Ben kaçtıkça siyaset beni bulmuştur diyebilirim. Nitekim televizyon, gazete, dergi, STK danışmanlıkları, oda seçimleri, propaganda süreçleri vs. derken danışmanlıktaki son durağım İYİ Parti oldu.

Geçtiğimiz Mart ayında ricasını kıramadığım bir ağabeyime ‘Tamam’ cevabını vererek İYİ Parti Antalya İl Başkanlığı’nda basın danışmanlığı görevine başladım ve seçim sonrası istifamı sunarak gazeteciliğe geri döndüm.

İYİ Parti’de yaşadığım süreci analiz etmek gerekirse genel seçim kendileri için hüsran oldu ama yerel seçim bir yeniden doğuş olabilir.

6’lı Masa’ya dönmekle eleştirilen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, mahalli idareler seçimlerine tek başlarına girecekleri bilgisini kamuoyuyla paylaştı ki bu açıklama ‘İYİ’ler ve Cesurlar’ için umut ışığı olarak yorumlandı.

Sayın Akşener yerel seçimlere tek başlarına gireceklerini açıkladı açıklamasına da sanırım bazılarının bundan haberi yok ya da genel başkanı ciddiye almıyorlar.  

Öyle ki bazı ilçelerde belediye başkan adaylıkları kesin gözüyle görülen İYİ Partili ve CHP’li isimler, ortak bir amaca ulaşmak isteyen şirketler gibi, konsorsiyum kurmuşlar!

‘AK Parti’nin adayı kazanmasın, biz birbirimizin oylarını bölmeyelim, ortak hareket edelim’ diyerek sözlü, hatta yazılı mutabakata varmışlar!

İkisi İYİ Parti’den biriyse CHP’den olan bu grup hatta bir anket sonucu nedeniyle bir birine düşmüş. İYİ Partili aday, diğer aday arkadaşını bırakarak CHP’li adaydan taraf olmuş.

Artık birbirlerine başkan yardımcılığı mı vaat ettiler, yoksa eş, dost, akrabayı işe alma garantisi mi verdiler ya da adrese teslim ihalelerde mi buluşacaklar bilmiyorum.

Size ilginç gelebilir, şaşabilirsiniz ama böyledir bu işler…

Görülen o ki, siyaset arenasında ters köşe zamanı bir kez daha gelmiştir!

Son olarak, siyaset tarihimize damga vuran rahmetli Süleyman Demirel’in meşhur sözünü bir kez daha hatırlayalım…

‘Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir’

Kalın sağlıcakla…