Bugün 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü ve sosyal medyalarda kız çocuklarımızın fotoğrafları paylaşılmaya başlandı. Peki hiç düşündünüz mü? Bugün imkanın olsaydı ve küçüklüğün ile buluşsaydın ona ne söylerdin?

Bir kadın olarak 35 yılık bir yaşamı geride bıraktım. Eskiye dönüp baktığımda ise hep iyikiler biriktirmenin derdine düşmüşüm. Elbette keşkelerim de oldu. Pişmanlıklarım da oldu. Ama uzun zaman önce kendimi olduğum gibi kabul etmeyi öğrendim. Fazlalıklarım, eksikliklerim, kusurlarım, güzelliklerim, çirkinliklerim…

Her şeyimle kendimi kabul etmeyi öğrendim…

Yine de küçüklüğüm ile iki kelam etmek isterdim. Ona unuttuğum şeyleri sorardım. Küçükken en çok hangi oyuncağımı sevdiğimi, en çok hangi rengi sevdiğimi, en sevmediğim yemekten tutunda en sevmediğim insana kadar her şeyi sorardım. Unuttuğum küçüklüğümü hatırlamak için saçma sapan birçok soru sorabilirdim. Unuttuğum her şeyi hatırlamak isterdim. Belki hatırlanan anılar beraberinde pişmanlıkları da getirirdi. Olsun yine de sorardım. Küçük beni öylesine merak ediyorum ki korksam da sormaktan çekinmezdim.

Sormaktan öteye de geçerdim. Ona bugün ki beni, oluşumum, karakterim, duruşum ve ideolojim hakkında da çok şey anlatırdım.

İmkanım olsaydı eğer küçüklüğüm ile sohbet etmekten büyük zevk alırdım…

Peki sen ister miydin? Unuttuğun anıları hatırlamaya cesaret edebilir miydin? Kendini bulduğun, karakterini sağlamlaştırdığın şu anda geçmişi öğrenip sarsılma hatta yıkılma ihtimalini göze alabilir miydin?

Cesaret edebilsen de edemesen de bilmen gereken bir şey var. Bugün sahip olduğun sen ile geçmişte olduğun sen yapbozun birer parçalarısınız. Gelecekte ki sende o yapbozun tamamlanmayı bekleyen bir parçası. Seni sen yapmaya hazırlanan parçaları…