Antalya’da Müze Yıkılıyor, Falezlerin sit derecesi düşürülüyor. Antalyalılar bu iki kararı birlikte değerlendirdiğinde akılları karışıyor. Komplo teorileri üretilmeye başlanıyor.
Varyanttan Piri Reis Cad. hizasına kadar yaklaşık 400metrelik falez tümden neden SIT derecesi düşürülüyor. Bu müze yıkım kararı ile birleştirilebilir mi acaba müzeye denize girebilmek için iskele mi kurulacak ya da müze daha komplike farklı bir yapı mı olacak
Antalya Müzesi’nin yıkım süreci ile falezlerin SİT derecesinin düşürülmesi arasında doğrudan bir ilişki olup olmadığı henüz belgelerle kanıtlanmış değil. Ancak kamuoyunun bu iki gelişmeyi birlikte değerlendirmesi tesadüf değil gibi.
Gelin bu durumu daha analitik bir çerçevede ele alalım:
Müze neden yıkılıyor bir ona bakalım;
Deprem Riski ve Alan Yetersizliği: Kültür ve Turizm Bakanlığı, müzenin depreme dayanıksız olduğunu ve mevcut alanın %25 yetersiz kaldığını gerekçe göstererek yıkım kararı aldı. Bu kararı turizm sezonunun tam da en yoğun ayına denk getirdi. Neden?
Bir yandan belediyelerin operasyonları, bir yandan yangınlar, öte yandan terörsüz Türkiye başlığıyla PKK’nın silah bırakması, 12 gencecik evladımızın bir mağarada metan gazı zehirlenmesi sonucu şehit olması vb. gündem bu kadar karışık ve yoğunken bir de bu müze yıkımı. Bundan sonra başka illerdeki müzelerde de böyle bir karar alınır mı acaba diye düşünmeden edemiyor insan.
Özgün Mimari ve Kültürel Miras: 1964’te ulusal yarışmayla inşa edilen müze, 1988’de Avrupa Konseyi’nden “Yılın Müzesi” ödülünü almıştı. Mimari özgünlüğü ve kültürel işlevi nedeniyle korunması gerektiği savunuluyor. Karayolları arazisinin tahsis ettiği alanda hangarlar oluşturulup 30.000 arkeolojik eser (dünya çapında önemi ve değeri olan binlerce eser) o hangarlara nasıl taşınacak, ne kadar süreyle kalacak, ısı yalıtımı olacak mı tekrar taşınması, maliyeti ne olacak. Çalınma riski olabilir mi, üstelik yalnızca %25 daha büyük bir alan yaratmak için yıkıma gerek var mı, çevresi de boşaltıldığına göre müze alanına ek yapılamaz mı, İnşaat Mühendisleri Odası, binanın güçlendirilmesinin mümkün olduğunu ve yıkımın zorunlu olmadığını belirtiyor. Neden ucuz ve halkın istediği olmuyor? Aklımızdan deli sorular geçiyor. Bu soruların nedeni ise;
Şeffaflık Sorunu: Deprem risk raporunun kamuoyuyla paylaşılmaması, ihale sürecinin kapalı yürütülmesi ve müzenin ani şekilde kapatılması tepkilere yol açtı. Doğal olarak neler olduğunu bürokratların bile tam bilmediği bir süreç işliyor. Neden sorusu gerçek yanıtını bulamıyor. Şeffaf olmayan süreç, kamu yararı yerine rant iddialarını gündeme taşıyor.
Falezlerin SİT Derecesinin Düşürülmesi neyi değiştirecek bir de bunu irdeleyelim o zaman, aradaki bağlantıyı çözmeye çalışalım…
Koruma Statüsünün Değişimi: Muratpaşa-Konyaaltı falez bandının bir bölümü “Kesin Korunacak Hassas Alan” (KKHA) statüsünden çıkarılarak “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” (NDKA) olarak tescil edildi…
Jeolojik ve Biyolojik Değerler: Falezler, Akdeniz fokları, yarasa kolonileri ve endemik bitki türleri gibi canlılara ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda jeosit niteliği taşıyor.
Yapılaşma Endişesi: Yeni statü, iskele ve günübirlik tesis gibi yapılaşmalara izin verebilir. Bu durum, doğal mirasın tahrip edilmesi riskini artırıyor. Koruma alanı daraltıldı, yapılaşma riski doğdu. Bu apaçık önümüzde duran bir rant kaygısı oluşturdu hepimizde.
Yargı Süreci: Şehir Plancıları Odası ve Jeoloji Mühendisleri Odası, kararın yürütmesinin durdurulması için dava açtı. Bilirkişi raporları bekleniyor. Hala süreç bir adım ilerlememiş durumda, bilirkişiler raporları belli bir sürede vermek zorunda değil mi yoksa?
ANTALYALI MÜZESİNE SAHİP ÇIKIYOR.
Müze yıkım kararı duyulduğunda Antalya Kent Konseyi çalışmalar yaptı, bildiriler raporlar hazırladı. Ancak Sıcak gündem ve sıcak hava etkisinin birleştiği Temmuz ayında aniden Müzenin kapatılması ve yıkımın başlayacağı haberi üzerine Antalya müzesine, kentinin hafızasına sahip çıkabilmek adına toplantılar yapıldı basın açıklamaları, bildiriler ve şimdide kitabını al müzeye gel kampanyası başladı. 11 Temmuz Cuma günü saat 18.00 de Antalya müzesinde buluşuyoruz. Bu etkinliği müzesine sahip çıkan arkeoloji öğrencileri ve mezunları düzenliyor. Umarız bu kadar uğraş, bu kadar gerekçeleri açık ve net olan itiraz boşa gitmez. Ayrıca Antalyalılar ve uzmanlar işin çözüm önerilerini de sundukları halde görmezden gelinmez.
Bugün saat18.00 de Antalya Arkeoloji müzesinde buluşmak üzere