamında önerilmeyen bazı kalıcı yapılar son dönemde popülerleşen bungalovlar, localar gibi kişiye özel ve ayrıcalıklı olarak sunuluyor. Eğer bu yapılar diğer insanların haklarını ihlal edecek seviyeye gelirse, biz bu duruma karşı çıkarız ve desteklemeyiz. Böyle bir yer varsa, Bayındırlık kapsamında önerilmez ve durumu yetkililere bildiririz.”
BU TÜR UYGULAMALARA O ZAMAN DA MÜSAADE ETMEDİK
Konyaaltı’nda geçmişte bazı işletmelerin “burası bize aittir” şeklinde tabelalar astığını, çevresini çitlerle ve zincirlerle çevirdiğini gözlemlediklerini aktaran Ergiydiren, “Bu tür uygulamalara o zaman da müsaade etmedik, bugün de etmiyoruz. Eğer benzer bir uygunsuzlukla karşılaşırsak, hemen yetkililere bildirip müdahale edilmesini sağlıyoruz. Çünkü burada diğer vatandaşlarımızın haklarını da korumamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.