Türkiye Kamu-Sen 1 Ağustos Cuma günü gerçekleştirilecek olan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde kamu çalışanlarının maddi ve sosyal haklarını barındıran 429 talep içeren açıklamada bulundu. Açıklamada kamu çalışanların haklarının korunması ve geliştirilmesi için daha kapsayıcı ve adil bir süreç izlenmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
“TOPLU SÖZLEŞME SİSTEMİNİN ETKİSİZLİĞİ YENİ SORUNLAR ÜRETMİŞ”
Genel Başkan Önder Kahveci basın toplantısında şu sözlere yer verdi:
“Toplu sözleşme süreçleri, taleplerin yüzeysel biçimde dile getirildiği, müzakere yerine biçimsel istişarelerin yapıldığı verimsiz bir yapıya dönüşmüştür. Teknik çalışmalarımız neticesinde 7 ana başlıkta, 76 konu altında toplam 429 taleple masaya oturmaya hazırız. Toplu sözleşme sisteminin etkisizliği çözüm değil, yeni sorunlar üretmiş; her dönem bir öncekinin birikmiş yükünü artırmıştır. Yetkili sendikaların sessizliği karşısında, kamu görevlilerinin maaş ve haklarına dair önemli düzenlemelerin toplu sözleşme dışında, keyfi biçimde yürürlüğe konulduğu hatta kaldırıldığı bir dönem yaşamaktayız.
“MAAŞ ARTIŞLARI YETERSİZ KALDI”
Ek gösterge, ilave ek ödeme gibi kritik alanlardaki gelişmeler istişare dışı bırakılmış, kararlar masa dışında alınmış ve memurlar mağdur edilmiştir. 3 bin 600 ek gösterge birinci dereceye ulaşan tüm kamu görevlilerine uygulanmamış, maaş artışları yetersiz kalmış, ilave ek ödeme ise emeklilere yansıtılmamıştır. Bu nedenle memur maaşı ile memur emeklisinin maaşı arasındaki bağ tamamen kopmuş, emekli maaşları asgari ücretin dahi altında kalmıştır.
“EMEKLİ MAAŞI 22 BİN 670 TL’YE KADAR DÜŞMÜŞTÜR”
Bu adaletsizlikler sonucunda çalışırken sosyal yardımlarla birlikte 50 bin TL maaş alan bir memurun emekli maaşı 22 bin 670 TL’ye kadar düşmüştür. Bu, kamu vicdanını kanatan bir adaletsizliktir. Ayrıca memur maaşları, son dönemde farklı çalışan kesimleriyle kıyaslanarak belirlenmeye başlanmıştır. Oysa memurların tabi olduğu statü hukuku, keyfi kıyaslamalara kurban edilemeyecek kadar köklü ve anlamlıdır. Bu durum memurların tabi olduğu statü hukukunun nitelik ve öneminin göz ardı edilmesine neden olmamalıdır.
“TOPLU SÖZLEŞMENİN ÖZERKLİĞİ İLKESİNİN KORUNMASININ ZORUNLULUĞU”
Türkiye Kamu-Sen olarak kamu görevlilerine ilişkin olarak yapılacak her düzenlemenin sendikalarla istişare edilerek gerçekleştirilmesinin, memurların ve emeklilerin mali ve özlük haklarına ilişkin her kararın toplu sözleşme masasından çıkmasının ve toplu sözleşmenin özerkliği ilkesinin korunmasının zorunlu olduğunu ısrarla vurguluyoruz.
“MAAŞLARIN DÖVİZ KARŞISINDAKİ DURUMU ORTADA”
Maaşların döviz kuru karşısındaki durumu da ortadadır. 2002 yılında ortalama memur maaşıyla 22,1 çeyrek altın alınabilirken bu rakam bugün 7’ye gerilemiştir. Ortalama 53 bin TL maaşla, yoksulluk sınırının 85 bin TL’yi aştığı bir ortamda memurlarımızın ailesini geçindirmesi beklenmektedir. Üstelik vergi yükü de adaletsiz biçimde kamu çalışanlarının sırtına bindirilmiştir. Bu yüzden diyoruz ki: Adil paylaşım, adil gelir dağılımı şarttır.
“AMACIMIZ, KAMU ÇALIŞANLARININ İNSANCA YAŞAYABİLECEĞİ BİR GELİR DÜZEYİ”
Amacımız, kamu çalışanlarının insanca yaşayabileceği bir gelir düzeyine ulaşmasıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak taleplerimizin tamamını bilimsel ve ekonomik temellere dayandırıyoruz. Bugüne kadar dayanağı olmayan, toplumsal geçerliliği bulunmayan hiçbir talebi toplumumuzun gündemine taşımadık.”