Gez Dünyayı, Gör Konya’yı demişler. Öyle yaptık. Maçtan bir gün önce giderek, gezdik, gördük, yedik, içtik… Mevlana’yı gezerken de, etli ekmek yerken de, Konya halkının takımına ilgisinin geçen yıllara göre daha az olduğunu gözlemledim. Hatta her zaman gittiğim etli ekmekçi maçın olduğunu benden öğrendi. Stada gittiğimizde Konyalı meslektaşlarımız, takımlarının iyi olmadığını ve Antalyaspor’un kazanmaya daha yakın olduğunu söyledi.

Antalyaspor’da Ramzi Safouri’nin yokluğu önemli eksik. İkinci yarının başında Dario Saric de çıkınca, topu üçüncü bölgeye taşıyacak adam kalmadı. Aslında ikinci yarının başında maçın 0-0 biteceği belliydi. İki takım da kaliteden uzak, mücadele gücü düşük ve öncelikle gol yememeyi düşünerek sahada yer aldı.

Antalyaspor’un toparlanması için Veysel Sarı’nın takıma dönmesi önemliydi. Saha içi liderliği iyi yapan tecrübeli kaptanın dönüşü, bazı oyuncularda kıpırdanmaya neden olmuş. Savunma ağırlıklı oynayan takım, rakibi karşılarken ve atakları savuştururken daha disiplinli bir görüntü verdi. Ancak gol atmak için pozisyona girmekte zorlandı.

Savunmadaki Veysel-Hüseyin ikilisi diğer oyunculara göre daha ön plana çıktı. Bu ikilinin dışındaki isimler ise standart oyunlarını sergileyip maçın 0-0 bitmesini ister görüntü verdi.

Maçın bu kadar kalitesiz geçmesi ilginçti. Ancak ilk yarıda 5 dakikalık bir bölüm var ki; Antalyaspor’un 2 şutu direkten döndü, Konyaspor da çok net bir pozisyondan yararlanamadı. 36.dakikada Van de Streek’in yerden sektirerek yaptığı vuruşta top üst direkten döndü, dönen topta Stetafescu’nun vuruşunu Abdullah çıkardı. 43.dakikada ise Nikola Storm’un vuruşu direkten döndü. Maçın tüm özeti de buydu.

Girdiği az sayıdaki net pozisyonları değerlendirebilse maçı kazanan taraf Antalyaspor olabilirdi. Ancak birbirinden korkan ve son haftalarda istediği sonuçları alamayan iki takımın maçı başladığı gibi bitti. Milli aranın ardından, Veysel Sarı’nın da dönüşü ile Antalyaspor’da az da olsa hareketlenme var ancak yeterli değil.

Biz de sevdiğimiz şehir Konya’ya geldik, gezdik, yedik, içtik, 1 puanı alıp dönüyoruz.